BebekM ile Başlayan Kız Bebek İsimleri 2024: M Harfi ile Başlayan Kız İsimleri ve Anlamları Nelerdir?

M ile Başlayan Kız Bebek İsimleri 2024: M Harfi ile Başlayan Kız İsimleri ve Anlamları Nelerdir?

04.01.2024 - 14:42 | Son Güncellenme:

Anne ve baba adayları bebeklerinin cinsiyetini öğrendikten sonra isim verme konusu üzerinde derin bir araştırma içerisine giriyor. Bebeklerine hayat boyu taşıyacakları isim verirken anne ve baba adayları seçici oluyor. Karar verme sürecinde zorlanan ebeveynler yakınlarına danışırken internet üzerinden kız isimleri ve anlamları konusunda bilgi alıyor. Popüler olması ve modern çağa uygun olmasını isteyen anne ve baba adayları nadir bulunan, keşfedilmemiş, güzel anlamlar olan isimleri kızlarına vermek istiyor. M harfi ile başlayan kız isimleri ve anlamları nelerdir? “M ile Başlayan Kız Bebek İsimleri” içeriğimizden detaylı bilgi alabilirsiniz.

M ile Başlayan Kız Bebek İsimleri 2024: M Harfi ile Başlayan Kız İsimleri ve Anlamları Nelerdir

 Dünyanın en güzel duygularından birisi de evlat sahibi olmak. Anne ve baba adayları bebeklerinin doğacağı günü heyecanla beklerken verecekleri isim konusunda da uzun soluklu bir araştırma içerisine giriyor. Aileler bebeklerine verecekleri ismin anlamlarına dikkat ediyor.

Haberin Devamı

A'dan Z'ye Kız Bebek İsimleri ve Anlamları

M ile Başlayan Kız Bebek İsimleri 2024: M Harfi ile Başlayan Kız İsimleri ve Anlamları Nelerdir

 

M Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları

 

 

Macide: Şan ve şeref sahibi

Madelet: Adalet, doğruluk.

Mağfiret: Tanrı’nın kullarının günahlarını bağışlaması. 2. şefkat, acıma ve yargılama.

Mahbube: Sevgili

Mahçiçek: Ayçiçeği

Mahfer: Ay ışığı.

Mahınev: Yeni ay, ayça, hilal.

Mahibe: Bereketli ve heybetli.

Mahidevran: Mah Ay ya da güzel yüz, devran ise devir veya zaman manasına geliyor. Bu durumda mahi devran, kelime anlamı olarak zamanın güzeli, devrinin güzeli’, ‘zamanın ayı manalarına geliyor.

Mahinur: Ay yüzlü nurlu güzel.

Mahire: Hünerli, becerikli

Mahiye: Aylık, maaş.

Mahizar: Ayın çok olduğu gece.

Mahizer: Altın renginde ay.

Mahmude: 1-Övülmüş, Methedilmiş; Övgüye Değer, Övülmeye Değer. 2-Allah’a çok şükreden, çok hamt eden.

Mahmure: Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Süzgün ve dalgın bakışlı göz.

Mahnur: Işıklı ay

Mahpare: Ay parçası, çok güzel kadın. – bk. Mehpare

Mahperi: Ay gibi güzel olan kız.

Mahpeyker: Güzel yüzlü, nurlu. Kösem Sultan’ın adıdır.

Mahrem: Gizli, saklı. 2. İçli dışlı, sırdaş.

Mahru: Yüzü ay gibi güzel olan.

Mahrume: Yoksun kalmış. 2. Payı kısmeti olmayan, şanssız.

Mahrur: Alevlenmiş, ateşli.

Mahsure: Kuşatılmış, sarılmış.

Mahşer: Kıyamet günü ölülerin dirilip toplanacakları yer ve zaman.

Mahten: Ay gibi beyaz, ışıklı, parlak teni olan.

Mahter: Yeni ay, ayça, hilal.

Mahur: Klasik Türk müziğinde bir makam.

Mahzure: Çekinme, sakınma. 2. Korku. 3. Savaş.

Maide: Yemek sofrası manasına gelir. Kuran’ın 5. Suresinin ismidir. Surede gökten inen sofra olarak maide ismi geçer.

Makber: Mezarlık.

Makbule: Alınan, kabul olunan, beğenilen

Maksude: İstenilen şey, murat.

Maksure: Kısaltılmış. 2. Elinde olmadan, zoraki. 3. Alıkonulmuş. 4. Camilerde büyükler için ayrılan yüksekçe yer.

Makule: Tür, çeşit. 2. Soy.

Malike: Sahip olan, elinde bulunduran.

Mamure: Bayındırlık . 2. Kent, kasaba.

Mana: Anlam. 2. Düş. 3. İçyüz, 4. Akla yatkın neden.

Manolya: Çok güzel çiçekleri olan bir bitki

Mansure: Tanrı yardımıyle zafer kazanmış. 2. Yardım görmüş.

Maral: Dişi geyik

Marifet: Ustalık, hüner. 2. Uygun olmayan, hoşa gitmeyen.

Mariye: Mısır’da Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi

Martı: Beyaz ve parlak yeşil renkte deniz kuşu.

Marufe: Bilinen tanınan. 2. Ün kazanmış, ünlü. 3. Dinsel bakımdan iyi bulunmuş, beğenilmiş kimse.

Marziye: Razı olma, hoşnut olma, memnuniyet manasındadır. Nefs-i Marziye olarak tasavvufi nefis mertebelerinin birinin de adıdır.

Masal: Öykü, hikaye.

Masume: Günahsız, suçsuz.

Maşuka: Sevgi, sevilen yavuklu.

Mavera: Bir şeyin ötesinde bulunan, görülen alemin ötesi anlamındadır.

Mavi: Gökyüzünün rengidir.

Mavisu: Deniz

Maviş: Ak tenli ve mavi gözlü

Maya: Asıl, öz, yaradılış.

Mayıs: Bir bahar ayı ismidir.

Mayra: Güzellik.

Mazlume: Zulüm görmüş, haksızlığa uğramış, ezilmiş, yıkılmış. 2. Uysal boynu bükük, nazlı.

Mebruke: Kutlu, bereketli kadın

Mebrure: Hayırlı, beğenilmiş

Mebuse: Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili. 3. Öldükten sonra diriltilmiş olan.

Mecide: Şan ve şeref sahibi. 2. Büyüklük, ululuk.

Mecra: Suyun aktığı yatak, suyoludur. Bir işin gidiş yoludur. Bedendeki ahlatın alıştığı yol.

Medar: Dayanak, yardımcı.

Medeniyet: Uygarlık.

Mediha: Methedilmiş, övünülmüş, beğenilen kadın

Medine: Arabistan’da bir şehirdir. Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu şehirdir.

Mefbaret: Övünülecek şey, övünmeye neden olacak şey.

Mefharet: Övünç, övünme, kıvanç.

Mefkure: Ulaşılmak istenilen en yüce amaç, ülkü, ideal

Mefküre: Ülkü, ideal.

Meftune: Gönül vermiş, tutkulu, tutkun.

Mehcure: Uzaklık. ayrılık, 2.-Bir kenara bırakılma.

Mehin: Dişi at. kısrak.

Mehir: Ay.

Mehlika: Ay yüzlü güzel.

Mehpare: Ay parçası, çok güzel

Mehru: Ay yüzlü güzel.

Mehrup: Yoksul, fakir.

Mehtap: Ay ışığı, dolunay

Mehtiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren. – bk. Mehdiye

Mehveş: Ay kadar güzel olan

Mela: Doluluk, topluluk, ova gibi anlamları vardır.

Melahat: Yüz güzelliği, cemal

Melaik: Melekler.

Melda: İnce ve taze vücutlu, genç, körpe, nazik

Melek: Çok güzel, çok dürüst, tertemiz

Melekcan: Çok iyi dost. 2. Karakteri iyi olan.

Melekgül: Çok iyi kalpli.

Meleknaz: Nazlı güzel.

Meleknur: 1. Allah’ın nur­dan yarattığı varlıklar. Allah’ın emirlerine tam itaat eden varlıklar. 2. Ha­lim, selim güzel huylu kimse.

Meliha: Güzel, sempatik, şirin

Melike: Kadın hükümdar, hükümdar karısı

Meliken: Güzel.

Melikenur: Hayatı aydınlık kadın kraliçe

Meliknaz: Nazlı, güzel, terbiyeli.

Melin: Suda açan bir çiçek

Melina: Kökeni yunanca olup bal anlamına gelmektedir.

Melinay: Cennete düşen ilk yağmur damlası.

Melinda: Bir anlamı bal olarak rastlıyoruz. Diğer anlamı da benim güzel kızım demektir.

Melis: Bal arısı

Melisa: Tatlı, bal gibi, kokulu bir bitki adıdır.

Melissa: Bir tür kokulu, otçul bitki, oğul otu.

Melissa / Melisa: 1.Bir tür kokulu, otçul bitki, oğul otu. Baklagillerden, yaprakları lio

Meliz: Tatlı, güzel, bal.

Mellisa: Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki.

Melodi: Ezgi, müzik parçası

Meltem: Hafif rüzgar, yaz rüzgarı

Memduha: Övülmüş, yüceltilmiş. 2. Övgüye değer.

Memnune: Sevilmiş, sevinçli.

Mena: Sansikritçe bir isimdir. Bilgili demektir.

Menal: Yetiştirme, nâil olma, kavuşma. Osmanlıcadır.. Ele geçirilen, sahip olunan şeye denir.

Menekşe: Mor renkli bir kır çiçeği.

Menesa: Hz. Yusuf’un kızı.

Meneviş: Renk dalgalanmaları.

Menevşe: Kokulu çiçekler açan bir bitki.

Mensure: Saçılmış, serpilmiş.

Menşure: Yayınlanmış, dağıtılmış.

Menzure: Adanmış, adak olarak belirtilmiş.

Meral: Meral (Maral) Dişi geyik

Meram: Arzu, istek, niyet demektir.

Mercan: Deniz dibine ağaç gibi kök salarak büyüyen, hayvan gibi duyguya sahip, kırmızı renkli, kalker iskeletli bir canlı türüdür.

Mergül: Çok nadide bulunan renkte bir gül çeşidi

Meriç: Bulgaristan’dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonra Türk-Yunan sınırı boyunca akarak Enez yakınlarında Ege Denizi’ne dökülen ırmaktır.

Merih: Mars gezegeni

Mersa: Liman.

Merve: Mekke’de bir dağın adı olup hacılar, Merve ile Safa arasında Sa’y ederler yani 7 defa gidip gelirler. Kur’an-ı Kerim’de bakara suresi 158. Ayet’te geçmektedir.

Meryem: Dinine bağlı, iffetli kadındır. Hz. Meryem

Merza: Meleklerin kraliçesi demektir.

Merze: Mercan

Merziye: Beğenilen, güzel olan.

Merzuka: Rızkı verilmiş, mutlu

Mesadet: Mutluluk, sevinç.

Meserret: Sevinç, şenlik

Mesrure: Sevinmiş, sevinçli. 2. İsteğine kavuşmuş, mutlu olmuş.

Mesture: Örtülü. 2. Gizli saklı. 3. Namuslu, açık gezmeyen kadın.

Mesube: Hayırlı ve yararlı bir işe karşı Tanrı’nın armağanı.

Mesudane: Mutlu olanlar gibi, mutlulukla.

Mesude: Bahtiyar, mutlu.

Meşakkat: Güçlük, sıkıntı, zorluk. 2. Eziyetli, zahmetli iş. .

Meşale: Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek.

Meşine: Ela, ela gözlü

Meşk: Yazı örneği. 2. Yazı ve müzikte alıştırma, uygulama

Meşkure: Beğenilmiş, övgüye değer, teşekkür edilecek değerde.

Metanet: Dayanıklı, sağlam olma.

Metik: Küçük çiçeklerin goncası.

Meva: Sığınılacak yer, yurt, mesken. Cennette bir mekan adıdır.

Mevcude: Mevcut olarak, kendisiyle birlikte.

Mevhibe: Tanrı vergisi, bağış.

Meviza: Osmanlıcadır; öğüt, nasihat demektir.

Mevlide: Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğum yeri. 3. Doğum zamanı, tarihi.

Mevlüde: Yeni doğmuş çocuk.

Mevsim: Yılın dört bölümünden biri.

Mevzune: Biçimli, düzgün. 2. Düzenli, vezinli, ölçülü.

Meygün: Şarap renginde, şaraba benzer.

Meyil: Bir yana eğilmiş olma, eğilim. 2. Sevgi duyma, sevip tutulma.

Meyra: Parıldayan Işık

Meyyal: Meyleden, aşırı istekli

Meyyit/Meyyite: Çok zayıf.

Meziyet: Bir kişiyi benzerlerinden üstün gösteren nitelik. Beceri

Mısra: Şiirin bir satırı

Mia: Parlayan, parıldayan, parlak.

Mihman: Konuk, misafir.

Mihra: Bir kuyruklu yıldız adı.

Mihrace: Hindistan’da prenseslere verilen unvan.

Mihranur: Sevgi güneşi, ışık.

Mihrap: Umut bağlanan yer.

Mihri: Güneşle ilgili

Mihriban: Güleç, yumuşak huylu

Mihrican: Sonbahar.

Mihrigül: Güler yüzlü, dost, sevecen, güzel

Mihrimah: Güneş ile ay.

Mihrimah/ Mihrümah: Güneş ve ay.

Mihrinaz: Çok nazlı

Mihrinisa: Güler yüzlü, faziletli kadın.

Mihrinur: Güldüğünde ışıklar saçan

Mihrişah: Şahların güneşi demektir.

Mihrişan: Şanlı, şöhretli, güleryüzlü dost.

Mihrişen: Şen, şakrak, güleryüzlü.

Mihriye: Güneşle ilgili.

Mila: Rusça kökenlidir; canım benim, bitanem anlamındadır.

Mileb: Diren, direngen.

Milena: Sevilen kız, sevgili.

Mimoza: Güzel bir çiçek

Mina: Camın ana maddesi. 2. Liman, iskele. 3. Gökyüzü.

Mine: 1. Maden ve çini üzerine vurulan camı andırır cila. 2. Dişlerin üzerindeki ince ve parlak tabaka. 3. İnce ve parlak nakış.

Minel: Cennetteki inci tanesi.

Minen: Minnet etmek demektir.

Minnet: Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu; 2. Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma.

Mintaha: Cennet kapısıdır.

Mira: Eski Likya kentlerinden birinin adı. Bir kuyruklu yıldız adıdır. Ayrıca İspanyolca’da da “bak” anlamındadır.

Miranda: Hayran edilmesi gereken

Mirari: İnci

Miray: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan

Miraz: Amaç, hedef

Mircan: Gerçek dost olan değerli kimse / Güneş gibi aydınlık. / Canın içi… gibi farklı anlamlarına rastlıyoruz.

Mirden: Cennet yüzü.

Mirgün: Günlerin şahı padişağı.

Mirhan: Candan, canın içi.

Misal: örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek. 2. Benzer, eş gibi.

Mislina: Eshab’ül-Kehf’in(Yedi uyurlar) isimlerinden bir tanesi.

Mişvar: Huy, alışkanlık, tarz.

Miyase: Değerli taşlarla süslü taç.

Miyaser: Yarası değerli taşlarla süslü taç

Mizur: Munzur nehri.

Moral: Mor ile al, hem mor hem al renkte; moral, motivasyon gibi anlamları vardır.

Moran: Sis.

Morgül: Mor renkte gül

Moripek: Mor renkte ipek

Muaccel: Acele olunmuş, acelecilik. 2. Peşin, vadesi olmayan.

Muadelet: Değer bakımından eşit olma, eşitlik, denklem.

Mualla: Makam ve rütbece yüksek olan

Muazzez: Sevilen, aranan

Mucibe: kap eden, gereken.

Mucide: Bilinen şeylerin yardımıyla hiç bilinmeyen bir şey bulma. 2. Yeni düşünce ve anlamlar bulabilen.

Mucize: İnsanı şaşkınlık içinde bırakan olağanüstü olay.

Muhabbet: Sevgi. 2. Dostça konuşma, yarenlik, sohbet etme.

Muhibban: Sevenler muhabbeti olanlar. 2. Dostlar, ahbaplar. 3. Bir tarikate sevgi duyanlar, bağlı olanlar.

Muhibbe: Kadın dost.

Muhlise: İçten, samimi, dost canlısı

Muhsine: İyilik yapan, hoşgörülü.

Muhterem: Saygın, saygıdeğer

Muhteşem: Görkemli, gösterişli, büyük ve göz alıcı.

Mukadder: Tanrı hükmü, kader, alın yazısı

Mukaddes: Kutsal olan, mübarek olan

Mukbile: İkbal sahibi. 2. Mutlu, kutlu.

Mukime: Bir yerde yerleşmiş, orada oturan.

Munise: Canayakın, sempatik

Muradiye: Muradına eren

Musiye: Vasiyet eden kadın.

Muslihe: Islah eden, düzelten, iyileştirmeye çalışan. 2. Barıştıran, arayı düzelten.

Muştu: Müjde, sevindirici haber.

Muteber: Hatırı sayılır, güvenilir, saygın.

Mübeccel: Yücelmiş, saygı gösterilmiş yüce, ulu.

Mübeddil: Değiştiren.

Müberra: Aklanmış, temize çıkarılmış

Mübeşşer: Müjdelenmiş.

Mübeyyen: Beyan edilen, bildirilen, açıkça söylenen.

Mübine: İyiyi, kötüyü ayıran. 2. Apaçık, besbelli.

Mübtesim: Gülümseyen, tebessüm eden.

Mücber: Zorunlu, zorlanan.

Mücella: Parlak, cilalanmış

Mücevher: Değerli süs eşyası.

Müçteba: Seçilmiş, seçkin.

Müdebber: Tedbir, önlem alınmış. 2. Her şey düşünülmüş. 3. Azat olması için sahibinin ölümü koşul olarak kabul edilmiş köle.

Müdrike: Anlayan, kavrayan, idrak eden. 2. Yaklaşan, ulaşan.

Müeccel: Tecil edilmiş, sonraki bir zamana bırakılmış, ertelenmiş.

Müedda: Eda edilmiş, ödenmiş. 2. Anlam, kavram.

Müesser: Eser bırakan, eser sahibi

Müeyyet: Sağlamlaştırılmış, güçlendirilmiş. 2. Yardım gören.

Müfide: Anlatıcı, yararlı

Müge: İnci çiçeği

Mühibe: Korku ve saygı uyandıran.

Mühire: Aydınlatan.

Mühri: Güneşli.

Müjde: İyi haber, sevinçli haber

Müjdecan: İyilik haberleri getiren

Müjdenaz: Nazlılığıyla kendini sevdiren.

Müjdenur: İnsanın içini ferahlatan haber.

Müje: Kirpik.

Müjgan: Kirpik

Mükafat: ÖdüL. 2. Değerlendirici, sevindirici davranış.

Mükedder: Üzgün, acılı, üzüntülü, kederli.

Mükesser: Kırık, kırılmış.

Mükrem: İkram olunmuş, değer verilerek ağırlanmış,

Mükrime: İkramı bol olan

Müldüz: Duru, berrak su.

Müleyyen: Yumuşatılmış, mülayimleştirilmiş.

Mülhime: İlham eden, içe doğduran.

Mülkiye: Devlet yönetimindeki sivil görevliler sınıfı

Mülzime: Susturan. 2. Gerekli gören.

Mümine: Tanınmış iman etmiş, İslam dinine inanmış, Müslüman kadın

Münciye: Kurtaran, kurtancı.

Münevver: Nurlanmış, ışıklandırılmış, aydın, saygıdeğer

Münibe: Allah’a teslim olan. Güzel yağan yağmur

Münife: Yüksek, ulu, büyük. 2. Ululuk

Münime: Nimet veren, yedirip içiren. 2. İyiliksever, velinimet.

Münire: Işık veren, aydınlatan

Münşire: Anlatımı iyi olan sekreter. 2. İyi hatip.

Münteha: Son nokta, son sınır, nihayet, akıbet

Mürebbi: Çocuk eğiticisi kadın.

Müren: Büyük akarsu ırmak ve bir tür balık adıdır.

Müride: Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse.

Mürşide: Doğru yolu gösteren kılavuz

Mürüvvet: Kişilik, şahsiyet, insanlık, cömertlik, iyilikseverlik

Mürvet: Mertlik, yiğitlik

Mürvet/Mürüvvet: Yiğitlik, Kişilik, mertlik

Müsalemet: Barış içinde yaşama, iyi geçinme.

Müseccel: Sicil defterine, kütüğe yazılmış

Müsemma: Adı olan, adlanmış. 2. Parası, sayısı tutarı belli. 3. Belli bir zaman süresi.

Müslime: Müslüman

Müstakbel: İleri bir tarihte beklenen, gelecek. 2. İstikbal, gelecek (zaman).

Müstesna: Bir bütünün veya kuralın dışında olan

Müşerref: Onurlandırılmış, şerefli kılınmış

Müteber: Geçerli, sağlam.

Müveddet: Sevgi, muhabbet, dostluk.

Müyesser: Kolayca olan, kolayca bulunan

Müzehher: Çiçekli

Müzeyyen: Süslü, süslenmiş

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
Yazarlar