Beşiktaş' ta Fikret Orman dönemi başladığında, hem kulüp yönetimi, hem de sportif yönetim açısından iyi şeyler olacağını düşünmüştüm. Kulübün mali yapısını düzelten, "feda" yaklaşımı ile taraftar ve kulübü birbirlerine yakınlaştıran, "Seba" ruhu ile sportif yapılanmaya giden Orman yönetimi, aslında kulüpte sessiz bir devrim yaptı.
Bilic gibi kulübün kimyasına, dokusuna son derece uygun bir hoca ile 2 yıl üst üste, genç ve yerli ağırlıklı kadrolar ile alınan 3. lükler Beşiktaş taraftarını tatmin etmese de, geçen sezon ligin en iyi oynayan, Avrupa' da önemli işler yapan ve şampiyonluğu son 3 haftada, tecrübesizlik nedeni ile kaçıran takımıydı Beşiktaş. Benim geçen sezonki şampiyonluk favorimdi. En çok hak eden takımdı. Olmadı. Üstelik iç saha avantajı olmadan, kendi sahasında maç oynamadan bu noktalara gelmiş bir takımdı.
Orman ve ekibinin Beşiktaş ruhunu ve sportif başarının ilkelerini iyi kavramış olduklarını hep düşündüm. Göreve geldikleri günden bu yana hep genç, gelecek vaat eden, yetenekli ve başarıya aç isimleri kadroya dahil ettiler. İyi transferler yaptılar. Yerli kalitesini üst düzeye çıkardılar. Esasen bu sezon değişen 14 yabancı kontenjanı, en çok Beşiktaş' ı
Fenerbahçe, bir hafta öncesine göre daha fazla "takım" olmuş. Tüm futbolcular, fiziksel açıdan daha iyi ve çok daha motive idi. Pereira' nın takımını iyi motive ettiğini gördük. Bu turda oynanabilecek en güçlü rakibe karşı ilk maçta gol yememek, tur için bir avantaj. Beraberlik iyi sonuç.
Kendisinden çok daha hazır, çok daha sistemli, çok daha uyumlu ve oldukça tecrübeli bir ekibe karşı, iyi mücadele ettiler. Shakhtar kesinlikle kolay lokma değil ve maçta bunu gösterdi.
Bir önceki yazımda detaylı analiz ettiğim Shakhtar, tam da beklediğimiz sistem, düzen ve anlayış ile oynadı maçı. Herhangi bir sürpriz yoktu. Son derece disiplinli bir 4-2-3-1 ile maçın kontrolünü elde tuttular. Oyunu bazen hızlandırdılar, bazen yavaşlattılar. Beklerini iyi kullandılar. Kanat oyuncuları ile yıprattılar. Savunma disiplini ön planda idi. Stepanenko ve Fred oldukça temkinli ve son derece dikkatli idiler. Stoperleri de birebirde başarılı idi. Takım olarak hızlı hücuma çıktılar, hızlı geri koştular.
Fenerbahçe' nin rakibin gole en yakın iki ismi olan Alex ve Gladkiy' i iyi kilitlediğini belirtmek lazım. Özellikle Alex' e oyun kurma ve hücumda etkili olma şansı vermediler. Kjaer ve Alves
Gruplara Kalmak Önemli
Önceki yazılarımda yazmıştım, Fenerbahçe' yi 3 Temmuz sonrası yaşanan zorlu süreçten çıkartacak, 3 Temmuz travmasını atlatmasını sağlayacak olan yegane başarı Şampiyonlar Liginde gruplara kalmak olacaktır.
Nani, Van Persie, hatta Robben gibi transferler dahi kısa süreli heyecan yaratmanın ötesine geçemez.
Fenerbahçe taraftarı futbolda başarıya aç. Avrupa' da başarıya hasret. Gruplara kalmak bu sebeple önemli. Hem gruplara kalındığında, 2 yeni transfer yapılacak. Gruplara kalındığında, kombine satışları tavan yapacak, ticari ürün satışlarında patlama olacak. 1 Milyon Üye projesinde üye sayısı, kısa süre içinde yüz bine ulaşacak.
Gruplara kalmak için ilk zorlu viraj Shakhtar. Bu turu mutlaka geçmeli Fenerbahçe. Gruplara kalmanın ne anlama geldiğini, Pereira ve futbolculara sabah akşam anlatmak, motivasyon sağlamak gerek.
Lucescu' nun takımı Shakhtar Donetsk' in şifrelerini çözmek, turu geçmek için önemli.
Shakhtar' a Genel Bakış
Shakhtar, Ukrayna futbolunun son dönemde parlayan yıldızı. 5 sezon üst üste şampiyonluk sonrası, geçen sezon eski Fenerbahçe' li Rebrov ' un takımı Dinamo Kiev' e geçilerek, ligi 2. sırada tamamladılar. Geçen sezond
Afyon Summer Futbol Fest 2015 turnuvasının açılış maçında, Pereira' nın eski takımı ile yeni takımı karşı karşıya geldi. Bu karşılaşma Fenerbahçe' nin 7. hazırlık maçı oldu.
Pereira halen takımını tanımaya ve oynatacağı sistemi belirlemeye çalışıyor. Shakhtar Donetsk maçına kadar kalan sürede, tüm futbolcularını görmek istiyor. Buna ek olarak, çift ve tek forvetli taktik dizilişleri denerken, futbolcularının bu sistemlerde sağladığı verimi de ölçmeye çalışıyor. Bu karşılaşmada da 4-2-3-1 dizilişini ve bu sistemde futbolcularını denemeye çalıştı.
Pereira ve takımı, 60. dakikaya kadar Sow-Diego-Nani üçlüsü ve önlerinde Fernandao ile hücumu denerken, 60 dan sonra önce Stoch- Uygar- Krasic ve önlerinde Fernandao, 77' den sonra da Stoch- Meireles- Krasic ve önde Uygar ile gol aradı.
Son birkaç maçtır gözlemlediğim bazı zafiyetleri, bu maçta yine gözlemledim.
1- Fenerbahçe Diego oyundan çıktıktan sonraki dönemde, saha içi liderlikten yoksun kalıyor ve organize hücum geliştiremiyor.
2- Fenerbahçe' de beklerin oyuna katkısı son derece sınırlı. Sağ ve sol açıktaki isimler de oyuna katkı sağlayamıyor. Guimaraes maçında Caner, bu maçta da Şener asist yapmış olsalar da, bu
Guimaraes maçının analizi
Guimaraes Portekiz ligini geçen sezon 5. sırada bitirmiş bir ekip. Toplam piyasa değeri 36 milyon Euro. Yaş ortalaması 24 olan genç bir takım. Bu sene tıpkı Fenerbahçe gibi çok sayıda futbolcuları takımdan ayrıldı, çok sayıda genç oyuncuyu kadroya kattılar. Yani bir yapılanma içindeler. Portekiz futbolunda orta ve orta alt seviyelere oynayan sıradan bir ekip.
Fenerbahçe' yi Dnipro gibi zorlamaları beklenmiyordu. Genç bir ekip olan Guimaraes karşısında Fenerbahçe, maç boyu oyunun kontrolünü elinde tuttu.
Guimaraes maçının analizini yaparsak, Fenerbahçe' nin iki devrede farklı iki takım ile oynadığını ve iki farklı futbol sergilediğini söyleyebiliriz. İlk yarıdan 60. dakikaya kadar daha teknik, topa daha çok hükmeden ve sahayı daha iyi kullanan bir Fenerbahçe vardı. İkinci yarıda, özellikle toplu oyuncu değişiklikleri sonrası, topa daha az hükmeden ancak rakibi daha iyi ısıran, daha iyi basan ve fiziksel olarak daha iyi bir Fenerbahçe izledik.
Guimaraes maçında Fenerbahçe, son 15-20 dakika hariç, genel olarak topa ve oyuna hükmetti. Genç ve enerjik bir takım ile oynandığı için, fiziksel olarak zorlanılan dakikalar oldu. Bunda Pereira' nın henüz
Bu sezon Fenerbahçe geçtiğimiz sezonların aksine çok iyi ve üst seviye rakipler ile hazırlık maçları yapıyor. Sivasspor, Dnipro, Guimaraes, Olympiakos ve Marsilya, hazırlık maçları için oldukça iyi sayılabilecek rakipler.
Fenerbahçe Dnipro maçına bakarsak, Fenerbahçe tabiri caiz ise taş gibi bir takım ile oynadı. Geçen senenin UEFA Avrupa Ligi finalisti Dnipro, gerçekten de taktik disiplinde üst düzey bir takım. Ayrıca Ukrayna' da lig daha erken başladığından, Fenerbahçe' ye nazaran hem taktiksel, hem de fiziksel olarak çok daha hazırlar. Özellikle fiziksel güçleri üst seviyede idi.
Geçen seneki futbollarını izleyenler bilirler, o karakteri aynen devam ettiriyorlar.
Dnipro, tam bir kupa takımı. Bu takımı izleyince, bir zamanlar Aykut Kocaman' ın Fenerbahçe' yi tam da böyle oynatmak istediğini hatırladım. Benzer bir taktik sistem, fiziksel sertlik ve oyun disiplini ile Fenerbahçe' de aynı kupada yarı final oynamıştı. Bu tür bir futbol, asla göze hoş gelmese de, kısıtlı imkanlar ile çok iyi sonuçlar almayı sağlayabiliyor. Dnipro' da haddini bilerek, kısıtlarının farkında olarak, geçen seneki futbol anlayışını aynen sahaya yansıttı.
Fenerbahçe karşısında 1-2 cılız
Başkan Aziz Yıldırım geçtiğimiz gün Fenerbahçe’ nin başarılı ve sansasyonel transferlerinin arkasındaki mali yapıya ilişkin açıklamalar yaptı. Taraftarlar ve medya dahil herkes, kulübün bu transfer maliyetlerini nasıl karşılayabileceğini düşünüyordu. Başkan’ ın açıklamaları bu anlamda endişeleri ortadan kaldırdı.
Aziz Yıldırım, Topuk Yaylası Tesislerinde yaptığı açıklamalarda, gelen ve giden oyuncular arasında 20 milyon Euro fark olduğunu ve bu farkı, 40 bin kombine satarak kapatacaklarını belirtti.
Buna ek olarak stadyum isim haklarını için 100 milyon Dolar gelir elde etmeyi hedeflediklerini, ayrıca bugüne kadar 1 Milyon Üye Projesinden de 50 milyon Türk Lirası gelir elde edildiğini açıkladı.
Başkan’ ın, 1 Milyon Üye Projesinden 50 Milyon TL gelir elde edildiğini açıklaması büyük önem taşıyor. Neden derseniz, ilk ağızdan belki de ilk defa kulübe, projenin başlangıcından bu yana yaklaşık kaç kişinin üye yapıldığını anlıyoruz. Başkan’ ın açıklamalarına göre 50 Milyon TL gelir elde edildiğine göre, kulübe yaklaşık 25.000 üye yapılmış olduğunu anlıyoruz.
Proje startından bu yana 25.000 adet üye azımsanacak bir rakam değil. 1 Milyon Üye hedefinin, %2.5’ inin gerçekleştiğini
Bu köşeyi takip eden dostlarım bilirler ki ağırlıklı olarak Fenerbahçe ile ilgili yazılar yazıyorum. Birkaç aydır Galatasaray ve Beşiktaş' lı takipçilerimden mailler alıyorum. Bu değerli okurlar, benim futbol bilgim ve objektif duruşumdan etkilendiklerini, kendi takımlarını benim gözümden de görmek istediklerini söylüyorlar. Kısaca Beşiktaş ve Galatasaray ile ilgili daha fazla yazmamı istiyorlar.
Bu köşeyi takip eden tüm okuyucularım, benimle aynı fikirde olsun ya da olmasın, benim için çok değerli. Herkesin görüşüne büyük önem veriyorum. Bu isteği de görmezden gelmek mümkün olamazdı.
Bu noktada kendilerine iyi bir haber vereyim. Bu sezon elimden geldiğince, Beşiktaş ve Galatasaray ile ilgili objektif analizlere ve yorumlara da yer vermeye çalışacağım.
Bu yazıda Galatasaray' ın yeni transferleri, gelecek sezonki stratejileri ve olası sonuçlar üzerinde durmak istiyorum.
Transferler
Son şampiyon ve ilk 4 yıldızın sahibi olan Galatasaray yeni sezona moralli giriyor. Bu tarih itibariyle de kesinleşmiş 3 transfer yaptı. Bilal Kısa, Podolski ve Jem Karacan.
Bilal Kısa, Fenerbahçe' nin Türk futboluna hediye ettiği bir yetenek. Fenerbahçe altyapısında piştiğini