YazarlarBilerek, görerek, anlayarak...

Bilerek, görerek, anlayarak...

19.08.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bilerek, görerek, anlayarak...

Bilerek, görerek, anlayarak...

Oktay AKBAL

"ÇÜNKÜ telkinlere aldanmıştım / Kandığın şeylere hep kanmıştım / Bilmeden görmeden iman ettim / Nefsimi dinime kurban ettim / Sevdim Allah'ı da Peygamberi de / O olay kaldı bugün hep geride / Anladım çünkü hakikat başka / Başka yoldan varılırmış Hakka."
Mehmet Akif bir şiirinde Tevfik Fikret için "Şimdi Allah'a söver, sonra biraz para ver hiç utanmaz Protestanlara zangoçluk eder" diye yazmıştı. Tevfik Fikret "Molla Sırat'a" verdiği yanıtta işte böyle diyordu: "Anladım çünkü hakikat başka / Başka yoldan varılırmış Hakka."
Bugün, 19 Ağustos... Tevfik Fikret'in öldüğü gün... 24 Aralık 1867'de doğan Fikret, 19 Ağustos 1915'te Rumelihisarı'ndaki Aşiyan'da dünyadan ayrılmıştı. Daha 48 yaşındaydı.
* * *
"Toprak vatanım nev'i beşer milletim... İnsan / İnsan olur ancak bunu izanla anladım / Şeytan da biziz cin de / Ne şeytan ne melek var / Dünya dönecek cennete insanla inandım / Ebnayı beşer birbirinin kardeşi... hülya / Olsun ben o hülyaya da bin canla inandım."
Seksen yedi yıl önce bu şiirleri yazmış büyük insan bugünlerde yaşasaydı, her cuma öğleleri camilerden çıkan gözleri dönmüş, dövecek gazeteci, kırıp dökecek insan arayan, kolluk güçlerine bile direnen, kara sakallı, hemen hepsi delikanlılık yaşındaki kalabalıkları görseydi ne yapardı dersiniz? Boşuna yazmışım, boşuna umutlanmışım diye kapkara bir umutsuzluğa düşmez miydi?
* * *
Kimileri şaşkın şaşkın, kimileri öfkeli öfkeli soruyor, "Nerden çıktılar bunlar, bu insanlık dışı karanlık kafalar?" Oysa her şey gözlerimizin önünde gelişti. Sözde demokrasi diyerek kapıları penceleri cehalete açtık. Çok partili dönemin ilk işi güzel Türkçe ezanı Arapçalaştırmak, din adamı yetiştireceğiz diye imam okulları, İlahiyat fakülteleri açmak olmadı mı? Bütün bu girişimlere karşı çıkanları "din düşmanı" saymadık mı? Her iktidara gelen, yeni din okulları açmak yarışına katılmadı mı? Bugün hangi karanlık çıkmazlara girdiğimizi görerek önlemler almaya kalkan ünlü politikacılarımızın suçu yok mu? Menderes'lerden Bayar'lardan, Demirel'lerden Özal'lara, Evren'lere hatta Ecevit'lere kadar... Bu kişilerin iktidar dönemlerinde birbiri ardına açılan imam okullarının istenen sayıyı aştığını yazanları kim dinledi? Bugün Erbakan'ı suçluyoruz, ama daha öncekileri nasıl unutabiliriz?
* * *
Her cuma Türkiye yerinden oynuyor. Geçen gün polise, polis taşıtlarına saldırdılar. Düşmanla boğuşur gibi!.. Polis yine hoşgörülüydü. Karşılarında öğrenciler olsa, memurlar olsa, solcular olsa kimbilir kaç kişi polis kurşunlarıyla ölürdü, yaralanırdı! Tıpkı Gazi Mahallesi'nde daha başka yerlerde görüldüğü gibi...
Gidiş umutsuz. Gelecek cuma ne olacak? Belki artık cumayı da beklemeyecekler! "Kesintisiz" yasası çıktığı için azgınlık kat kat artabilir. Devlet dairelerine, kışlalara, gazetelere saldırganlık başlayabilir. İnsanlar öldürülebilir. Yeni cinayetler gündeme gelebilir... O zaman hükümet ne yapacak? Güneydoğu'da olağanüstü hali kaldırmak isteyenler belki büyük kentlerimizde sıkıyönetim ilan etmek zorunda kalacaklar. Ülke bir karanlıktan başka bir karanlığa girecek!..
* * *
Tevfik Fikret halktan yana, doğruluktan, insanlıktan yana bir yönetim istiyordu. Umut bağladığı İttihatçılardan beklediği toplumsal değişmeleri göremeyince sesini yükseltmekten, yakın arkadaşlarına ters düşmekten çekinmedi. Sabiha Sertel'in yazdığı gibi "Fikret halkın, baskı, zorbalık, soygun içinde her gün biraz daha yıkılışa yaklaştığını görünce uzun bir suskunluktan sonra bütün o milliyetçi şairlerden, yazarlardan, düşün adamlarından önce en güzel sesiyle `Biraz nefes, biraz huzur' istiyordu ağlayan vatanına!.."
* * *
Ülkemizde iki cephe çatışıyor: İlericilik ve gericilik... Türkçesi, Cumhuriyet'e, demokrasiye, insanlığa, uygarlığa, bilime, aydınlanmaya karşı olanlar ile ülkenin tam bir karanlığa gömülmesini özleyenler!.. "Bilmeden, görmeden iman edenler"le bilerek, görerek, öğrenerek, dünyayı da, Tanrı'yı da, insanı da anlamaya, sevmeye, benimsemeye çalışanlar...
KEŞFETYENİ
14 Şubat'ta aşkını ilan etmişti! Ne zaman sevgili oldukları ortaya çıktı
14 Şubat'ta aşkını ilan etmişti! Ne zaman sevgili oldukları ortaya çıktı

Cadde | 27.04.2025 - 07:55

Yarışma bittikten sonra aşkını ilan eden Semihcan, Sancakay Ilım ile ne zaman sevgili olduklarını açıkladı.