09.07.2021 - 22:47 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Diyarbakır anneleri evlatlarına kavuşmak için açtıkları bayrakla hem korku duvarlarını yıktılar hem de bölücü örgüt ve siyasi uzantılarının kalleş yüzünü deşifre ettiler." dedi.
Erdoğan, Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Diyarbakır Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı'na katılarak partililere hitap etti.
Konuşmasına, yaklaşık 1,5 yıllık hasretin ardından Diyarbakırlılarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek başlayan Erdoğan, bugün Diyarbakır'da dolu dolu, bereketli bir gün geçirdiklerini söyledi.
Cuma namazını Diyarbakırlılarla birlikte Kurşunlu Camisi'nde eda ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Kurşunlanan Kurşunlu Camisi'nde eda ettik. Bölücü örgütün çukur olayları sırasında yaktığı 5 asırlık tarihi camiyi 3 yıllık titiz çalışmayla yeniden Ezan-ı Muhammedilerle buluşturmuştuk. Camimizin eski görkemine, eski güzelliğine kavuştuğunu bu vesileyle biz de yerinde görmüş olduk Allah'a hamdolsun." diye konuştu.
Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı sonrası Diyarbakır annelerinin misafiri olacaklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyarbakır anneleri evlatlarına kavuşmak için açtıkları bayrakla hem korku duvarlarını yıktılar hem de bölücü örgüt ve siyasi uzantılarının kalleş yüzünü deşifre ettiler. Bu cesur anneler 688 gündür sabırla sürdürdükleri mücadeleleriyle ülkemizdeki sözde insan hakları kuruluşlarının iki yüzlülüğünü göstermenin yanında muhalefetin nasıl bir hassasiyet altında olduğunu da ortaya serdiler. Sadece ülkemizdekiler değil yurt dışındaki insan hakları dernekleri acaba kaç kez gelip de Diyarbakır annelerini ziyaret ettiler. Böyle bir dertleri var mı onların? Yok. Gelip burayı görmediler ama bunun aksi olsaydı bir gider bir gelirlerdi. Fakat yapmadılar, yapmazlar çünkü onların derdi başka, onların derdi buradan kaçıp oraya giden teröristlerle, evet, Avrupa'da bir arada olmak."
Diyarbakır annelerini, daha önce çalışma arkadaşlarının ziyaret ettiğini ve haklı davalarında yanlarında olduklarını söylediklerini belirten Erdoğan, "Bugün de ben tüm heyetimle birlikte ziyaret ederek bu gerçeği ortaya koyacağız. Ramazanda sağ olsun İstanbul'da onlar beni ziyaret etmişlerdi, birlikte bir iftarımız oldu ve bugün de inşallah iadeiziyaretimizi gerçekleştirmiş olacağız." dedi.
Toplu açılış töreninde ise Diyarbakır'a kazandırdıkları eser, hizmet ve yatırımların sevincini yaşayacaklarını dile getiren Erdoğan, bu vesileyle geçmişten bugüne kapsamlı bir muhasebeyi de Diyarbakırlılarla paylaşacaklarını vurguladı.
Gençlerle bir araya gelmelerinin ardından Diyarbakır programını tamamlayacaklarını belirten Erdoğan, gençlerle bugünkü buluşmalarının, Ankara'daki buluşmada Diyarbakırlı bir gencin daveti üzerine gerçekleştiğini anlattı.
Diyarbakır'a sadece açılış ve ziyaret yapmak için gelmediklerini söyleyen Erdoğan, "Biz bugün buraya aynı zamanda Diyarbakır'ı dinlemek, Diyarbakırlılarla istişare etmek, Diyarbakır'la olan kavlimizi yenilemek için geldik." dedi.
"Diyarbakır seninle gurur duyuyor." tezahüratları üzerine Erdoğan, "Biz de sizlerle gurur duyuyoruz. Bunun için sizlerin görüşlerine, sizlerin değerlendirmelerine ve fikirlerine büyük önem veriyorum." ifadesini kullandı.
Toplantının hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz eden ve kendilerine gösterdikleri teveccühten dolayı da Diyarbakırlılara şükranları sunan Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar Diyarbakır AK Parti teşkilatlarında farklı kademelerde görev alanlara teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Artık 20 yılı bulan bu zorlu yolculuğumuzda dava arkadaşlarımızdan vefat edenler olduğu gibi bölücü terör örgütü tarafından kalleşçe şehit edilenler de var. Diyarbakır eski Gençlik Kolları Başkanımız Yunus Koca 31 Ağustos 2015 tarihinde iş yerinde, Dicle İlçe Başkanımız Deryan Aktert 10 Ekim 2016 tarihinde iş yerinde, Lice Başkan Yardımcımız Orhan Mercan 30 Haziran 2017 tarihinde evinin ve evlatlarının gözü önünde hainler tarafından alçakça şehit edildi. Gerek terörle mücadele sırasında gerekse millet ve memleket yolunda siyaset yaparken şehit düşen tüm kahramanları rahmetle yad ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, makamlarını ali, mekanlarını cennet eylesin."
"Biz onların samimiyetine, gayretine, yiğitliğine şahidiz." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Rabb'imiz ayetinde ne buyuruyor, 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz'. Şimdi bu gençler, bu kardeşlerimiz Allah yolunda öldüler ve şehit oldular. Onların bu şehadetini bizler adeta onların şehadetinde yaşar gibi oluyoruz. Biz onların millet ve ümmet için çarpan yüreklerinin büyüklüğüne şahidiz, Rabb'im de onları fedakarlık karşılığı olarak Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam Efendimize komşu kılsın. Mevlam bizleri de son nefesimize kadar şehitlerimizin kutlu yolundan, sırat-ı müstakimden ayırmasın. Şehitlerimizin kanları pahasına bize emanet ettiği sancağı namusumuz bilip biz de canımız pahasına koruyacak, inşallah daha da yücelteceğiz. Ne 40 yıllık siyasi hayatımızın herhangi bir safhasında ne de 20 yıla varan AK Parti döneminde teröre, şiddete, zorbalığa asla teslim olmadık."
Milli iradeyi savunmak için gerektiğinde bedel ödeyip, sıkıntı çektiklerini ama zalimler karşısında hiçbir zaman başlarını eğmediklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda bize, milletimize ve ülkemize kefen biçen müstevlilere inat Allah'a hamdolsun dimdik yürüyoruz. Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz demeden çalışıyor, mücadele ediyor, gayret gösteriyoruz. Biz, vesayet odaklarının gölgesinde değil, gece karanlığında seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatan piri fanilerimizin dualarıyla yürüyoruz. Biz, sırtımızı başkaları gibi şu veya bu terör örgütüne değil, Rabbimizin takdirine, halkın iradesine yaslıyoruz. Biz, gücümüzü başkaları gibi silahtan değil, şiddetten değil, 40 yıldır yanımızda dağ gibi duran aziz milletimizden alıyoruz."
İstiklal Marşı'ndan "Biz ezelden beridir hür yaşadık, hür yaşarız/Hangi çılgın bize zincir vuracakmış, şaşarız/Kükremiş sel gibiyiz, bendimizi çiğner, aşarız/Yırtarız dağları, enginlere sığmaz, taşarız." dizelerini okuyan Erdoğan, "Nasıl bugünlere akrebin kıskacında yoğrularak geldiysek 2023'e giden süreçte de bizi ağır imtihanların beklediği anlaşılıyor." ifadelerini kullandı.
"YALAN VE ÇARPITMA ÜZERİNE KURULU BİR PSİKOLOJİK HAREKAT YÜRÜTÜYORLAR"
Türkiye'ye yönelik yurt dışı mahreçli planların yeniden devreye alındığını gördüklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Başını CHP'nin çektiği bir kesim, dozunu her gün biraz daha yükselttikleri nefret söylemleriyle bu kirli planlara destek veriyor. Dikkat ederseniz son günlerde CHP'li siyasetçilerin artık hezeyana varan beyanlarında çok ciddi bir artış yaşanıyor. Nasıl 17-25 Aralık girişiminde FETÖ'cülerin sözcülüğünü yapmışlarsa şimdi de organize suç örgütlerinden, karanlık sosyal medya mecralarından medet ummaya başladılar. Ülkeler arasında imzalanan rutin iş birliği protokollerini bile istismar edecek kadar muvazeneyi kaybettiler. Kulaklarına ne fısıldanırsa, ajans önlerine ne koyarsa, Türkiye düşmanları bunlara ne terkin ederse onu söylemeyi siyaset zannediyorlar. Kimi taşeron basın yayın organlarını da yedeklerine alarak, AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na ve siyaset kurumuna karşı yalan ve çarpıtma üzerine kurulu bir psikolojik harekat yürütüyorlar. Parti teşkilatlarını saran taciz, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluklarla cesaretle yüzleşmek yerine kendi pisliklerini bize bulaştırmaya çalışıyorlar."
Salondaki AK Parti'li gençlerin Kayahan'ın "Bir aşk hikayesi" şarkısını söylemesi üzerine Erdoğan, "Gençler tam böyle şah damarından girdiniz." diyerek, salondakilerle Kayahan'a Fatiha okudu.
Erdoğan, Mevlana'nın "Testinin içinde ne varsa dışına o sızar." sözlerini hatırlatarak, "Yani bir insanın kalbinde ve kafasında ne varsa dil, onu söyler. İşte az önce siz Kayahan'ın sanki bizim için bestelediği parçayı okudunuz. Siz ne güzel gençlersiniz." diye konuştu.
Tüm parti teşkilatıyla Diyarbakır'da olduklarını belirten Erdoğan, duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"İçeride kin, nefret, husumet varsa, söylemde nefreti besler, kutuplaşmayı körükler, siyaseti zehirler." diyen Erdoğan, insanın içinde aşk, samimiyet, hoşgörü, dürüstlük varsa bunun yaptığı işten, kullandığı dile kadar aksettiğini anlattı.
"BİZ BUGÜNE KADAR NE DOĞU'DAN KOPTUK NE GÜNEYDOĞU'DAN KOPTUK"
Erdoğan, "CHP ve şürekasına baktıklarında bu sözün hikmetini daha iyi kavradıklarını" belirterek, şunları kaydetti:
"Demokrasimizi güçlendirecek, insanımızın kardeşliğini perçinleyecek, ülkemizin dertlerine derman olacak tek bir önerileri, tek bir sözleri yok. Sadece milletten ve milletin değerlerinden kopuk değiller, ülkenin ve bölgenin gerçeklerinden de habersizler. Şimdi yeni bir adım atıyorlar, neymiş 'Doğu masası', 'Doğu projesi'... Neredeydiniz bugüne kadar? Biz bugüne kadar ne Doğu'dan koptuk ne Güneydoğu'dan koptuk, devamlı buralarda olduk. Bölücü örgütün bu topraklara yaşattığı yıkımdan, işlediği cinayetlerden, akıttığı kan ve gözyaşından habersizler. Kol kola girdikleri örgütün güdümündeki partinin, bölge insanının umutlarına, hayallerine verdiği zararlardan habersizler. Evladını Kandil'deki terör baronlarına kaptıran anaların dinmeyen yürek sızısından habersizler. Askerimizin, polisimizin, güvenlik korucularımızın, vazifelerini hakkıyla yapmaya çalışan kamu görevlilerimizin fedakarlıklarından habersizler. Ülkemiz sınırları içinde ve dışında yürütülen mücadelenin büyüklüğünden habersizler. Kafalarına geçirdikleri at gözlüklerinden sadece kendi sığ dünyalarını görüyor, çıkarlarından, ikballerinden başka hiçbir şeyi umursamıyorlar."
Erdoğan, muhalefetin içinde bulunduğu "siyasetsizlik cenderesi"nin AK Parti olarak yüklerini daha da ağırlaştırdığının, kendilerinin siyaseti millet için ve milletle birlikte yaptıklarının altını çizdi.
Bunun için milletle irtibatı korumak, gönül bağını sürekli canlı tutmak gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Nasıl hayat boşluk kabul etmezse, unutmayın, siyaset de boşluk kabul etmez. Şimdiden size özellikle söylüyorum, 2023 Haziranı'na kadar kapı kapı dolaşmaya, gece gündüz demeden çalışmaya var mıyız?" diye sordu.
Diyarbakır'dan müjdeler beklediğini ifade eden Erdoğan, "Çünkü biz sahayı boş bırakmayacağız. Eğer biz geri durursak başta bölücü örgütün uzantıları olmak üzere, başkaları muhakkak gelir bu boşluğu doldurur. Böyle bir durumda siyasetteki ataletin, gevşemenin, tavsamanın maliyeti çok daha ağır olacaktır. Ulaşamadığımız, kapısını çalmadığımız, derdine veya sevincine ortak olamadığımız her insanımızın vebali bizlerin üzerindedir." ifadelerini kullandı.
"EN ÖNEMLİ REFERANSIMIZ, ARKAMIZDAKİ 19 YILLIK DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜKTESEBATIMIZDIR"
Erdoğan, gönüller kazanmak için çıktıkları bu yolda kimseyi dışlamamak, kimseye hor bakmamak, kızmamak, küsmemenin temel prensipleri olduğunu söyledi.
Kendisine tezahüratta bulunan partilileri mütevazı bir topluluk olarak gördüğünü dile getiren Erdoğan, buna devam edeceklerini, Mevlana'nın diliyle "Toprak gibi mütevazı" olacaklarını belirtti.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Elbette 20 yıllık bir siyasi partinin içinde kendini dışlanmış hissedenler, belki kalbi kırılanlar, farklı sebeplerle teşkilattan ayağı soğuyanlar olabilir. Bize düşen en önemli görev, bu kardeşlerimizi tespit edip iletişim kurarak, gerekirse ayaklarına giderek yeniden davamıza kazandırmaktır. Biz milletin bağrından doğmuş, 84 milyonun her rengini temsil eden, üye sayısı itibarıyla ülkemizin en büyük, en kuşatıcı siyasi hareketiyiz. Bu partinin çatısı altında terörü ve şiddeti övmediği sürece her türlü fikre, ne kadar farklı olursa olsun her türlü düşünceye, meselesi millet ve memleket olan herkese yer vardır. Önümüzdeki dönemde yeni üyeler, yeni yüzler, yeni yol arkadaşlarıyla saflarımızı sıklaştırırken parti kadrolarımız içindeki muhabbet iklimini daha da güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Sizlerden, sandık müşahidinden mahalle temsilcisine, il başkanından milletvekiline tam kadro sahada olmanızı istiyorum. Unutmayınız, en önemli referansımız, arkamızdaki 19 yıllık demokrasi ve kalkınma müktesebatımızdır."
Diyarbakır'a ve ülkeye kazandırdıkları hizmetleri, teröre ve arkasındaki güçlere karşı verdikleri mücadeleyi, proje ve hayalleri insanlara sabırla anlatacaklarını kaydeden Erdoğan, "Muhalefetin yalan, iftira ve çamur siyasetini geçmişte olduğu gibi bugün de yine hakikatin güneşiyle bertaraf edeceğiz. Şayet biz samimiyetle çalışırsak, insanımıza doğruları ulaştırırsak Allah'ın izniyle istikametimiz de istiklalimiz de aydınlıktır. Biz omuzlarımızdaki yükün hakkını verirsek AK Parti, Türkiye'nin geleceğine hizmetleriyle damga vurmaya devam edecektir. Bu konuda ben sizlere güveniyorum. Her birinizin bu yüksek vazife bilinciyle hareket ettiğine ve edeceğine inanıyorum." diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, İLK AÇIKLAMAYI CUMA NAMAZI SONRASI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Diyarbakır'da cuma namazını Sur ilçesindeki tarihi Fatih Paşa (Kurşunlu) Camisi'nde kıldı.
Camiden ayrılışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir soru üzerine, "Gazi mescidimizde, gazi camimizde cuma namazını kılmanın bahtiyarlığı içerisindeyiz." ifadesini kullandı. PKK terör örgütünün camiyi kurşunladığını ve harabe haline getirdiğini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Kurşunlu Camisi tarihi özellikleri itibarıyla bu şehrimizin, bu beldemizin adeta bir tacıydı. Şimdi ise uzun bir aradan sonra burada tekrar bir cuma namazı kılmanın bahtiyarlığı içerisindeyiz. Şu an itibarıyla Suriçi olarak güzellikleri görüyorsunuz. Bir taraftan surlar yeniden inşa ediliyor, öbür taraftan Suriçi'nde konutlarımız yerel mimari ile inşa ediliyor ve bir an önce bunlar bitirilip inşallah sahiplerine teslim edilecek. Bir başka Diyarbakır inşa ediyoruz, çok çok güzelleştirilmiş bir Diyarbakır'ı inşa ediyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın burada önemli bir gayreti var ve kısa zamanda da bunları bitirip sahiplerine teslim edeceğiz."
KORONAVİRÜSLE MÜCADELE
Kovid-19 aşı çalışmalarına ilişkin bir soruya Erdoğan, şöyle yanıt verdi:
"Şu anda 58 milyonu aşmış vaziyetteyiz aşılamada. Şimdi aşılamada da kademe sistemini ayrıca yaş gruplarına göre getiriyoruz. BioNTech'ten gelen bir miktar aşı var, aynı şekilde Sinovac'tan bir miktar aşı geldi, geliyor ve bütün bunlarla beraber de en yakın zamanda Uğur Bey ve eşi misafirimiz olacaklar. Böylece BioNTech'te çok daha seri bir adım atma fırsatını da yakalayacağız. Tabii şu anda Diyarbakır'da aşılamadaki bu isteksizliği de ne yapıp yapıp gidereceğiz. Aşı olma noktasında aynen batı illerinde nasıl oluyorsa ben Diyarbakır'da da süratle aşılanmanın olacağına inanıyorum. Çünkü ne kadar aşıyı buralarda teşvik edersek, ne kadar aşı olayını rağbetle kabullenirsek buralarda da Kovid olayı daha da azalacaktır, daha da düşecektir. Şu an itibarıyla oranda Diyarbakır'da biraz sıkıntımız var. Ama ben bunu aşacağımıza inanıyorum. Çünkü orta Anadolu, batı, buralarda biliyorsunuz oran gayet olumlu istikamette gelişiyor. Dolayısıyla Diyarbakırımızda da bu oranı süratle aşağı çekeceğiz."
KURBAN BAYRAMI TATİLİ
Kurban Bayramı tatilinin süresine ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, "Şu anda onunla ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. En uygun şekilde... Tatil süreci sanki böyle 10 gün, 9 gün gibi bu arada dolaşıyor, bunu millete seslenişte halkıma duyuracağım." ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ
Erdoğan, bir soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin üçüncü yılında her geçen gün daha iyiye giden bir süreci yaşadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Attığımız adımlarda, aldığımız kararlarda Cumhurbaşkanlığı süreci bizim hızımızı artırıyor. Dolayısıyla da bu sistem ülkemiz için çok çok hayırlı olmuştur, çok çok faydalı olmuştur. Zira karar mekanizmaları çok daha seri çalışıyor, çok daha rahat adım atıyor, kararlarını bu şekilde alabiliyor. Onun için de böyle bir sistemi, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de gördüğümüz gibi, Türkiye de bu sistemi yakalamakla hamdolsun çok daha verimli neticeler almaya başlamıştır."
ABD İLE AFGANİSTAN GÖRÜŞMELERİ
ABD'nin Afganistan'dan çekilme süreci hatırlatılarak Türkiye ile ABD arasında Hamid Karzai Havalimanının işletilmesine ilişkin görüşmelerdeki son durumun sorulması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Dün, Savunma Bakanımız Amerikan Savunma Bakanı ile görüşmesini yaptı ve bu konuyla ilgili olarak da biz şu anda Amerika'yla, bunun yanında NATO'yla bu görüşmeleri yapmak suretiyle Türkiye'nin Hamid Karzai'deki görev alanı ne olacak, burada neleri kabulleniyoruz, neleri kabullenmiyoruz bunların kararlarını aldık. NATO müzakerelerinde de Sayın Biden'la şahsım gerek birebir görüşmemizde bunları konuştuk gerekse heyetler arası görüşmede bunları görüştük, konuştuk ve en ideal şekliyle Afganistan'daki bu adımı inşallah atmış olacağız."