14.07.2021 - 12:45 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemindeki konuları bitirmek için Meclis'teki çalışmalarına birkaç gün daha devam edecek milletvekillerine başarı diledi.
TBMM'nin 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından başlayan 27'nci Yasama Dönemi çalışmalarının verimli şekilde sürdüğünü söyleyen Erdoğan, "Meclisimiz bugüne kadar 188 kanun teklifini görüşerek kabul etmiştir. Bu tekliflerin 108'i uluslararası anlaşma onayıdır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt dışı görevlendirmelerine ilişkin 17 tezkere Meclisimizde görüşülerek kabul edilmiştir. Kamu Denetçiliği raporları da Genel Kurulda görüşülen konular arasındadır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin seçimlerini yapan Meclis Genel Kurulumuz, Sayıştay'ın yeni başkanını da belirlemiştir." diye konuştu.
Meclis İçtüzüğü değişikliğine ve 2019-2023 dönemini kapsayan 11'inci Kalkınma Planı'na ilişkin iki ayrı kararın da Genel Kurulda onaylandığını hatırlatan Erdoğan, "Denetim faaliyetleri kapsamında verilen yazılı soru önergelerinden 31 binden fazlası cevaplandırılmıştır. Milletvekillerimizce verilen önergeler doğrultusunda 10 Meclis araştırma komisyonu kurulmuştur. Bu komisyonlardan 6'sının raporları Genel Kurulda görüşülerek nihayete erdirilirken 4 araştırma komisyonunun çalışmaları sürmektedir." dedi.
Bu başarılı çalışmaların, 27'nci Yasama Dönemi'nin 4'üncü Yasama Yılı'nda da sürdüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Son günlerine geldiğimiz bu yasama yılında Meclisimiz, 101 birleşimde 650 saat çalışmış, görüşmeler 31 bin sayfayı geçen tutanakta kayıt altına alınmıştır. Hayvanları Koruma Kanunu'ndan yargı ve ekonomi paketlerine kadar pek çok önemli düzenleme, bu dönemde yürürlüğe girmiştir. Görüldüğü gibi Meclisimiz gerçekten dolu dolu bir yasama dönemi geçirmiştir. Bu konudaki gayretlerimiz ve gösterdiğiniz fedakarlıklar için her birinize teşekkür ediyorum. Hiç şüphesiz Meclis çalışmalarının lokomotifliğini Cumhur İttifakı'nı oluşturan AK Parti ve MHP grupları üstlenmektedir. AK Parti Grubu'ndaki her bir arkadaşımın, komisyonlara ve Genel Kurula iştiraklerini gösteren yoklamaları bizzat takip ediyorum. Aynı şekilde arkadaşlarımızın komisyon ve Genel Kurul faaliyetlerine katkılarını da dikkatle izliyorum."
"MECLİS'İN, MEDENİ BİR ÇALIŞMA İKLİMİNDE FAALİYETLERİNİ SÜRDÜRMESİNE ÖNEM VERİYORUZ"
Maşeri vicdanın en üst düzeydeki temsilcisi olan TBMM'nin, medeni bir çalışma ikliminde faaliyetlerini sürdürmesine önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, bu konuda milletvekillerinin gösterdiği gayreti, sabrı ve yapıcı yaklaşımı takdirle karşıladığını ifade etti.
Erdoğan, yasama ve yürütme arasındaki iletişimin güçlendirilmesinin, her iki taraf açısından da olumlu neticelere vesile olduğuna işaret ederek "Milletvekillerimiz hem sahadaki yüz yüze irtibatları sırasında hem Meclis'e gelen ziyaretçileri vasıtasıyla hem de pek çok farklı kanallardan kendilerine ulaşan talep ve tespitleri yürütmeye özellikle ulaştırma ihtiyacı duymaktadır. Her gün bir bakanımızın Meclis'te bulunmasını sağlayarak bu talep ve tespitlerin doğrudan en üst düzeyde muhatabına ulaştırılmasını temin ettik." dedi.
Salgın şartları nedeniyle kesintiye uğrayan, AK Parti milletvekilleriyle 50-60 kişilik gruplar halinde kahvaltılı sohbet toplantılarını yeniden başlattıklarını ve devam ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Birer hafta arayla iki ayrı grup milletvekilimizle bir araya geldik. Bu buluşmaların ilk turunu tamamlamış olduk. İnşallah ekimde Meclis açıldığında bu toplantıları yeniden başlatacağız. Milletvekillerimizle gruplar halinde bir araya geleceğimiz buluşmalarımızda sizlerle özgürce sohbet edecek, fikir alışverişinde bulunacağız. Salgın tehdidinin azalmasıyla geçtiğimiz normalleşme sürecinde paralel olarak il ziyaretlerimizi de tekrar hızlandırdık. Haziran başından bu yana Zonguldak, Hatay, Sakarya, Diyarbakır illerimizde gerçekten çok güzel, coşkulu, heyecanlı programlar gerçekleştirdik. İnşallah bu hafta sonu Erzurum'da olacağız. Ağustos ayı başında da kapsamlı bir Karadeniz programımız olacak.
Sizlerden de Meclisin tatile girmesiyle birlikte kendi şehirlerinizi, gönül seferberliği ruhuyla kucaklamanızı, teşkilatlarımızı harekete geçirmenizi, her kesimden vatandaşımıza ulaşmanızı istiyorum. Ataların dediği gibi erken kalkan yol alır. Biz hiçbir zaman vatandaşımızın kapısına sadece seçimden seçime giden bir parti, bir grup olmadık, olmayacağız. Yılın her günü, Genel Merkez organlarımızda görev yapan arkadaşlarımızla, ana kademesinden kadın ve gençlik kollarına kadar tüm teşkilatlarımızla, milletvekillerimizle, eski yeni tüm arkadaşlarımızla sahayı güçlü şekilde tutmak mecburiyetindeyiz. Bizim boş bıraktığımız her alanı, her yeri, her konuyu, karşı tarafın yalan ve iftira dalgasıyla doldurduğunu unutmamalıyız. Vatandaşlarımızla ruberu bir araya gelerek, bugüne kadar yaptıklarımızı, halen yapmakta olduklarımızı, bundan sonra yapacaklarımızı anlatacağız ki bu yalan ve iftira dalgası daha başlamadan bitsin."
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP ve şürekasının, yakaladıkları fırsatları değerlendirmek için yalan ve iftira çıtasını sürekli yükselterek milletin yüreğini daraltmaya, zihnini bulandırmaya çalıştığını söyledi.
Yurt dışındaki kimi karanlık çevreler ve sosyal medya mecralarından aldıkları destekle, giderek pervasızlaşan bu kesimin gerçek yüzünü millete göstermenin boyunlarının borcu olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunu yaparken, onların gündemlerinin peşine takılmayacaklarını, yalan ve iftiralarının tekrarı hatasına düşmeyeceklerini; sadece hakikatleri ortaya koyarak sergilenen oyunu bozacaklarını söyledi. Erdoğan, "CHP tarafının, kendi içinde yaşanan ve artık gizlenemez, saklanamaz hale gelen taciz, tecavüz, hırsızlık, istismar skandallarını gözlerden kaçırmak için başlattığı karalama kampanyalarını bunların başlarına geçireceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mümkünse sıkıntısını çözerek, olamıyorsa gönlünü alarak vatandaşa kendisine verdikleri değeri gösterecek bir duruş ortaya koymalarının önemine işaret ederek, nüfus artışı ve medya mecralarının gelişmesinin, siyasetin bireyselleşmesini, insan insana yürütülme pratiğini ortadan kaldırmadığına tam tersine daha da önemli hale getirdiğine dikkati çekti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu gerçek bize siyaseti, sadece medya görünürlüğü ve sosyal medya mesajları gibi yollarla ihmal etmenin mümkün olmadığına işaret ediyor. Ne diyoruz? AK Parti'yi millet kurmuştur, bu partinin tek sahibi 'millettir' diyoruz. Milletin partisine yakışan, milletin içinde olmak, milletle bir olmak, milletle beraber yürümektir. Nasıl kıyılarımızı işgal eden müsilajın üstesinden bilimin ve tekniğin ışığında yürüttüğümüz çalışmalarla geliyorsak, Türk siyasetini de kirleten siyasi müsilajı da aynı şekilde etkisiz hale getireceğiz. İşte bu sebeple ve altını çizerek sizlerden tüm vaktinizi ve enerjinizi milletin gönlünü kazanmaya yönelik faaliyetlere hasretmenizi istiyorum. Bu mevziyi kaybettiğimizde ülkemizin tüm kazanımlarının, milletimizin tüm hayallerinin de tehdit altına gireceğini aklımızdan çıkarmamalıyız."
"HELALİ HOŞ OLSUN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, Cumhuriyet'in kuruluşundan sonraki en büyük demokrasi ve kalkınma reformlarıyla uygulamalarına partisinin iktidarında kavuştuğunu; vatandaşların eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, çevreden toplu konuta, spora ve sosyal yardımlara kadar her alanda yıllardır özlemini çektiği hizmet ve eserlerle iktidarları döneminde buluştuğunu dile getirdi.
Temel hak ve özgürlük alanlarında her kesimin sıkıntılarını ortadan kaldıran en önemli kazanımların yine bu dönemde elde edildiğini belirten Erdoğan, "Geride kalan 19 yılın sonunda, bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelerle ülkemizin geldiği siyasi ve ekonomik seviye göstermiştir ki, Türkiye'nin bugünü gibi geleceğini de inşa edebilecek yegane siyasi yapı yine burasıdır." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin hak ve özgürlük alanlarını genişletme konusunda yeni ihtiyaçlarını giderecek, ekonomik sıkıntılarına çözüm bulacak ve uygulayacak, temel hizmet alanlarında standartlarını yükseltecek reformlarını geliştirecek ve hayata geçirecek olanın, Cumhur İttifakı ve AK Parti olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak bizden başka, derdi olan; derdi millet, insan, devlet olan; derdi evlatlarına büyük ve güçlü bir Türkiye bırakmak olan başka bir siyasi kadro yoktur. Böyle olduğu için de milletimiz, karşılaştığı her meselesinin halli konusunda, başkalarının ne dediğine değil, bizim ne yaptığımıza bakıyor. Ülkeyi yıllarca idareimaslahatçılığın pençesinde ezenlerin aksine biz, hiçbir meseleyi, sıkıntıyı, talebi görmezden gelmedik, gelmiyoruz. Tam tersine milletimiz ne diyorsa, ne istiyorsa onu hayata geçirmek için tüm imkanları kullandık, tüm mekanizmaları harekete geçirdik, var gücümüzle çalıştık. Nitekim salgın dönemi, AK Parti'nin eser ve hizmet siyasetiyle, karşımızdakilerin boş teneke misali gürültü, patırtıdan ibaret siyaseti arasındaki farkın tüm açıklığıyla görülebilmesini sağladı. Geçmişte inşa ettiğimiz hastanelere karşı çıkanların, aslında herhangi bir şey bildiklerinden veya öngördüklerinden değil, sırf laf olsun diye bunu yaptıkları ortaya çıkmıştır. Aynı gerçeği diğer tüm hizmet alanlarına uyarlamak da mümkündür. Karşı çıktıkları hangi hizmet varsa hepsini de önce ve en çok kullananlar kendileri olmuştur."
Erdoğan, hastaneden köprüye, havalimanından otoyola, üniversiteden toplu konuta her alanda bunun örneklerinin görülebileceğini dile getirerek, "Varsın öyle olsun. Helali hoş olsun. Biz, ülkemize kazandırdığımız her hizmeti, milletimizin tamamının istifadesine, emrine sunuyoruz. Buradaki mesele, muhalefet etmek adına karşı çıkılan, engellenmeye çalışılan projeler, hizmetler, yatırımlar konusunda sergilenen samimiyetsiz, tutarsız, temelsiz yaklaşımın milletimize en iyi şekilde anlatılmasıdır." ifadelerini kullandı.
"CUMHUR İTTİFAKI OLARAK HEDEF 2023 HAZİRAN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak bu yola kararlı bir şekilde çıktıklarını vurgulayarak, "Cumhur İttifakı olarak hedef 2023 Haziran. İnşallah 2023 Haziran'ı ile birlikte de ülkemiz yeni bir dönemin adımlarını atacaktır. Bunların; tek taahhütleri yapılanı yıkmak, başlananı durdurmak, atılan temelin üzerini kapatmak, var olanı satmak, dağıtmak olan bir zihniyetin, ülkenin ve milletin hangi meselesine çözüm üretebileceğinin muhasebesini milletimizle birlikte yapmalıyız. Aynı şekilde dişe dokunur hiçbir iş yapmayan kimi muhalefet belediyelerinin, bizim bakanlıklarımızın, kurumlarımızın gerçekleştirdikleri çalışmaları sahiplenme gayretlerine karşı da dikkatli olmalıyız. Her türlü hırsızlık elbette kötüdür, altını çiziyorum, ama siyasi hırsızlık, hizmet hırsızlığı daha da kötüdür. Bu tür girişimlere karşı da iyi bir bilgilendirme çalışması yürütmeliyiz." diye konuştu.
Partisinin, 19 yıldır eser ve hizmet siyasetinde muhalefetle değil kendi kendiyle yarıştığını, halen de aynı şekilde devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Görünen o ki, önümüzdeki seçimlerde ve sonrasındaki yönetimlerimiz döneminde de yine kendimizle yarışacağız. Karşımızda hala yalan, iftira, çarpıtma dışında bir politika yöntemi bilmeyen; esasen öyle bir derdi, öyle bir arayışı da olmayan; tek parti faşizminin özlemiyle yanıp tutuşan bir muhalefet var. Dirayetsizliklerinin seviyesini, çalışıp uğraşarak milletin gönlüne girmek yerine ülkenin ve milletin felaketinden kendilerine iktidar devşirmeyi temenni edecek, hatta bunu açıkça söyleyecek bir yere kadar çıkardılar." değerlendirmelerinde bulundu.
Erdoğan, hem partisinin Genel Merkezi'nde hem de Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde dile getirdiği gibi, kimin dediğine, ne yaptığına, hangi senaryonun figüranlığına soyunduğuna, hangi oyunun aparatı haline dönüştüğüne bakmayacaklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Biz kendi işimize bakacağız. Ülkemize, 81 ilimizin her bir şehrine ayrı ayrı neler yapacağımıza; hangi yeni hizmetleri, eserleri, yatırımları kazandıracağımıza bakacağız. Milletimizin hangi konuda ne sıkıntısı, ne talebi varsa onun gereğini yerine getirmenin yollarını arayacağız. Potansiyelimizi ve imkanlarımızı, hedeflerimizle, hayallerimizle, vizyonlarımızla birleştirip ülkemizi dünyada hak ettiği yere çıkarmanın peşinde koşacağız. Çünkü biz, derdi millet, insan, ülke, hizmet eseri ve yatırım, Türkiye'nin güçlenmesi, büyümesi, kalkınması olan bir partiyiz, böyle bir İttifak'ız. İnşallah 2023'te Cumhur İttifakı olarak halkımızın önüne bu anlayışla çıkacak ve yeniden ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstleneceğiz."
Erdoğan, AK Parti TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, hep birlikte daha çok çalışarak, daha sıkı mücadele ederek Türkiye'yi eşiğinde olduğu bölgesel ve küresel siyasi, ekonomik, demokratik liderlik düzeyine mutlaka çıkartacaklarını söyledi. Bunun için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, bugün Amasra-Kurucaşile-Cide devlet yolunun Çakraz-Karaman kesiminin açılışını yapacaklarını dile getirdi. Erdoğan, "Durmak yok, yola devam." dedi.
Çok zor bir güzel güzergahta inşa edilen bu yolun, içindeki tünelleri, köprüleri, viyadükleri, kavşaklarıyla millete layık bir eser olduğunu belirten Erdoğan, ülkeye ve bölge vatandaşlarına hayırlı olmasını diledi.
Erdoğan, diğer yandan sanayi üretiminin bir kez daha rekor seviyede artarak Türkiye’nin üretim ve ihracat gücünü teyit ettiğini anlatarak "Dün açıklanan verilere göre mayıs itibari sanayi üretimi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41 ve bir önceki aya göre de yüzde 1,3 seviyesinde yükseliş gösterdi. Buyurun, işte biz ekonomiyi böyle konuşuyoruz, böyle kantara çıkartıyoruz ve ekonominin belkemiği olan sanayi ile yolumuza devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yatırımlarla büyüyen, istihdamı artan, ihracatı yükselen Türkiye'nin adım adım hedeflerine yaklaştığını dile getirdi.
"DİNİMİZİN KUTSİYETİNİ YILLAR YILI BUNLAR SÖMÜRDÜLER"
15 Temmuz darbe girişiminin, yarın 5. yılı olduğunu anımsatan Erdoğan, Meclis'in o gece sergilediği cesur duruşla gazilik unvanını hak ettiğini bir kez daha gösterdiğini vurguladı.
Erdoğan, Türkiye'nin PKK, DEAŞ ve diğer terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadeleyi FETÖ ihanet şebekesine karşı da verdiğini belirterek "Kamudan iş dünyasına, sivil toplumdan eğitime kadar devlet ve millet hayatının her yerine sızan bu sinsi yapının ülkeden temizlenmesi kolay değildir. Fakat biz bunları, biliyorsunuz, içeride de dışarıda da kovalıyoruz ve yakaladıkça da Türkiye'ye getiriyoruz. Şu anda Orta Asya'daki en büyük, bütün para, finans olaylarını koordine eden ve onların Orta Asya'da dağıtımını yürüten ismi yakalandı, getirildi, bütün sorgulamaları yapıldı, şimdi yola devam ediyoruz." dedi.
Örgütün, ülkede ve dünyanın pek çok yerinde hain emellerini yerine getirmek için hala çalışan, fırsat kollayan mensupları olduğuna işaret eden Erdoğan, "Diğer terör örgütleri ile mücadelemizi nasıl tavizsiz ve kararlı bir şekilde yürütüyorsak FETÖ'yü de aynı şekilde son mensubu etkisiz hale getirilene kadar takip edeceğiz. Din kisvesi altında bu milleti sömürenlere de prim vermeyeceğiz, bu da böyle bilinsin. Bizim kutsallarımıza saldıranlara prim vermeyeceğiz. Dinimizin kutsiyetini yıllar yılı bunlar sömürdüler, açık söylüyorum ama aldandık, şimdi toparlandı. 2010'dan sonra bu süreci farklı bir havada, atmosferde, yakın takipte götürüyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, tüm şehitlere ve 15 Temmuz'da darbecilere karşı direnirken son nefesini verenlere Allah'tan rahmet diledi.
"BERABERCE HAREKET ETMELİYİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye artık ister terör örgütleri kullanılarak yapılsın ister başka ayak oyunlarıyla önüne getirilsin, vatanının bütünlüğü ile milletinin birliğine, devletinin bekasına yönelik her türlü tehdidi dünyanın neresinde olursa olsun kaynağında bulup yok etme gücüne, iradesine, kararlılığına sahip bir ülkedir. Külliyenin karşısında müzemizi de bitirdik, onun da açılışını yapacağız. Anıtımız zaten açılmıştı ve o gün yine Meclisimizin önünde merasimimiz var. Tüm bu merasimlerde özellikle AK Parti Grubu olarak, her birisinde de olmalıyız, beraberce hareket etmeliyiz. Külliyenin önünde de o gün tüm şehit ve yakınlarını, gazilerimizin kendileri ve yakınlarını ayrıca Silahlı Kuvvetlerimiz, hep birlikte, orada hedefimiz tüm o alanı doldurmak suretiyle 15 Temmuz’u, orada hep birlikte analım, şehitlerimizi yad edelim, gazilerimize de Allah’tan şifalar dileyelim."
"KENDİSİNİ BU ÇEMBERİN DIŞINDA GÖRENLERİN..."
Erdoğan, Türkiye'nin güvenliğinin, artık sınırlarında değil tehditlerin bulunduğu yerlerde başladığına dikkati çekerek Türkiye'nin siyasi ve ekonomik çıkarlarına yönelik fiili ve potansiyel her türlü tehdidi, tehlikeyi, saldırıları, sınırlarına dayanmadan önleme konusunda gereken adımları attıklarını bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Diplomatik misyonlarımızı tüm alt birimleriyle güçlendirmemizin, bölgemizde pek çok yerde danışmanlık ve eğitim seviyesinde askeri görevler üstlenmemizin sebebi işte budur. Şayet bu güçlü altyapıyı kurmazsak, bu topraklarda bize huzur, güven ve refah içinde yaşatmayacaklarını, uzak ve yakın tarihimizdeki sayısız örnekle biliyoruz, görüyoruz. İşte bunun için terör örgütlerine ve onların faaliyetlerine, sadece sıradan silahlı yapılar olarak bakmıyoruz. Yine ülkemizin maruz kaldığı saldırıların önemli bir kısmının da siyasetin, ticaretin, sosyal hayatın kendi doğal mecrasından kaynaklanan hadiseler olmadığının farkındayız. Bu şekilde baktığımızda PKK’ya da FETÖ’ye de benzer gayelerle her an önümüze çıkartabilecek diğer yapılara karşı da teyakkuz halimizi sürdüreceğiz. Hiç şüphesiz bu sadece bizim, sadece siyasetin, sadece hükümetin sorumluluğunda olan bir mesele değildir. Ülkemizde yaşayan 84 milyon vatandaşımızın tamamı ülkeyi ve milleti ayakta tutacak, yaşatacak, geliştirecek bu kutlu davanın tarafıdır. Kendisini bu çemberin dışında görenlerin ülkeleri ve toplumları ile bağları kopmuş demektir. Böyle insanları da bir an önce kazanmak, onları da bugün bu davanın mensubu haline getirmek en başta gelen görevimizdir. Bilhassa yeni nesillerin, gençlerimizin, çocuklarımızın bu anlayışı, okul öncesinden başlayarak, hayatlarının her aşamasında geliştirerek kazanmalarını sağlamak mecburiyetindeyiz. Medeniyetini, tarihini, kültürünü, değerlerini bilmeyen nesiller, tıpkı avuçladığımız su gibi elimizden akıp gitmeye mahkumdur. 15 Temmuz gibi hadiseler yaşattıkları acılar yanında işte bu dersleri de bize gösteren yönüyle sürekli hatırlamamız gereken tarihi dönüm noktalarıdır. İnşallah hep birlikte bu doğrultuda azimle, kararlılıkla, cesaretle yolumuza devam edeceğiz."
SPORCULARA KUTLAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ve Dünya Kupası müsabakalarında başarılara imza atan sporcuları kutladı.
İşitme engelli sporcuların dünya şampiyonasında 8 altın, 9 gümüş ve 12 bronz madalya ile adeta destan yazdığını anımsatan Erdoğan, Avrupa şampiyonasında ise sporcuların yüzmede 7 altın, 5 gümüş, 3 bronz, atletizmde ise 2 altın, 2 gümüş ve bir bronz elde ettiğini söyledi. Sporcuların kürek dalında dünya şampiyonasında da bir altın ve bir bronz madalya ile yurda döndüklerini vurgulayan Erdoğan, 660. Tarihi Kırkpınar Güreşlerini de Ali Gürbüz'ün baş pehlivan olarak tamamladığını anımsattı.
Erdoğan, tüm bu sporcuları tebrik ederek başarılarının devamını diledi.
Kurban Bayramı'nın, salı günü idrak edileceğine işaret eden Erdoğan, bir gün öncesinden geniş katılımlı bir heyetle KKTC'ye gideceklerini, Kurban Bayramı'nı KKTC'deki vatandaşlarla kutlamanın hem kendilerine hem de oradaki vatandaşlara ayrı bir kıvanç yaşatacağına inandığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan sergileyeceğimiz duruşun Kıbrıslı kardeşlerimize moral, tüm dünyaya da kararlılık mesajı olarak dalga dalga yayılacağına inanıyorum." diye konuştu.
SAADET PARTİSİ'NDEN AK PARTİ'YE KATILIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısındaki konuşması sonrasında kürsüye gelen AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, "Bugün iki belediye başkanı arkadaşımız daha büyük AK Parti ailesine katılıyor. Amacı hizmet ve milletin duasını almak olan, gönül belediyeciliği yapmak isteyen arkadaşlarımızın katılımları bizleri de onurlandırıyor. Bugün inşallah iki belediye başkanı arkadaşımızla birlikte, son 1 yıl içinde partimize katılan belediye başkanı sayısı 40 oluyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Saadet Partisi'nden istifa ederek AK Parti'ye geçen Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe'ye rozetini taktı. Erdoğan, "Bu hafta gerçekten muhteşem bir Diyarbakır seyahati oldu. Başkanımız da bu seyahatin bereketi oldu. İnanıyorum ki bunun gerisi de çok daha farklı şekilde gelecektir. Gerek milletvekillerimiz gerekse belediye başkanlarımız hep birlikte Diyarbakır'ı aslına rücu ettireceğiz. Hayırlı olsun." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Saadet Partisinden istifa ederek AK Parti'ye katılan Elazığ Yazıkonak Belediye Başkanı Hatif Çadırcı'ya da rozetini taktı.
TBMM Şeref Holü merdivenlerinde, Meclis'i ziyaret eden Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolararası İlişkiler Komitesi Başkanı Samad Seyidov ve beraberindeki heyetile hatıra fotoğrafı çektiren Erdoğan, daha sonra Meclis'ten ayrıldı.