16.10.2017 - 09:55 | Son Güncellenme:
AA
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) 1945 yılındaki kuruluşunun yıl dönümünün 1980'den bu yana "16 Ekim Dünya Gıda Günü" olarak kutlandığı hatırlatıldı.
Açlıktan ve yoksulluktan arındırılmış bir dünya hedefleyen FAO tarafından, her yıl farklı bir temanın ele alındığı "Dünya Gıda Günü"nde bu senenin temasının "Göçün Geleceğini Değiştir: Gıda Güvencesi ve Kırsal Kalkınmaya Yatırım Yap" olarak belirlendiği ifade edilen açıklamada, uluslararası veya yurt içinde, gönüllü ya da zorunlu her türlü insan hareketini kapsayan göçün 2000'li yıllardan bu yana açlık ve yoksulluk gibi ekonomik etkenlerin yanı sıra özellikle dünyadaki savaşların etkisiyle artarak devam ettiği vurgulandı.
Son 15 yılda uluslararası göçmen sayısının yüzde 40 artarak 244 milyona ulaştığı, yurt içinde göç eden insanların sayısının ise 760 milyonu geçtiği belirtilen açıklamada, "Bu sayı içerisinde kırsal alandan göç edenlerin ve 15-34 yaş aralığındaki genç nüfusun oranı dikkate değer büyüklüktedir. Bu çerçevede, genç iş gücünün gerek göç veren ülkede tutulması ve orada refah içerisinde yaşaması, gerek göç alan ülkede yeterli ve nitelikli istihdam olanaklarına erişebilmesi için kırsal alandaki yoksulluğun ortadan kaldırılması ve gıda güvencesinden yoksunluğun giderilmesi büyük önem arz etmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Beslenmenin temel insan hakkı olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Gıdaya erişim ve beslenme temel insan haklarının başında gelmektedir. Sayıları günden güne artan göçmenlerin de bu temel insan hakkından mahrum bırakılmamaları esastır. Gıda güvencesinin temini ve kırsal alanların refahını hedefleyen etkin kalkınma politikaları, insanları zorunlu olarak göç etmeye iten unsurları önemli düzeyde azaltacak, göçmenlerin yaşam koşullarının iyileştirilmesine önemli katkı sağlayacaktır. 2005 yılından bu yana AB ile üyelik müzakereleri yürüten ülkemiz, bu alanlarda etkin rol almakta, gerek ulusal bütçeden gerek uluslararası kaynaklardan önemli miktarda fonu Türkiye'de yaşayan her bir insanın yaşam koşullarının iyileştirilmesi amacıyla kullanmaktadır."
Açıklamada, AB ile yürütülen katılım müzakerelerinde 11 No'lu Tarım ve Kırsal Kalkınma Faslı, 12 No'lu Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikaları Faslı ve 13 No'lu Balıkçılık Faslı kapsamında yürütülen mevzuat uyum çalışmaları ile bu alanlarda yürütülen AB projelerinin, Türkiye'nin mevcut tarım ve gıda politikalarının iyileştirilebilmesi ve kırsal kalkınmada mesafe katedebilmesi için önemli katkılar sunduğu ve sunmaya devam edeceğinin altı çizildi.