Sayın Prof. Dr. Günter Hafız, “Her hastayı empatiyle değerlendiririm; kendim için ne isterdim? Genç meslektaşlarıma da öneririm, o zaman kötü hekimlik yapmanız mümkün değil” dedi
Bugün konuğum, baş-boyun kanserleri cerrahisi dünyasında önemli bir isim Sayın Prof. Dr. Günter Hafız... Hafız’la başarı öyküsünü, yeni teknolojilerle kanser tedavisini ve hastalığı erken evrede yakalamanın önemini konuştuk.
- Onkolojik cerrahiler her türde zor ama baş-boyun kanserlerinin cerrahisi çok daha zor, fonksiyonlu ve bir o kadar da hareket etmesi zor bir bölge... Siz bu bölgede çok başarılısınız. Bu başarının öyküsünü dinleyebilir miyiz?
Sevgi dolu iltifatlarınız için teşekkür ederim. İnsan, hocalarının yaptıklarının üzerine koyarak gelişiyor.
İstanbul Tıp Fakültesi gibi, geçmişinde Safa Karatay, Behbut Cevaşir, Nermin Başerer’lerin olduğu baş-boyun ile yoğrulan bir klinikten geliyorum. Ben onların, gençler de bizim yaptıklarımızın üzerine daha fazlasını koyarak devam edecekler. Bilim böyle
Dr. Derya Saylık, “Ozon, bağışıklık sistemini güçlendirici etkisinin yanında, radyoterapi ve kemoterapi yan etkilerini tedavi etmede de kullanılıyor” dedi
Bugünkü konuğum fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Derya Saylık. Sayın Saylık, uzun süredir fonksiyonel tıpla ilgileniyor ve bu konuda önemli çalışmaları var. Biz de pandemiyle daha çok gündeme gelen ve maalesef duyumlarla aksiyon aldığımız bağışıklık sistemini güçlendirme amaçlı uygulanan ozon tedavisini ve detaylarını konuşacağız. Benim ve dikkatli meslektaşlarımın bile uzman görüşü almadan dile getirmediği önerileri lütfen bedeninize uygulatmayın. Unutmayın iyi bir doktordan daha iyi olan tek şey, iyi birkaç doktordur...
Sayın Saylık önce biraz ozon ve tedavisinden bahsedebilir miyiz?
Ozon, oksijenin, doğada yüksek enerjili elektrik akımına ve UV ışınlarına maruz kalması sonucu oluşan, üç oksijen molekülü taşıyan bir gazdır. 1960’lı yıllarda dezenfektan özelliği fark ediliyor, 1800’lü yıllardan sonra da medikal tedavilerde kullanılmaya başlanıyor.
Hangi
Prof. Dr. Soner Şahin, “Bugüne kadar hiçbir zaman bilimsel araştırmalardan uzak kalmadım. Dünyayı değiştirecek olan bilim ve iyilik” dedi
Bu hafta, hastane yöneticiliği, dekan yardımcılığı, onlarca projenin koordinatörlüğü, beyin cerrahlığı ve bir sebeple kendisini tanıyan insanların, hastaların, hasta yakınlarının uzmanlığı ve başarısının peşine hemen eklediği ‘enerjisiyle’ bilinen bir isimle birlikteyiz; Sayın Soner Şahin... Şahin’le çalışmalarını ve doku mühendisliği konusunu konuştuk.
- Beyin cerrahı kimliğinizle başlarsak, beynimizin gizemi, sırları, işleyişi ve bunların ifşası açısından baktığımızda bu sis perdesi hangi nesilde ortadan kalkacak acaba? Bu gizemli klişelerin yok olacağı bir zaman dilimi var mı?
İhtisasa başladığım zamanla bugünü kıyasladığımda çok şeyin değiştiğini görüyorum. Hastaya özgü tedavinin konuşulduğu bir çağdayız ve bunu biz de beyin cerrahisinde görebiliyoruz. Robotik cerrahi, mikro cerrahi, navigasyon gibi aydınlanmalarla, aynı derece her tümörün aslında aynı olmadığını; immünopatolojik
Kadın Hastalıkları Uzmanı ve Jinekolog Onkolog Prof. Dr. Murat Naki, “Her yaşta kadına tip tayini yapmadan, HPV taşıyıp taşımadığına bakmadan aşı yapılabilir” dedi
Bugünkü konuğum, Kadın Hastalıkları Uzmanı ve Jinekolog Onkolog Prof. Dr. Murat Naki... “Tıp branşları içinde en keyifli ve zor branşa sahip olduğumu düşünüyorum” diyen Naki ile çalışmalarını ve rahim ağzı kanseri taramalarını konuştuk.
Öncelikle hoş geldiniz, Sayın Naki sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Tıp Fakültesi mezunuyum, jinekolojik onkolojiye ihtisas sürecinde ilgi duydum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin ardından, dünyadaki en önemli merkezlerinden, Memorial Sloan Cattering Cancer Center’da jinekolojik onkoloji eğitimi aldım. Türkiye’ye dönerek 2012 yılında doçent oldum ve Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Bölümü’nün kurucu şefi oldum. Ardından Medipol ve Acıbadem Üniversiteleri geldi ve Acıbadem Üniversitesi’nde profesörlüğümü aldım. Çalışmalarıma kliniğimde devam ediyorum ayrıca Başkent Üniversitesi
CNN Türk muhabiri Fulya Öztürk, “Bütün meslektaşlarım çok yoruldu. Altın madalyayı hak ettik, çünkü çok çalıştık. Korona da bir savaş aslında ve içindeyiz” dedi
Samimiyeti ve içtenliğiyle her geçen gün kalbimizi kazanan, görev yaptığı her yerde ilgi ve sevgi odağı olan genç ve nadide bir haberciyle beraberiz: Sevgili Fulya Öztürk... Öztürk’le gazetecilik serüvenini ve hayata bakışını konuştuk.
- Adanalı olmak sıklıkla dile getirdiğiniz bir konu. Doğduğunuz büyüdüğünüz yerin mesleki avantajları var mı? Size sağladığı toleranslar neler?
O toprakların insanlarında hep farklı bir efsun var. Ben 18 yaşıma kadar Adana’daydım, orada büyüdüm ve sıklıkla çok güçlü insanlar olduklarını gözlemledim. Özellikle de kadınları; benim çocukluğumun ve gençliğimin kadınları çok güçlüydü. Ben ortaokuldayken kadın otobüs şoförleri vardı mesela... Ailemdeki kadınlar ve çevremdekiler hep ayakları yere sağlam basan insanlardı.
Dermatolog Dr. Canan Öztürk, “Hemen her yerde saçımızı görmeye başladıysak, azalma, incelme ve kırılmalar arttıysa mutlaka doktora başvurmalıyız” dedi
"Saçım güzel olmayınca kendimi güzel hissetmiyorum” dilimize yerleşmiş reklam sloganlarından biri. Ama gerçekten kendini böyle hissetmeyen kaç kişi vardır ki... Hal bu olunca sevgili ve çok başarılı arkadaşım Dermatolog Dr. Canan Öztürk’e saç dökülmesini sormak istedim. Söylemeden geçmeyelim, Canan Öztürk yazılarımın bazılarının mutfağındaki isimlerden; konu cildiyeyi ilgilendirince, fikrini almadan yazmadığım birkaç arkadaşımdan biri. Bilgisine ve tecrübesine ben güvenirim, siz de güvenin derim...
Saç dökülmesi günümüzde giderek artan sıklıkta, hem kadınlarda hem erkeklerde görülmektedir. Ne zaman saç dökülmesinden korkmalıyız?
Saç kıllarının bir yaşam döngüsü vardır. Bu nedenle belli bir zaman sonra dökülebilirler. Günde 100 tel saç dökülmesi normal kabul
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Cem Yılmaz, “Elle muayene artık dünün yöntemi. Artık yapay zeka, tomo sentetik mamografi var; sağlıklı ve erken bulguda pek çok meme radyoloğundan daha iyi bir performans sunuyor” dedi
Sizleri, tıp dünyamızın hep gurur duyarak yazdığım parlayan kimliğine, ışığıyla katkı koyan bir başka isimle tanıştıracağım; Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Cem Yılmaz... Yılmaz’la, başarı dolu öyküsünü, Sena projesini ve meme kanseri taramalarını konuştuk.
- Sayın Yılmaz öncelikle sizi ve başarı dolu öykünüzü dinleyelim, sonra sorularımıza geçelim...
Benim şansım, kariyerime Ankara Numune’de 2. Cerrahi Meme ve Endokrin Kliniği’nde başlamam oldu. Ardından yurt dışındaki örnekleri araştırınca, meme cerrahisinin Avrupa’da, Kuzey Amerika’da, hatta Uzak Doğu’da Senoloji (Meme Sağlığı Bilimi) adı altında ayrıştığını ve farklı bir branş haline geldiğini hatta cerrahi onkolojiden de ayrıldığını fark ettim. Bu farkındalıkların hayatıma etkilerini düşünürken kendimi bir anda Umberto Veronesi’nin, meme kanserinde koruyucu cerrahiyi geliştiren
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Son yıllarda kaydettiğimiz başarılarla sağlık turizmi alanında ağırladığımız misafir sayısı artarken bu alandaki imaj ve itibarımız da güçlenmektedir” dedi
Sağlığın hayatın her alanında gündemi işgal ettiği bir süreçte, ülkemizin bacasız sanayisi turizmin değerli sözcüleriyle buluşmaya devam edeceğiz. İlk konuğum, temsil niteliği ve niceliği olarak ülkemizin en büyük meslek örgütlerinden birinin Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı, deneyimli turizmci sayın Firuz Bağlıkaya...
Pandemiyle birlikte tekneler, bahçeli evler, karavanlar yükselişte, rezidanslar, siteler, AVM’ler kısacası toplu yaşam alanları adeta inişte... Bu durumun turizm mimarisine, fiziksel yapısına etkileri neler olabilir?
Son yıllarda turizmciler arasında kitle turizmi anlayışı ve büyük ölçekli tesislerin nitelikli turizm konusundaki eksikliklerine ilişkin tartışmalar zaten gündeme gelmişti. Bazı grup oteller, oda ve yatak sayılarını azaltıp, sosyal alanlarını genişletme kararı alarak,