‘Ağlayanın malı hayır etmez’

Demirbank, 6 Aralık ‘ta BDDK’ya geçtiğinde, karar, o güne sahibi olan Cıngıllıoğlu ailesi için sürpriz olarak nitelendiriliyordu. Kasımdaki finansal krizi atlatacaklarına dair umutlarını kaybetmemişlerdi. Cıngıllıoğlu ailesi sistemden ayıklandıklarının sinyalini, 5 Aralık gecesi Ankara’da hükümet yetkilileri ile dört büyük banka patronunun biraraya gelmesiyle almıştı.
Bankaya el konulmasını takip eden günlerde, 50 yıldır Demirbank’a sahip olan Cıngıllıoğlu ailesi gelişmeleri izlemeye koyulmuştu.

İMKB’den açıklama
Bekleyiş, geçtiğimiz hafta yeni bir ivme kazandı. BDDK’ya Demirbank için başvuranlar arasında Akbank’ın adı geçti. Açıklama İMKB kaynaklıydı. Çünkü Akbank da, halka açık şirket olarak bu gelişmeyi İMKB’ye duyurmak zorundaydı.
Geçtiğimiz hafta başında Demirbank’ın eski sahibi Cıngıllıoğlu ailesinden, Sema Cıngılloğlu Akbank’ın Demibank’a müşteri olduğunu duydu. Ondan sonrasını kendisinden dinledim:
"Akbank’ın, Demirbank’a talip olduğu söylentileri ilk ortaya çıktığında, çarşamba günü Sakıp Sabacı’dan radevu istedim. Kendisi babamın (Nuri Cıngıllıoğlu) en yakın akadaşlarından biriydi, ailece de görüşürdük. Aynı gün Sabancı Center’a gittim, (Sakıp Amca duyduklarım doğru mu) diye sordum. Bana aynen (Kızım Sema, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan hiçbir banka satın almayacağız. Benim adım Sakıp Sabancı, senin Sakıp Amcan olarak bunu böyle bil. Kardeşlerine, ailene selamımı söyle) dedi. Rahmetli babamdan konuştuk. Bana kızımın adına imzaladığı kitabını verdi. "

Eski dost aramadı
Sema Cıngılloğulu konuşmasında, Sakıp Sabancı’nın babası Nuri Cıngılloğlu’nun sağlığındaki dostluk günlerini vurguluyor:
"Bizler, çocuklarımızla birlikte seyahatlare gider, yer içer, gezerdik. Bizim başımıza böyle bir olay geldiğinde, kendisi büyüğümüz olarak, Türkiye’nin önde gelen bir kuruluşunun sahibi olarak, "Çocuklar sıkıntılı günler geçiriyorsunuz. Allah büyüktür, bir soracağınız olursa biz buradayız. Desteğe ihtiyacınız var mı" demesini beklerdim. Söylentiyi duyunca şaşırmıştım."
Sakıp Sabancı ile Sema Cıngıllıoğlu’nun diyaloğu burada kesilmiyor. Geçtiğimiz Cuma günü de Akbank’ın, Demirbank’a talip olduğu haberi Reuters ekranlarına yansıyor. Sema hanım bu haberi okuyunca, aynı gün bu kez Sabancı’nın eşi Türkan Sabancı’yı arıyor. Reuters’dan okuduğu haberi aktarıyor ve Sakıp amcasının konuyla ilgili görüşünü almak istediğini bildiriyor. Türkan Sabancı da, eşiyle görüşüp, Sema hanımı yeniden arıyor. Ardından Sema hanımı, Sakıp amcası aramış. Sema hanım Sakıp Sabancı’nın kendisine telefonda şunları söylediğini aktarıyor:
"Kızım gözlüklerini tak, haberi bir daha iyi oku. Orada (İMKB’ye Demirbank’ı incelemek üzere bayvurdu) diye yazıyor. Talip olduğumuzu yazmıyor."
Sema hanım, geçtiğimiz gün, yani Çarşamba günü meydana gelen bir başka gelişmeyi anlatıyor bu kez: "Şu anda, Demirbank’ın Levent binasındaki Nuri Cıngıllıoğlu salonunda Akbank’ın 15 adamı, bankanın hesaplarını inceliyor. Talip olmayanların bankayı inleceleme hakkı var mı? Talip değilse, niye incelesin?"
Bu noktada "Ağlayanın malı hayır etmez" sözleriyle de hissiyatını açığa vuruyor, Sema hanım.

En ‘ağır gelen’ talip
Bu soruların yanıtlarını benim vermem mümkün değil. BDDK, müracat edenlerin gerçek alıcılar olup, olmadığını hangi yöntemle araştırıyor veya araştırmaya gerek duyuyor mu, bilmiyorum.
Yalnız ortada bir durum var ki, Sema Cıngıllıoğlu anlaşılan Demirbank’a talip olduğu açıklanan ikisi yabancı beş banka arasından, en çok Akbank’a içerlemiş. Sabancı ile hemşeri de olan Cıngıllıoğlu ailesi, 50 yıllık baba yadigarı bankanın bir (Sa) olmasını hazmedebilecek gibi gözükmüyor.
Sabancı müşteri olacak mı, bilmiyoruz. Bunu incelemeler bitince, ihalede göreceğiz...

Kaç gündür, Alparslan Türkeş’in miras kavgası nedeniyle İngiltere’deki Deutche Bank’a yatan 1.2 trilyon liranın davası güdülüyor. Örtülü mü, örtüsüz mü? Bu parayı DYP Lideri Tansu Çiller, 1995’de seçim yatırımı olarak örtülü ödenekten mi verdi? Türkeş’in şahsi parası mı (olamaz ya), partinin parası mı?
Paranın kaynağı ile ilgili araştırmalar, Türkeş’in 1980 öncesi Almanya bankalarında açtırdığı üç hesaba kadar gitti.
Öncelikle 1960 yılından beri İngiltere’de yaşayan Türkeş’in en büyük çocuğu Ayzıt Ayyüce’nin çektiği paranın, hangi tarihte, kim tarafından yatırıldığının bankaya resmi olarak sorulması gerekiyor?
Bu para ileri sürüldüğü gibi Avrupa’daki Türkler’in parası olmayabilir. Ne olabilir? Türkeş’in, ilişkilerinin sıcak olduğu Türk cumhuriyetlerinde iş bağlantısı kurduğu bir müteahhitin "hediyesi" olabilir. Şahsen MHP’ye yakın bir müteahhitten Türkeş’e daire verdiğini dinlemiştim. Adresiyle...
Türkeş’in kuryesi olarak bilinen Enver Altaylı’nın parti ile ilişkisinin 1980’den sonra kesildiği söyleniyor. 1985’de Türkeş’in para içinde yüzmediği, albay emekli maaşını Vakıfbank Bahçekapı Şubesi’nde kırdırmak zorunda kaldığını, tanık olan bir yakını anlatıyor.
1995 yılıyla, Türkeş’in ölümüne kadar geçen iki yıllık sürede MHP Başkanlık Divanı’nda; Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Devlet Bakanı Tunca Toskay, Bayındırlık Bakanı Koray Aydın bulunuyor. Eğer bu dönemde MHP, Tansu Çiller’den para almışsa, bilme ihtimalleri yüksek. Gelelim 1996’da ölen Çeçen Lider Dudayev’e giden paraya... Gittiği malum. Ancak bu paranın kimse milyon doları bulduğunu söylemiyor.
Gelin ilgili yabancı bankalardan parayı kimin ve hangi tarihte yatırdığını bulun, bu mesele aydınlansın.