Beşiktaş’ ın sırrı ne?

12 Aralık 2014

Beşiktaş 3 kulvarda da başarı ile ilerliyor. Daha iki sene öncesinde finansal fair play nedeni ile büyük sorunlar ile boğuşacağından endişe edilen Beşiktaş, hem mali, hem de sportif açından başarılı bir döneme girdi.

Bu yükseliş ve başarı hikayesinin arkasında ne yatıyor? Herkesin merak ettiği bu.

Bu başarının arkasında model ve sistem değişikliği yatıyor.

Fikret Orman ve ekibi, Beşiktaş’ ı özüne döndürmeye çalıştılar ve öze dönüşü başardılar. Beşiktaş’ ın kendisine yakışan, kendisine uyan modele dönüşü başarıyı getirdi.

Sayın Yıldırım Demirören, Beşiktaş’ ı, özellikle sportif başarı anlamında bir dünya devi yapmak istiyordu. Bu anlamda, sportif başarıya aç, sportif yarışta Fenerbahçe ve Galatasaray’ dan geri kalmış, psikolojik olarak zedelenmiş bir camiayı, yıldız transferleri ile ayağa kaldırmaya çalıştı. Zamanı yoktu ve sonuç alması gerekiyordu. Sportif başarı, daha fazla gelir demekti. Bu esasen dünyada Manchester City, Real Madrid, Chelsea gibi kulüplerin başarı ile uyguladıkları bir model. Sportif başarı odaklı takımlar kur. Ligde ve Avrupa arenasında başarı sağla. Bu başarı daha fazla yayın geliri, ürün satışı, sponsorluk, reklam ve bilet satışı olarak geri

Yazının Devamı

Haftanın panoraması

7 Aralık 2014

Fenerbahçe

Balıkesir deplasmanında yağmurlu bir hava ve kötü bir sahada kötü bir futbol izledik. Bu tür koşullarda maçlar genellikle orta saha mücadelesi olarak geçer. Az hata yapan, skoru bulup koruyan kazanır. Fenerbahçe’ de bunu yaptı.

90 dakikada sadece biri net iki pozisyon bulabilen Fenerbahçe’ nin bu düşük performansını sadece sahaya bağlamak hata olur.

Fenerbahçe iki tür rakip karşısında çok zorlanıyor. Birincisi fizik olarak güçlü , orta sahada kendisine direnç gösterebilen ve topu üçüncü bölgeye hızlı taşıyabilen rakipler, diğeri ise oyunu tamamen kendi yarı alanında kabul eden, kanatları iyi kapatan, merkezde ve tandemde iyi kademe kurabilen takımlar. Balıkesirspor, yeni teknik direktörü ile ikinci tür takım oyunu oynadı ve zemin koşulları nedeni ile sıkışan oyunda istediğini yapan takım oldu. Fenerbahçe biraz da şans ile bulduğu ilk golü atamamış olsa, Balıkesirspor 1 puan alabilirdi.

Fenerbahçe’ de İsmail Kartal’ ın Webo tercihi, Sow’ a ilk 11’ de yer vermesi, Selçuk hamlesi, Emenike’ nin kenarda oturması ve oyuna sonradan girmesi kesinlikle doğru tercihlerdi. Webo kapanan defanslara karşı doğru tercih idi. Sow oyuna katkı anlamında, sıkışan savunmalar

Yazının Devamı

Aziz Yıldırım çok haklı

5 Aralık 2014

Eskişehirspor maçı sonrası Başkan Aziz Yıldırım' ın, Samandıra' da futbolcular ile bir toplantı gerçekleştirdiği ve bu toplantıda oldukça sert uyarılarda bulunduğu söyleniyor.

Fenerbahçe futbol takımında bir önceki sezona göre geriye gidiş olduğu ortada. Bu düşüş, hem istatistiklere, hem de oyuna yansımış durumda. Durumun farkında olan Aziz Yıldırım' ın bu tür bir toplantı yaparak, futbolcuları uyarmış olması çok da garipsenecek bir durum değil. Başkanlığı süresince bu tür sayısız uyarısı ve çıkışı oldu. Bunlara futbol literatüründe "Azizsilin" deniyor.

Başkan' ın bu toplantıda özet olarak söylediği şunlar:

"Sizden takım olarak memnun değilim. Koşmuyor, mücadele etmiyor, kendinizi yaptığınız işe vermiyorsunuz".

" İsmail Kartal' ın arkasındayım. Kartal kalır, gerekli gayreti göstermeyenler gider"

" Biz sizin maaşlarınızı ödemek için çırpınıyoruz, sizden de sahada karşılığını bekliyoruz"

Aziz Yıldırım için bu sezonun anlamı büyük. Bu sezon hem 4. yıldız, hem de 1 milyon üye projesinde başarı sağlamak istiyor.

Her ikisinde de başarının belki de bir numaralı faktörü sportif başarı. Hele de böylesi zorlu bir sezonda. Gerçekten de hem Beşiktaş, hem Galatasaray geçen

Yazının Devamı

Köprüden önceki son çıkış

30 Kasım 2014

Başkan Aziz Yıldırım’ ı en çok seven, en çok destekleyen taraftarlar, spor yazarları bile içten içe kabul ediyorlar. Bu takım geçen seneki takımdan farklı. Geçen seneden geriye gitmiş durumda. Takım olarak da, bireysel olarak da gerileme net olarak görülüyor.

İstatistiklere baktığımızda esasen İsmail Hocanın hep övündüğü istatistiklerde de o kadar da iyi durumda olunmadığı görülüyor.

Fenerbahçe topa sahip olma yüzdesinde ligde birinci, toplam şut sayısında üçüncü, pasla oynamada beşinci sırada. Ceza alanına başarılı atak geliştirme oranında üçüncü sırada.

Duran top desen, geçen seneye oranla duran top kazanamıyorsun. Çünkü ne mücadele, ne de tehlikeli aksiyonların içinde değilsin. Üstüne birde kazandığını da iyi kullanamıyorsun. Duran topların bu denli önemli olduğu ligde, bu silahı da kullanamıyorsun.

Tarihin en kötü Galatasaray’ ı denilen, iç sorunlar ile uğraşan Galatasaray’ dan ne puan ne de istatistik olarak bariz bir farklılık yok.

2013-2014 sezonunda 10 maçta 25 puan almışsın. 24 gol atıp, 11 gol yemişsin. Bu sezon 10 maçta 20 puan almışsın, atılan gol 14, yenilen gol 10. Açıkça aynı sayıda gol yemişsin ama 10 gol eksik atmışsın.

Maç özelinde bakarsak, maçta

Yazının Devamı

Hamza Hamzaoğlu başarılı olabilir mi?

29 Kasım 2014

Futbol hayatı başarılar ile dolu bir teknik adam.

Forma giydiği takımlarda, süper lig, birinci lig ve ikinci ligde şampiyonluk yaşamış. Hırslı ve başarı odaklı.

Ülkemizin yetiştirdiği en yetenekli ve istikrarlı sol kanat oyuncularından bir tanesi.

Beyefendi, centilmen. En az sarı kart gören futbolcular listesinde.

Buna rağmen savaşçı, mücadeleci. Fiziksel olarak hep üst düzeyde kalmayı başarmış.

Önemli teknik direktörlük tecrübesine sahip. Saffet Susiç’ in yanında yetişti. Konyaspor, Rizespor ve Ankaraspor’ da Susiç ile çalıştı. Sonrasında, Malatyaspor, Eyüpspor ve Denizlispor’ u tek başına çalıştırdı. Bu takımların başına zor dönemlerinde geçti ve genelde başarılı oldu.

2010- 2011 sezonunun bitimine on hafta kala Akhisar Belediyespor’ un başına geçti. Bu tarihten itibaren de Akhisar ile hep çıkış yaşadı. 1. Lig şampiyonluğundan sonra, Süper Lig’ de tutundurmayı başardı. Hatta ligin en iyi futbollarından bir tanesini oynatmayı başardı. Akhisar’ ı sempatik hale getirdi.

Onun teknik direktörlük tarzını üç kelime ile açıklamak mümkün. Saygı, istikrar, çalışkanlık.

Yazının Devamı

Şans gecesi

24 Kasım 2014

Her iki takım da son dakikaya kadar mücadele edince gerçekten keyifli bir maç oldu. Bursa, Türkiye' nin en zor deplasmanlarından bir tanesi. Bursaspor' da ligimizin son haftalar itibariyle en formda takımları arasında. Hal böyleyken maçın Fenerbahçe adına zor geçmesi kaçınılmazdı. Fenerbahçe büyük bir şans ile bu deplasmandan 1 puan çıkartmayı başardı. Bursa' da alınan 1 puan, Fenerbahçe açısından belki de lig maratonunda alınmış en değerli puan olabilir.

Erken gelen golle rahatlayan Bursaspor, yediği gole kadar maçın tüm kontrolünü Fenerbahçe' ye bıraktı. 66. dakikaya kadar kontra ataklar ile 2. golü aradı. Kuyt' ın biraz da şans kokan golü ile skorda dengeyi sağlayan Fenerbahçe, golden sonra oyunun kontrolünü Bursaspor' a bıraktı.

Maç boyu Bursaspor en az 5 net gol pozisyonundan yararlanamadı. Fenerbahçe' nin de net olmamakla birlikte 1- 2 pozisyonu vardı. Bursaspor Fenerbahçe' den hemen her istatistikte daha iyiydi, ancak bazen ne yapsanız da o top o kaleye girmez. Bursaspor adına şanssız bir gece oldu.

Fenerbahçe bir önceki maçta ligin en zayıf ekiplerinden bir tanesi ile sahasında oynamış ve müthiş bir futbol sergilemişti. Bu hafta ligin üst düzey bir ekibine

Yazının Devamı

Yanal' ın dönüşü, Prandelli' nin düşüşü

23 Kasım 2014

Trabzonspor maçı öncesi Prandelli' nin açıklamalarını dinlemiştim. Açıklamalarında Ersun Yanal' ın futbol felsefesini bildiklerini ve buna uygun bir anlayış ve kadro ile çıkacaklarını açıklamıştı. Adeta rakipten çekindiğini, rakibe göre oynayacağını, temkinli olacağını belli etmişti.

Bu açıklamaları dinlediğimde, Trabzonspor' un buradan en az 1 puan ile döneceğinden emin olmuştum.

Prandelli beni yine şaşırtmadı. Galatasaray' ın geleneksel cesur futbol ve hücum ağırlıklı oyun felsefesini kavrayamamış, Galatasaray' ın tarihsel saha içi misyonunun ne olduğunu anlayamamış bir teknik adam olarak, rakibi durdurma odaklı anlayışı ile yine Galatasaray' a büyük zarar verdi.

Haftalar önce yazmıştım. İlgilenenler, Galatasaray ile ilgili birkaç hafta önce yazdığım yazılarımı da okuyabilir. O yazılarda da uyarmıştım. Prandelli ile Galatasaray arasında bir kimya uyuşmazlığı var. Mancini ile de vardı. Bu hocalar ne kadar kariyerli olsalar da Galatasaray' ın geleneksel futbol felsefesine uymuyorlar.

Galatasaray Derwall, Denizli, Feldkamp, Souness, Gerets, Terim, Hagi ve hatta Skibbe döneminde bile, başarılı olmuş olsun veya olmasın, Galatasaray felsefesine bu kadar uzak bir futbol

Yazının Devamı

Hırsızın hiç mi suçu yok?

21 Kasım 2014

Meşhur fıkrayı bilirsiniz.

Nasreddin Hoca’ nın evine gece hırsız girer, evde ne var ne yok götürür. Sabahleyin komşuları toplanır, Hocaya sorular ile yüklenirler.

- Hocam kapıyı açık mı bıraktın yoksa?

- Hocam şu eski pencereleri değiştir diye sana kaç defa söyledik.

- Bir köpek alsaydın, böyle olur muydu?

- Hocam o kadar sesi duymayacak kadar nasıl derin uyudun?

Nihayet Hoca dayanamaz ve “Yahu tamam, iyi güzel de kabahatin tümü benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?” der.

Bir kaç gündür medyayı takip ediyorum. Yorumcuların çoğu başta Volkan Demirel olmak üzere, TFF, medya, Terim ve/veya Aziz Yıldırım' ı suçluyor. Bu olay üzerinden düşman kesimler birbirlerine gülle atışı yapıyor. Volkan üzerinden bir savaş yürütülüyor. Algı operasyonları alıp başını gidiyor. İki camianın algı tetikçileri, kendi adamlarını korumak için yanlışlara sahip çıkma yarışına giriyor. Özne düşmanlık, nesne Volkan!

Yazının Devamı