Manyetik sağlığınız yerinde mi?

7 Haziran 2012

Güneş sisteminde bulunan tüm gezegenlerin kendine has bir manyetik alanı vardır. Dünyanın manyetik alanı da, doğal haliyle bizim yaşamımızda, ihtiyacımız olan doğal bir kaynaktır. Toprağa yakın duran, torakla sürekli içiçe olan insanların bedenen ve ruhen daha sağlıklı olmasının sebebi de budur. İnsan yaşamı için en başta gerekli olan temel besin kaynakları toprak, hava , güneş ve sudur. Teknolojinin ilerlemesi ve şehirleşmenin artmasıyla doğal yaşam kaynaklarımızı hem kirlettik hem de onlarla olan temasımızı azalttık.

İnsanlarda (+) ve (-) kutupları olan bir pil gibidir. Kozmik enerjiyi havayı soluyarak, suyla temas ederek, gün ışığında kalarak, toprağa basarak ve topraktan gelen besinleri tüketerek alırız. Enerji akışı ne kadar fazla olursa, vücudumuz o kadar sağlam ve sağlıklı olur. Dünyanın kendine has manyetik alanı bedenimizi dengeleyen bir besleyicidir. Gün içinde güneş, su ve hava kadar manyetik enerjiyide ihtiyacımız vardır.

Günümüzde, özelllikle büyük şehirlerde yaşayan insanların, gitgide doğal yaşamdan uzaklaşması bağışıklık sistemini zayıflatmakta ve kişinin enerji seviyesini düşürmektedir. Hergün en azından çıplak ayaklarınızın toprakla temas etmesi

Yazının Devamı

Arzuyla bağlan hayata

4 Haziran 2012

Sokrat'a öğrencilerinden biri gelip sormuş '' ben ne zaman bilge bir kişi olurum?'' diye. Sokrat öğrencisini kolundan tutup ''gel şöyle yürüyelim'' deyip yanına almış ve karşıdaki göle doğru yürümüşler. Göle yaklaştıklarında yürümeye devam etmişler. Bel hizasına kadar suya girmişler, öğrenci bir anlam verememiş öylece ne olacağını merakla beklerken Sokrat adamı kafasından tutup suyun içine sokmuş. Ne olduğunu anlayamayan öğrenci nefessiz kalmaya başladığında çırpınmaya başlamış ama Sokrat devam etmiş onu suyun altında tutumaya. Son çırpınışlarını yaparken öğrenci, Sokrat çekip çıkarmış kafasını. Adam soluk soluğa nefes almak için çabalarken Sokrat ona şöyle sormuş. '' Suyun altındaykan en çok neyi arzuladın?'' öğrenci '' tabiiki nefes almayı'' demiş. Sokrat devam etmiş '' işte bilge olmayı da suyun içinde nefes almayı arzuladığın kadar arzuladığın zaman bilgeliğe ulaşacaksın'' demiş.

İşte hayatın kendisi de böyle bir şey, kaliteli tatminkar bir hayat yaşamak için arzuyla bağlamalı hayata. Arzulamak düşünmenin, istemenin çok daha ötesinde bir şeydir. Arzulamak düşüncelerin önce beyinden, sonra kalpten geçerek tüm hücreler tarafından evrene yayılması demektir. İşte tam da o

Yazının Devamı

İş bulmanın sağlıklı yolu

31 Mayıs 2012

'' Ah bir iş bulsam bak neler yapacağım'', '' İş bulunca düzeleceğim'', '' İşe başlasam kendimi toparlarım, moralim yerine gelir'', '' İşe başlayınca erken kalkarım'', '' İşe başlarsam psikolojim düzelir''.

Bu sözler size tanıdık geliyor mu ? Yüksek sesle ya da sessizce aklınızdan böyle düşünceler geçiyor mu? Cevabınız '' EVET '' ise size bir soru sormak isterim;

Siz işe başlayınca zihinsel, duygusal, bedensel, ruhsal durumunuz iyi olacaksa, giyiminiz, aktiviteleriniz, hayata bakışınız iyi olacaksa, keyfiniz, gücünüz yerine gelecek, pozitif olacaksanız demekki şimdi öyle değilsiniz. Yani şu an, olumsuz bir ruh hali içindesiniz, bakımsız, enerjisi düşük, geç kalkan, düzensiz, keyifsiz, endişe içinde olan birisiniz. Peki o zaman, iş size niye gelsin? İş sizi neden seçsin? Neden sabahları geç kalkan, giyimine, bakımına özen göstermeyen birini seçsin? İş neden olumsuz ruh hali içinde olan birini, kendini dağıtmış birini seçsin? İş neden iş bulmamaktan korkan birini seçsin?

Tabiiki iş böyle bir durum içinde yaşayan insanı seçmeyecektir, hadi yanlışlıkla seçti diyelim, en kısa sürede terk edecektir. İstediğiniz işle ilgili yeteri kadar eğitim ve beceriniz olsa bile iş ararken

Yazının Devamı

SEVGİLİ BULMANIN SAĞLIKLI YOLU

27 Mayıs 2012

Gündemden hiç düşmeyen konu eş, sevgili ilişkileridir. Pek çok kişi kendisi için doğru eşi sevgiliyi bulamadığından yakınır. Peki nedir bu doğru partneri bulabilmenin sırrı ? Genelde bu soruya verilen cevaplar herkesin kendi kişisel tecrübesine göre değişmektedir. Hemen hemen herkesin de bu konuyla ilgili fikirleri taktikleri vardır. Herkes birbirine akıl verir ya da diğer uca sıçrayarak ilişki sayfasını tamamen kapatır.

Seanslarım da sıklıkla sevgili ve eş bulma sıkıntısı çeken kişilerle karşılaşırım. İstedikleri eş ya da sevgili adayını tam olarak tarif etmelerini isterim sonra da istedikleri özelliklerin kendilerinde olup olmadığını sorarım. Çünkü siz de olamayan bir özellik hayatınıza giremez. Aynısı olamsa bile benzeri mutlaka siz de vardır ya da ihtiyacınız olan bir özelliktir ama siz farkında değilsinizdir. Bazen biz bu benzerlikleri farkedemeyiz ancak evren bunu çok iyi farkeder. Ve çekim yasasıyla hayatımıza girerler.

Bir danışanım hayatına hırsızlık yapan birisinin girdiğini ve '' ne yani şimdi ben de mi hırsızım, ben kimsenin bir şeyini çalmıyorum ki '' demişti. Burada dikkat edeceğimiz konu şudur; hırsızlık sadece para ve mall ile ilgili bir şey değildir. İş

Yazının Devamı

Hata yapma korkusu

24 Mayıs 2012

Hata dediğiniz şey nedir? Bilgisizlik, yalnış yapmak, aptallık, beceriksizlik mi? Eğer hata sözkonusu olunca böyle, ya da buna benzer şeyler aklınıza geliyorsa ya daha çoook hatalar yaparsınız, ya da hata yapmamak için kendinizi olduğunuz yere hapsedersiniz.

Oysa hatalar bize gelişme fırsatı tanır, bizi geliştirir, çok şey öğretir. Ben bu yüzden hatalarımı seviyorum. Bir hata yaptığımda aklıma ilk gelen şey '' ihtiyacım olan hangi bilgi gizlenmiş bu paketin içine?'' diye soruyorum kendi kendime. İhtiyacım olan bilgiyi alır almazda bir rahatlama oluyor içimde ve '' artık tekrar önüme bakıp, yeni bilgimle daha iyi ilerleyebilirim'' diye düşünüyorum.

Herkesin hata yapabileceğini, herkesin hata yapma özgürlüğünün olduğunu kabul etmek daha zevkli kılıyor yaşamı. Hiç düşündünüz mü Dünyada en çok ve en büyük hataları kimler yapmıştır ? Kahramanlar, liderler, bilimadamları, sanatçılar...Gerçekte insanın başarısı arttıkça hataları da büyür. Hatalar bize neyin olmayacağını gösterirken aynı zamanda neyin olacağını da gösterir. İstemeden hata yapıp birisinin kalbini kırdığınızda karşınızdaki insanın nasıl kırıldığını öğrenirsiniz. Sınavdan istemediğiniz sonucu aldığınızda o derse daha

Yazının Devamı

ZAMAN KAZANMANIN YOLLARI

20 Mayıs 2012

Bir iş yerinde çalışsın ya da çalışmasın herkesin vakit sıkıntısı var. Tam olarak nelere vakit harcadığınızı tespit etmenin, FARKINA varmanın zamanı geldi. Evet gün boyunca neler sizi meşgul ediyor?

Danışanlarımdan bir hafta boyunca uyandıktan , yatana kadar neler yaptıklarını saati saatine, bir bir not almalarını isterim. Sonrada beraberce bu listeyi inceleriz. Çoğu kişi bu listeyi oluştururken bazı şeylere gereksiz yere vakit harcadığını farkeder, beraberce listeyi irdelediğimizde de bazı işlerin sadece geçmişten gelen bir alışkanlık olduğu için yaptıklarını veya çok daha az vakit harcayarak yapabileceklerini farkederler.

Geçenlerde bir evhanımıyla çalışıyorduk, ondan bu uygulamayı yapmasını istedim. Bir hafta sonra bana geldiğinde günde üç saatini internette gezinerek geçirdiğini ve haftada buna yirmi bir saat harcadığını fark etmişti bile. '' Aman tanrım neredeyse tam bir günüm internet başında anlamsızca gezinmekle geçiyor'' dedi. Eski kayıtlarına geri dönüp baktığımızda '' hayat çok kısa, zaman çok çabuk geçiyor'' gibi düşüncelerinin de olduğunu görünce zamanını nasılda boş boş harcadığını iyice anladı. Hemen internet gezintilerini bir saate düşürüp geriye kalan iki

Yazının Devamı

SEVDİĞİNİZE BAĞIMLI MISINIZ ?

17 Mayıs 2012

'' ÇOK MU ÇOK SEVİYORSUNUZ YOKSA BAĞIMLI MISINIZ? ''

'' SEVGİ '' Dünya'nın en güzel ve en güçlü duygusudur. Sevgi hayat verir, can verir, mutluluğun, sağlığın, yaratıcılığın kaynağıdır. Anacak sevdiğiniz kişiye bağımlı olmak başka bir şeydir. Sevgilinize, eşinize, çocuğunuza, ebeveyninize ya da bir arkadaşınıza bağımlı olmak hem sizin hem de sevdiğiniz insanın yaşam kalitesini düşürür.

Başkasına karşı bağımlı olmakla çok seviyor olmak zaman karıştırılır. Hatta sevginiz tükenmiştir ama o kişiye bağımlı olduğunuz için ondan ayrılamıyorsunuzdur. İşin daha kötüsü de sevginizin bittiğinin, ilişkinizin tükendiğinin farkında değilsinizdir. Bir şeye bağımlı olduğun da insan durmadan bağımlı olduğu şeye ulaşmak ister, kendisine zarar verdiğini bilse bile. Alkol, sigara, yemek bağımlılığı gibi başka bir kişiye bağımlı olduğunuz da, durmadan o kişiye ulaşma çabası içinde olursunuz. Eğer bir bağımlılık söz konusu olacaksa insanın kendi mükemmel haline bağımlı olması çok daha iyidir. Çünkü kendi mükemmel halimiz henüz gerçekleştirmediğimiz halimizdir. Burada bahsettim mükemmellik sadece kendimizin gerçekleştirebileceği, mümkün olan en iyi halimizdir.Çoğu insan en kötü hallerini,

Yazının Devamı

Yazmak, şifa getirir

15 Mayıs 2012

En son ne zaman elinize bir kağıt kalem alıp yazdınız?

Sanki '' ne yazacağım ki?'' der gibi sesler duyuyorum :)

Bugün sizlerle paylaşmak istediğim konu, duygu ve düşüncelerinizi yazmak. Sizlerle burada, milliyetin sağlık köşesinde buştuğumuz ilk günde kendinize ait bir kişisel gelişim defteri oluşturmanızı tavsiye etmiştim. Acaba kaç kişi aldı merak ediyorum :)

Bana maille ulaşıp defterlerini oluşturduklarını, egzersizleri yazarak yaptıklarını, farkındalıklarını, hedef ve hayallerini yazdıklarını ileten ''okur ve uygular '' sevgili danışanlarımı tebrik ediyorum. Zaten uygulayıcılar yavaş yavaş çalışmalarının karşılığını almaya başlamışlar, bana da güzel haberlerini ilettikleri için hepsine teşekkür etmek istiyorum :)

Henüz kendine ait bir defteri olmayanlar, bugün güzel bir defter alıp üstüne adını yazıp, bugünün tarihini atsınlar. Bir defterinizin olması artık kendinizle daha ilgili olduğunuzu, kendinizi daha iyi tanımaya başladığınızı ve kendinizle ilgili değişimler başlattığınızı gösterir.

Peki neler yazacaksınız bu deftere?

Okuduğunuz, duyduğunuz, işinize yarar her türlü bilgiyi yazabilirsiniz.

Duygu ve düşüncelerinizi ( tarihiyle beraber)

Yazının Devamı