Her zamanki gibi param bitmişti.
Bu defa Belgrad’a girerken.
Floransa’da okurken, zırt pırt İstanbul’a kaçardım.
Arabamla...
Cebimde ne kadar varsa o kadarla.
CHP Manisa Milletvekili, TBMM Başkanlığı’na soru önergesi vermiş.
"Terim’in 250.000 YTL aylık ücret istemesinin, ülke gerçekleriyle, milli duygularla bağdaşmadığı açıktır."
Aynen böyle.
Valla.
CHP’nin, üstelik önde gelen milletvekillerinden biri, bu önergeyi veren.
Billa...
Biri beni işletti sandım önce.
O dünlere dönelim...
Terim, “Galatasaray’a geleceği belli olduğunda Florya’daki kedileri bile değiştireceğim” demişti.
Yer...
İsveç maçı sonrası Stockholm Havaalanı.
Zaman...
1995.
Hatırlar.
Şu Ertuğrul Sağlam’ın istifası...
Bir iki cümle de benden.
Ve...
Tabii ‘made in benden’.
***
Her futbolcunun arkasında yıllar var.Öyle veya böyle.20 yaşındakinin bile...Futbolcu olamayanın bile arkasında en az 10 yıl var.Bir yerlere gelen, tesadüfen gelmiyor.Teknik direktörler de öyle...Her hafta yerden yere vurulanı bile yıllarını harcamış bu işe.Öyle veya böyle...Hakemler de böyle.Her hakemin arkasında en az 10 yıl var.Hakem olamayanın arkasında bile... ‘Homo’ diye bağırdığınızın bile...Ya yönetici?Bir yılda olanı da var.Bir ayda olanı da...Bir hafta da olanı da...Bir saatte olanı da...Hatta...Bir dakikada olanı da var.Valla.Ve...Yıllardır hala olamayanı da...Billa.Zurna burada zart diyor.Zurt diyor.Tam burada.Valla billa.Ve...En zayıf halka yöneticiler.Maalesef.Bu kadar zart zurtun sebebi bu.Ve...Bence tabii.
***Yıllardır futbolcu ithal ediyoruz.Teknik direktör de...Hakem bile ithal ettik.Keşke yönetici ithal etseydik.Diğerlerini ithal etmezdik.Belki.Ve...Bu da bence.
***Bizde futbolcu da var hoca da...&
Bir yorumcunun köşesinden...
...”Aslında Fenerbahçe Dinamo Kiev’i yerle bir eder. Çift ön liberolardan bir tanesini çıkaracaksın, Emre’yi öne alıp, ofansif düşünen Uğur Boral’ı sola koyacaksın, bir de Güiza’nın yanına Semih olmadığı için İlhan’ı koyacaksın. Olay bu kadar basit. Ama Aragones bunu yapmadı”...
* * *
Evet, olay bu kadar basit.
Basit olmayan “olay bu kadar basit “diye yazabilmek.
Yazabiliyorsan...
Gerisi basit tabii.
İlginç bir adamdı.
Dünyada nesli tükenen futbolculardandı.
Sempatik, karizmatik.
Rakip takımı yok edebilecek özelliklere de sahipti.
Kendi takımını yok edebilecek özelliklere de...
Onun için Belçika’dan 3’e 5’e geldi.
Hani adam kadını pavyonda görür, aşık olur evlenir, sonra ondan ev kadını yaratmaya çalışır ya...
Dün... Kore-Japonya’da başladı bu işler.
Kaç kez yazdım.
Önce millet bölündü.
Onlara inananlar ve onlara inanmayanlar vardı.
Onlara göre.
Sonra milletin takımı, imanlılar, imansızlar diye bölündü.
Sonra imanlılar da bölündü.
Euro 2008’deki son köşemin sonu...
Bu bir ‘son’.
Üstelik mutlu son.
Ne mutlu hocaya.
Hasan Bey onu kalmaya razı ederse kötülük eder ona.
İyilik değil.
Bu yarı finalden daha iyi bir final olmaz onun için bir daha.