22.05.2022 - 03:00 | Son Güncellenme:
Önder Yılmaz - Geçtiğimiz hafta Çin, çocukların sosyal medya kullanımına ilişkin yeni bir düzenlemeyi hayata geçirdi. Buna göre, 16 yaş altı çocuklar sosyal medya üzerinden canlı yayın yapamayacak, 16-18 yaş arası çocuklar ise ancak ebeveynlerinden izin alınması şartıyla canlı yayın yapabilecek. Çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını koruma amacı taşıdığı açıklanan yeni düzenlemenin etkisini hem kullanıcılar hem sosyal medya platformları bakımından bakımından değerlendiren Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, benzer düzenlemelerin diğer ülkelerde de hayata geçebileceğini söyledi: “Kararın açıklaması şu şekildedir: İnternet platformları, gerçek adla kayıt şartını kesinlikle uygulamalı ve reşit olmayanlara nakit yükleme, hediye satın alma ve çevrimiçi ödeme gibi bahşiş hizmetleri sunmayı yasaklamalıdır. Sosyal medyada canlı yayın yapmak bir nevi kullanıcıyı dışarıya karşı ‘ortaya çıkmış’ ve ‘saldırıya açık’ bir konuma getirmesi muhtemel olan bir durum olduğundan ötürü bu yasak reşit olmayan bireylerin de bu duruma maruz kalmasını engellemek adına atılmış bir adım olarak görülmektedir. Ayrıca henüz ergenlik çağını tamamlamamış genç bireylerin sosyal medya saldırganlığı karşısında psikolojilerini korumakta zorlanacağı olasılığı göz önüne alınmış ve bu yasak getirilmiş olması da muhtemeldir. Çin hükümeti de bu kısıtlamaları ‘çevrimiçi kaos’u önlemek adına yaptığını açıklamıştır.”
“Bildiri mekanizması uygulanabilir”
Eraslan, 16-18 yaş arasına getirilen yasağın uygulanmasında “ailelerinden izin alınması gerekliliğinin” nasıl olacağını ise “Bunun için bir bildiri mekanizması oluşturulabilir ve 16-18 yaş arası canlı yayın yapan gençlerin tespiti kolaylaştırılabilir. Daha sonra gerekli yerler bu kullanıcılara ulaşır ve izinleri olup olmadığını doğrular. Zaman içerisinde izni bulunan kullanıcılar iki senelik bir süreçte devletin yayın yasağı koyduğu listeden çıkarılır” şeklinde anlattı. Çocukların başrolde olduğu ancak ailelerin hesaplarından yapılan canlı yayınların bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini dile getiren Eraslan, “Canlı yayın platformlarına kimlik doğrulama sistemi getirilecek ve herkes kendi kimliğinin bağlı olduğu platformun hesabından yayın yapma hakkına sahip olacak” dedi.
Eraslan, söz konusu yasaklara uyulmaması halinde ne tür yaptırımlar olacağı konusunda ise Çin hükümetinin platformların bu düzenlemelere uymaması halinde para cezaları, bahşiş sisteminin kaldırılması ve platformun ülkede yasaklanması gibi cezaların olacağına yönelik açıklamasına dikkat çekti. Eraslan her ülkenin bu yönde yasaklarının olabileceğini vurguladı.
“Ülke bağlamında düzenleme yapılabilir”
Eraslan, bu tür yasakların dünyada yaygınlaşıp yaygınlaşmayacağı, sosyal medya platformlarının hangi önlemleri alması gerektiği konusunda ise “Evet, bu tarz düzenlemelerin başka ülkelerde de hayata geçmesi çok muhtemel bir durumdur. Sosyal medya her ne kadar hayatımızın önemli bileşenlerinden biri ve kişisel gelişim yolumuzda ‘doğru kullanıldığında’ eşsiz bir araç olsa da yanlış kişiler elinde bir silaha dönüşebilmektedir. Bu tehlikeli durumu kontrol altında tutabilmek adına da ülkeler kendi yasaları bağlamında çeşitli adımlar atmaktadır ve atmaya da devam edeceklerdir. Sosyal medya platformları da en nihayetinde birer ‘şirket’ olduklarından ötürü bulundukları ve faaliyet gösterdikleri ülkelerin yasalarına ve topluluk yapılarına göre hareket etmelilerdir.”
“YouTube 13 yaş altına yasak”
Türkiye’de 16 yaş altında canlı yayın yapma konusunda herhangi bir yasak bulunmadığını kaydeden Eraslan, “Herhangi bir hukuki düzenleme şu an için söz konusu değil. Ancak YouTube 13 yaşın altındaki çocukların canlı yayın yapmasına engel olmakta, bu hesapları tespit ettiğinde canlı yayın özelliklerini kapatmaktadır” dedi. Eraslan, çocukların YouTube yayınları üzerinden elde edilen gelirle ilgili de “Çocuklarının aktivitelerini video içerik haline getirip onlar adına kanal açarak para kazanan aileler CİMER’e şikayet edildi ve bunun sonucunda dava edildiler. YouTube’un kullanıcılar üzerinden kazandığı GoogleAds reklam gelirlerinin vergileri ilgili platforma ödenmektedir. YouTube’un aldığı son karardan sonra artık 18 yaş altı dahil bütün YouTuberlar YouTube üzerinden kazandıkları ücretin vergisini ödemek zorundalar” dedi.
“Küçük yaşta görünür olmanın bedeli ağır”
Klinik Psikolog Dr. Serap Altekin: “Günümüzde sosyal medya araçlarının çocuklar ve ergenler için getirdiği tehlike ve tehditlerin farkında olmak oldukça önemli ve gerekli. Kişisel verilerin korunması ve özel hayatın, mahremiyetin gizliliğinin ihlali başlıca risklerdendir.
Sosyal medyada kolaylıkla görünür olup paylaşılarak yaygınlaşan saldırgan ve ayrımcı söylemlerin, şiddetin ve nefret söylemlerinin gittikçe sıradanlaşması ve bunlara karşı duyarsızlaşma başlaması çocukların ve ergenlerin normal ve sağlıklı gelişimi açısından zararlı bir diğer gerçekliktir.
Sosyal medya kullanırken yoğun reklam içeriğine maruz kalmak ve insanın sadece tüketici olarak konumlandırılması, nesneleştirilmesi bir diğer sağlıksız unsurdur. Küçük yaşta ‘görünür’ ve tanınır olmanın bedeli de gelişimsel olarak bir çocuk için kaldırması ve anlamlandırması zor bir yüktür aslında; zira o “beğeni” ve “takipçi” sayılarını benlik değerleriyle, özgüven ve özsaygılarıyla özdeşleştirmeye başlarlar ki bu da son derece sağlıksız ve tehlikelidir.
Çocukların ve ergenlerin sosyal medya kullanımına yasak getirmek değil, düzenleme getirmek önemli bir emek ve mücadele alanı olmalıdır ve disiplinlerarası bir işbirliği içinde ele alınmalıdır.
En önemlisi de çocukların ve ergenlerin öz düzenleme becerilerine yatırım yapmak, sosyal medya okuryazarlığını öğrenmelerine ve içselleştirmelerine destek olmaktır. Bu anlamda anne babaların ve öğretmenlerin de gerek sosyal medya okuryazarlığı gerekse çocuk güvenliği ve dijital güvenlik alanlarında bilgili ve donanımlı olmaları hayati derecede önemlidir.”