01.05.2010 - 00:51 | Son Güncellenme:
ŞÜKRAN PAKKAN İstanbul
Lise öğrencisi Münevver Karabulut’u kafasını keserek öldürmek suçlamasıyla yargılanan oğlu Cem Garipoğlu’na yardım ettiği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılanan baba Mehmet Nida Garipoğlu ve diğer 3 sanık tahliye edildi. Baba Garipoğlu’nun tahliyesi Karabulut ailesinin büyük tepkisini çekti. Karabulut ailesinin tutuklanmasını talep ettiği anne Tülay Makbule Garipoğlu’nun da tutuklanmasına gerek görülmedi. Davanın tek tutuklu sanığı olarak Cem Garipoğlu kaldı.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Karabulut cinayeti davasına dün devam edildi. Duruşmaya “öldürme suçuna iştirak etmek”ten ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen tutuklu sanık Mehmet Nida Garipoğlu ile “suçluyu kayırmak” iddiasıyla yargılanan amca Hayyam Garipoğlu ile diğer tutuklu sanıklar Habib Kurt, Mehmet Karakayalı ve Ahmet Batur katıldı. “Suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek”le suçlanan anne Tülay Makbule Garipoğlu da ilk kez duruşmada yer aldı.
Cem Garipoğlu’nun bir saat gecikmeli katıldığı duruşmada ifade veren Hayyam Garipoğlu, Cem Garipoğlu’nun kaçırılmasına ve saklanmasında hiçbir kabahatinin olmadığını savunarak, “Olaydan o gece saat üç, dört sularında kız kardeşim Handan Güleç’in aramasıyla haberdar oldum. Sadece şoförüm Ahmet Batur’un ifadesi nedeniyle buradayım. Ya yanlış gördü, ya hayali ya da ticari rakiplerimiz var, bana zarar vermek amacıyla böyle konuşuyor” dedi.
Anne: Kan lekesi silmedim
İfade sırasında heyecanı ve net yanıtlar verememesi gözlerden kaçmayan ve 13 aydır yurtdışında firardayken, sürpriz bir şekilde duruşmaya katılan Tülay Garipoğlu ise, suç delillerini temizlediği iddilarına şöyle yanıt verdi:
“Lekeleri silmedim, zaten silinmişti. Saat 19.00 sularında eve, iki kızım ve öğretmeniyle birlikte girdik. Üçüncü kata çıktık, kızım ve öğretmeni oturma odasına gitti, biz küçük kızımla yatak odasına gittik. Burada uzun uzun telefon görüşmeleri yaptım. Aynı anda kan lekesi temizlemem imkânsız. Eve girerken Cem’i görmedim. Saat 21’de öğretmeni uğurlarken orta katta gördüm. Lekeleri görünce de babasına söyledim.”
Garipoğlu, “yurtdışında neredeydeniz” sorusu üzerine de, “Ben, olaydan sonra 40 gün bekledim. O yapmamıştır, çıkar gelir diye evi kapamadım. Her yerde bu olaylar konuşuluyordu. O nedenle kızları bile okula gönderemiyordum. Kızları uzaklaştırmak için Rusya’ya gittim. Vizemiz olduğu için oradan ABD’ye geçtik” dedi.
12 tanık dinlendi
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise Karabulut’un okul arkadaşlarının da aralarında bulunduğu 12 kişi tanık olarak dinlendi. Tanıklardan Garipoğlu ailesinin evine temizliğe giden Şennur Kasa da olaydan iki yıl önce ise başladığı dönemde Cem Garipoğlu’nun dolabında tırtıllı ekmek bıçağı bulduğunu ve bu bıçağı mutfağa götürdüğünü söyledi. Münevver Karabulut’un sınıf arkadaşı Pelin Keleş ise, “Münevver’in eteği biraz kısa olduğunda Cem, ‘Niye kısa giydin?’ derdi” diye ifade verdi.
Mahkeme heyeti, sanık Mehmet Nida Garipoğlu’nun delil durumu ve tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verdi. Diğer sanıklar Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı, Habib Kurt’un üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti mevcut delil durumu ve tutukluluk süresini göz önünde bulundurarak tahliyelerine hükmetti.
Adliyeden kaçar gibi uzaklaştılar
13 aydır yurtdışında firari olan katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun annesi Tülay Garipoğlu, sürpriz şekilde duruşmaya katıldı. Anne Garipoğlu, duruşma sonrası adliyeden siyah camlı lüks bir otomobille adeta kaçar gibi uzaklaştı. Siyah camlı aracın içinde elleriyle yüzünü kapatan Garipoğlu’nun yanında amca Hayyam Garipoğlu da vardı.
‘Memlekette adalet yok mu?’
Baba Karabulut, mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada “Umarım ilahi adalet yerini bulur. Babanın serbest bırakılmasını şaşkınlık içinde karşıladık. Bize göre böyle bir şey mümkün değildi. Bu memleket bu mudur, bu memlekette adalet yok mudur? Benim kızım katledildi. Kanlar ortadan buhar olup gitti, sanki tek başına Cem Garipoğlu yaptı. Yazıklar olsun” dedi.
Aile avukatı Rezzan Epözdemir ise, “Diğer sanıkların tahliyesini bekliyorduk. Ancak baba Garipoğlu’nun tahliyesini beklemiyorduk” dedi.
‘Sen neden ağlıyorsun!’
Duruşma salonuna saat 11.55’te, annesi ifade verdiği sırada giriş yapan Garipoğlu, “neden geciktiğini” soran hâkime “karnım ağrıyor, revirdeydim” dedi. Siyah takım elbise ve gri çizgili beyaz bir gömlek giyen Garipoğlu aylar sonra ilk kez görmesine rağmen annesiyle hiç göz göze gelmedi, diğer aile fertleriyle de hiçbir temasa geçmeden yerine oturdu. Hâkim ardından Cem Garipoğlu’na akıl sağlığının kontrolü için yapılan Adli Tıp incelemesini “Bize raporun gelmedi, ne oldu, gittin mi Adli Tıp’a?” diye sordu. Garipoğlu, “Gittim” dedi. Bu sırada “Yine revire gitmek istiyorum” diyen Garipoğlu’nun Bakırköy Adliyesi’ndeki adli tabipliğe gönderilmesi ve duruşmaya ara verilmesi uygun görüldü. Bu karar üzerine, Tülay Garipoğlu yüzünü kapatarak hıçkırıklara boğulunca, polis engelini aşarak sanık bölümüne ulaşan Münevver’in annesi Nagihan Karabulut, “Sen ne ağlıyorsun? Benim ağlamam lazım” diyerek bağırdı.
66 yılla yargılanan solcu gence destek
Bakırköy Adliyesi önünde toplanan Sosyalist Gençlik Derneği, Cem Garipoğlu’nun yaş indirimine tabi tutulurken, bir eylemde tutuklanan ve 5 aydır cezaevinde bulunan 16 yaşındaki tutuklu Ruşen Ali Kesgin hakkında 16 ila 44 yıl hapis istenmesi eleştirildi. Bu arada, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dünkü duruşmasında Kesgin, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.