23.01.2009 - 11:14 | Son Güncellenme:
Kullandığımız GSM telefonları, GSM isimli 2. nesil uzaktan yayın prensibine ait ağlar altında çalışmakta. Şu an kullandığımız telefonlar 2. nesil olan (2G) GSM olarak adlandırdığımız, kablosuz telefon ağlarını kullanıyorlar. GSM, hücre (Cell) ismini verdiğimiz bölümlere ayrılmış durumda ve telefonlarımızla bu hücre dediğimiz bölgeler arasında geziniyoruz. Telefonumuz bir hücreden diğerine geçtiğinde (buna roaming deniyor) o an kullanmakta olduğu istasyondan vazgeçip diğeri ile iletişime geçerek, konuşmamızı devam ettiriyor.
Çok basitçe anlattığımız bu olayın arkasında pek çok iletişim standardı, teknoloji ve bu teknolojinin çalışabilir kılınmasını sağlayan koskoca bir bilgi işlem alt yapısı yatıyor. GSM(2G) yaratıldığında var olan teknolojiler, bu ağın daha geniş bir alanı kapsaması ve kolay yönetilebilmesini mümkün kılmak için servis hızını sınırlamış. Kısaca bir telefondan GSM ağı içerisinde göndereceğini veri öncelikle insan sesini taşımak için düşünülmüş bir miktar. GSM ağları bu sebeple veri taşımak konusunda, yeni nesil Internet ve yer belirleme, güvenlik gibi ihtiyaçlar gözetilmeden yaratılmış bir standart.
3G, mobil ağların (Sadece telefon ağları değil!!!) nasıl çalışacağını, daha önce bahsetmiş olduğumuz arka planda yer alan teknolojilerin nasıl çalışacağını belirleyen bir standartlar yumağı. 3G sadece ses taşınması değil, veri taşınması, verinin güvenliği, verinin bütünlüğü (verinin bozulmadan taşınabilmesi) gibi kriterleri de göz önünde bulundurarak yapılmış bir standart. Bu nedenle 3G sadece telefonları değil, 3G ağlarını destekleyen pek çok farklı cihazı içinde barındırabilir bir ağ olacak. Örneğin operatörlerin reklamlarında, telefonunuzdan evinizdeki bir kameraya bağlanabileceğinizi ve evinizin içini kontrol edebileceğiniz söyleniyor. 3G ağlarında kendi başlarına çalışan kameraların olduğunu ve bunların yurt dışında satıldığını buradan kolayca anlayabiliriz.
Ancak bu kameraların taşıdığı bilgilerin başka kişiler tarafından da dinlenilememesi, görüntü kalitesinin bozulmaması için veri bütünlüğünün sağlanması ve yüksek hızda veri aktarılması gibi ihtiyaçların tamamı, 3G ağları tarafından sağlanıyor. Bu tip kriterlerin ikinci nesil ağlarda sağlanması mümkün değil.