12 saatte Gaziantep

Gün başlıyor

07:00

Antep’te gün katmerle başlıyor. Kahvaltı yerine yenen bu hamurdan yapılma, içi kaymak ve fıstıklı tatlıyı Katmerci Zekeriya Usta çok güzel yapıyor. Katmer aslında düğün gecesi sabahında evli çifte sabah kahvaltısı yerine ikram ediliyormuş. Küçücük dükkana girdiğinizde hamurun nasıl açıldığını, katmerin nasıl yapıldığını izleyebiliyorsunuz. Zekeriya Usta’nın katmerini daha lezzetli kılan, kullandığı malzeme dışında taş fırında pişiyor olması. Yanına soğuk ayran ya da çay geliyor. Eğer sabah tatlı yemek bana göre değil diyorsanız ve yerel lezzetleri denemekte kararlıysanız Metanet Esnaf Lokantası’nda kuzu eti ve pirinçle yapılan beyran aşı çorbasını deneyebilirsiniz. Bir başka seçenek de dürümün içine baharatla karıştırılmış nohut konarak yapılan nohut dürümü. Bu işin ustası Ömeriye Camisi yanındaki Habeş Usta’ymış.

Mozaik Müzesi

10:00

9 Eylül 2011’de şehrin merkezindeki Mithatpaşa Mahallesi’nde kapılarını açan Zeugma Mozaik Müzesi dünyanın en büyük mozaik müzesi olma özelliğine sahip. Eski Tekel Fabrikası arazisinde kurulan ve birbirine bağlı üç farklı bölümden oluşan müzede 2 bin yıllık ve 13 farklı renk armonisinden oluşan mozikler sergileniyor. Aralarında en ilgi çekici olan, dünyaca ünlü Çingene Kızı mozaiği. Diğer önemli eserlerden biri de Zeugma’nın koruyucusu olduğu kabul edilen Mars heykeli.

Halil Usta’da KÜŞNEME

13:00

“Gaziantep’e gelip de kebap yemeden dönülmez” diyenleri dinleyip adres sorunca tereddütsüz herkes bizi Halil Usta’ya yönlendirdi. Bu esnaf lokantası saat 10.00-15.00 arası hizmet veriyor, pazarları da kapalı. Salatası ve kuzu etinden yapılan küşnemesi oldukça lezzetli. Eğer kebap yerine alternatif başka bir şey denemek isterseniz, Ciğerci Mustafa’ya gitmelisiniz. Kebapları kadar karalahana salatası ve sumaklı soğan ile servis edilen ciğeri de lezzetli.

Bey Mahallesi’nde tur

14:00

Restore edilmiş eski Antep evlerinin bulunduğu, Arnavut kaldırımlı sokakları olan Bey Mahallesi kitapçılara, sahaflara ve eskicilere ev sahipliği yapıyor. Küçük kafeler ve kahvelerin dışında müze ve sanat galerileri de yer alıyor mahallede. Hangi esnafa yol sorduysak bize oldukça yardımsever şekilde mahallede neresi varsa görmemiz gerektiğini söylediler. Şimdilerde dizi setlerine de ev sahipliği yapan sokaklarında oldukça hareket var. Kafelerin hemen hepsinde ünlü bir oyuncu ya da yönetmen görmek mümkün.

OYUNCAK MÜZESİ

15:00

Oyuncak Müzesi sadece çocukların değil, yediden yetmişe herkesin ilgisini çekecek cinsten. Türkiye’nin dördüncü oyuncak müzesi tarihi bir konağa yerleşmiş. Sunay Akın’ın küratörlüğünde düzenlenen müzede 1700-1970 yılları arasında yapılan 500’den fazla oyuncak sergileniyor. Evin restorasyonu sırasında altında bulunan mağara da müzenin bir parçası.

Baklava molası

16:00

Öğle yemeği sonrasında tatlıyı es geçmiş, akşamüzerine bırakmıştık. Adı baklavayla anılan bu şehrin her yerinde tepsi tepsi baklava görüyorsunuz. İster meşhur olsun, ister olmasın her baklavacının baklavası oldukça lezzetli. Biz ilk denememizi İmam Çağdaş’ta yapıyoruz. Ekstra fıstıklı baklava ile havuç diliminin tadına bakıyoruz. Baklava için bize tavsiye edilen diğer adresler ise fıstıklı baklavası methedilen Koçak Baklava, şöbiyetiyle nam salmış Zeki İnal, ünü İstanbul’da da yayılmış olan Güllüoğlu ve yaprak şöbiyeti dillere destan Çelebioğulları.

Çarşı-pazar ziyareti

17:00

Baklavayı yedikten sonra “eritmek lazım” diyerek şehrin meşhur Bakırcılar Çarşısı’nı keşfe çıkıyoruz. Cezveler, tepsiler, duvar süsleri... Ustaları çalışırken izlemek ayrı güzel. Bakırcılar Çarşısı’ndan devam edip baharat kokusunu takip ederek Almacı Pazarı’na varıyoruz. Zahter, kırık zeytin, Antep fıstığı, acı kırmızı biber ve patlıcan kurusu almadan Antep’ten dönülmez diyerek çantamızı dolduruyoruz.

Önce kahve sonra yol

19:00

Antep’te herkes kahve molası için Tahmis Kahvesi’ni öneriyor. Nargile içenleri, tavla ya da okey oynayanları izlerken yorgunluk kahvemizi yudumlayıp Antep’e veda ediyoruz.