Futbol hayatı başarılar ile dolu bir teknik adam.
Forma giydiği takımlarda, süper lig, birinci lig ve ikinci ligde şampiyonluk yaşamış. Hırslı ve başarı odaklı.
Ülkemizin yetiştirdiği en yetenekli ve istikrarlı sol kanat oyuncularından bir tanesi.
Beyefendi, centilmen. En az sarı kart gören futbolcular listesinde.
Buna rağmen savaşçı, mücadeleci. Fiziksel olarak hep üst düzeyde kalmayı başarmış.
Önemli teknik direktörlük tecrübesine sahip. Saffet Susiç’ in yanında yetişti. Konyaspor, Rizespor ve Ankaraspor’ da Susiç ile çalıştı. Sonrasında, Malatyaspor, Eyüpspor ve Denizlispor’ u tek başına çalıştırdı. Bu takımların başına zor dönemlerinde geçti ve genelde başarılı oldu.
2010- 2011 sezonunun bitimine on hafta kala Akhisar Belediyespor’ un başına geçti. Bu tarihten itibaren de Akhisar ile hep çıkış yaşadı. 1. Lig şampiyonluğundan sonra, Süper Lig’ de tutundurmayı başardı. Hatta ligin en iyi futbollarından bir tanesini oynatmayı başardı. Akhisar’ ı sempatik hale getirdi.
Onun teknik direktörlük tarzını üç kelime ile açıklamak mümkün. Saygı, istikrar, çalışkanlık.
Çalıştırdığı her takımda az malzeme ile çok iş çıkartmayı başardı.
Galatasaray’ ın son beş senede kaybettiği ruhu kazandırabilecek en önemli isimlerin başında geliyor. Eğer sabredilir, eğer arkasında durulur (yönetimden ziyade taraftarın durması önemli) ve futbolun tek patronu olarak karar alma yetkisi verilir ise, Galatasaray’ ın Guardiola’ sı, Ancelotti’ si olur.
Pek çok farklı teknik direktör ile çalışmış olması ve geçmişte teknik direktörlük tecrübesine sahip oluşu onu bu pozisyon için yeterli kılıyor. Hamza hoca gördüğü ile yetinmeyen, futbol bilgisini sürekli iyileştiren, gerçek bir futbol insanı.
Yönettiği her takımda sadece kendi futbolcusu değil, rakip takım futbolcularından da saygı görmüş biri. Hem de her lig seviyesinde.
Galatasaray yönetiminin önünde Denizli, Terim, Karaman ve Hamzaoğlu alternatifleri vardı. Bence Terim ve Denizli, kadronun yapısı nedeni ile daha doğru tercihler olurdu. Ne de olsa, yıldızları bol, kaprisli ve kendisini olduğundan üstte gören bir topluluğun yönetiminden bahsediyoruz.
Hamza hoca bana göre en iyi üçüncü alternatifti. Kadrodaki özellikle genç isimlerden sevgi ve saygı göreceğine eminim ama bu kadroyu iyi yönetip yönetemeyeceği, arkasındaki taraftar desteğine bağlı. Futbolcular böyle bir desteğin farkına varır ise, ne yönetimin ne de taraftarın Hamza hocayı harcamayacağına kanaat getirir ise, onu dikkate alacaklardır.
Galatasaray futbolcusu Hamza Hamzaoğlu’ nu ciddiye almaya başlar, saygı duyar ve sistemini uygulamaya çabuk adapte olur ise, Galatasaray kazanma kültürünü geri kazanır. Akhisar’ da bile iyi futbol sergileten bir hocanın, elindeki bu kaliteli malzeme ile en tepeye oynatmasını beklemek hayalcilik değildir.
Hamza Hamzaoğlu, futbol bilgisi, camia içindeki imajı, tecrübesi ve taktik alanda becerisi ile kanayan yarayı durdurabilir. Mancini ve Prandelli’ nin verdiği zararları, tersine döndürebilir.
Öte yandan, Hamza Hamzaoğlu kısa vadeli, 4. Yıldıza yönelik bir hoca adayı olarak görülmüş ise bu bir hatadır. Hamzaoğlu ancak orta ve uzun vadede bir kazanım olabilir. Takımı tanıması, takımın üzerindeki olumsuz etkileri kaldırması, futbolculara özgüven aşılaması ve yeni bir sistem oturtması gerekecektir. Bu anlamda işi zordur. 6 ayda şampiyon bir takım oluşturması kolay gözükmüyor.
Prandelli kararı çok geç kalınmadan alınmış bir karardır. Bu anlamda yeni yönetimi tebrik ediyorum. Ancak Hamza Hoca ile imzalanan sözleşme kısa sürelidir. 4. yıldızı takamazsak, gidersin mesajını içermektedir. Bu baskı, Hamza Hocanın başarı sağladığı kulüplerde karşılaşmadığı bir baskıdır. Daha uzun bir sözleşme kendisinin otoritesi ve güvenini sağlamak adına daha uygun olurdu. Bence burada hata yapılmıştır. Kamuoyuna verilen mesaj “Hamza Hamzaoğlu’ nu deneyeceğiz” mesajıdır ve bu mesaj eğer futbol takımı tarafından da bu şekilde algılanmış ise Galatasaray için sıkıntılar söz konusu olabilecektir. Oysa ki tazminatsız, 2 yıllık bir sözleşmeye Hamza Hoca her zaman gözü kapalı imza atacak bir Galatasaray’ lıdır. Böyle kısa vadeli bir sözleşmenin tercih edilmiş olması stratejik bir hatadır.