Hasan Bey özel biriydi.
İnsanın karşısına her gün çıkanlardan değildi.
Her dinden, her dilden, her renkten insana, aynı yaklaşan biriydi.
Her fikre, hoşuna gitmese bile, tahammül etmenin gerektiğini bilen biriydi.
En önemli iki özelliği buydu.
Bence...
***
Önce okuduğunu anlayamayanlara...
Yine umudum yok ama...
Deneyeceğim.
Bir kez daha .
***
Sponsorun spordaki önemini, en iyi ve en önce bilenlerdenim.
İlk söyleyenlerdenim de...
Aşağılık kompleksli bir sürü adam var aramızda.
Yunanistan’ı ve şampiyonu olduğu Avrupa'nın futbolunu bu kadar 'ezik' yorumlamanın başka bir sebebi olamaz.
***
Avrupa’da üst seviye liglerde ve takımlarda oynayan futbolcular milli takımlarında yerlerde sürünüyor. Yorgunlar, doymuşlar.
Sanki.
Takımları da sürünüyor.
Meydan ‘açlara’ kalıyor. Komşunun sırrı buydu.
Önce Mutlu Tönbekici için bir iki cümle...
Beni tanımıyor belli.
'Diğerleri' gibi zannediyor.
Bu da belli.
Yani...
'Diğerleri' düşünsün.
***
Şu Euro 2008 hakemleri... Hepsi hepsi 12 adet.
8'ine bulaşmışız, sulanmışız.
Hem de fena halde...
Bi tekme tokat girişmemişiz.
***
Howard Webb'le başlayalım...
Fenerbahçe - PSV'yi yönetmiş.
Emre Zeytinburnu'na yaramadı. Yaranamadı da...
3-5 kuruşa Galatasaray'a geldi.
İnter o kadar bile ödemedi Galatasaray'a.
Hiç ödemedi.
Yani...
Galatasaray'a da yaramadı.
Yaranamadı...
24 Mayıs Cumartesi... Fatih Terim’in basın toplantısı... Hoca’nın üstünde turkuaz eşofman var.
İçinde de beyaz t-shirt.
Arkasında da sponsorların isimlerinin olduğu bir pano...
Efes, Ülker, Garanti, Petrol Ofisi, İddaa, Coca Cola, Sarar...
Sponsorlar birer olmazsa olmaz.
Köşemde de olsunlar.
İyi olur.
Aşk varsa huzur yoktur diye bir laf var mıdır bilmiyorum?
Yoksa da...
Artık var.
Yine aşığım, yine huzurum muzurum yok.
***
Bizim iki büyüğe ve aşka bağlayacağım.
Bağlayabilirsem tabii...