26.01.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:
Van DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Van’ın Edremit ilçesindeki Nur Tatar Spor Salonu’nunda düzenlenen AK Parti 8’inci Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Erdoğan, kongrede özetle şunları söyledi:
GELECEĞE ODAKLANIYORUZ: Şunu lütfen aklınızdan çıkarmayınız. Milletimizin yegane umudu olarak uzun ince bir yoldayız. Şu ana kadar yaptıklarımız elbette önemlidir. Ancak yeterli değildir. Biz günü kurtarmaya değil, geleceğe odaklanıyoruz. Biz çeyrek asırlık, yarım asırlık projeksiyonlarla hareket ediyoruz. Biz ham hayallerin değil, yüzyıllardır özlemini çektiğimiz büyük hedeflerin peşinden koşuyoruz. Bin yıllık mirasın yüzyıllık okul rehberliğinde süreçleri yönetiyoruz. Bütün teşkilatlarımızdan hem bizim yaptıklarımıza hem de kendilerine verilen görevlere bu geniş açıdan bakmalarını bekliyorum.
HEDEF YÜZDE 50’NİN ALTINA DÜŞMEMEK: Biz muhalefet partileri gibi kabahati, eksiği, hatayı başkasında, özellikle de millette arayan bir anlayışa sahip değiliz. Tabiri caizse 40 dereden su getirerek, çeşitli analizler üretmek bize ve AK Parti’ye asla yakışmaz. Bizim hedefimiz, partimizin oy oranını yüzde 50’nin altına düşürmemektir. Bizim hedefimiz, 81 vilayetimizin tamamında seçimlerde ipi göğüslemektir. Bizim hedefimiz, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bir yolunu bulup 85 milyonun gönlüne girmektir.
BELEDİYELERİN EN AZ ÜÇTE İKİSİ: Kongrelerimizde geleceğe dair vizyonumuzu milletimizle paylaşıyor, bizi bir sonraki seçimlere taşıyacak öncü kadroları da belirliyoruz. Buna göre hedefimiz şöyledir; inşallah 2028’deki cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerini Cumhur İttifakı olarak yüzde 50’nin çok çok üzerinde bir oyla kazanacağız. Ardından da 2029 seçimlerinde büyükşehirlerin, illerin ve ilçelerin en az üçte ikisinde AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın eser ve hizmet bayrağını dalgalandıracak şekilde hazırlıklarımızı yapacağız. Böylece Türkiye Yüzyılı’nın inşasında çok kritik bir eşiği daha açacak, evlatlarımıza her açıdan mutlu, müreffeh ve güçlü bir Türkiye bırakacağız.
BİR FIRSAT VAR: Operasyonlarımız neticesinde, terör örgütünden yaşanan kan kaybından ve Suriye’de gerçekleşen devrimle birlikte bölgemizde oluşan avantajlı iklimi bu terör meselesinin ortadan kaldırılması için bir fırsat olarak görüyorum. Son haftalarda farklı vesilelerle ifade ettiğim gibi ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimizi mutlaka gerçekleştireceğiz. Temennimiz bunu sükunet ve suhuletle halledilmesidir. Ama burada farklı hesaplar peşinde koşulursa biz teröre karşı verilen mücadeleyi çok daha kararlı devam ettireceğiz. Üzerimizde çok büyük bir emanet taşıyoruz. 85 milyonun bizden ne istediğini ne talep ettiğini çok iyi biliyoruz. Şimdiye kadar milletimizin çizdiği rotadan siyaset yaptık, milletimize mahcup olacak, milletimizi sıkıntıya sokacak, milletimiz karşısında başımızı öne eğecek hiçbir işe tevessül etmedik. Demokrasiden, hukuktan ve meşruiyet zemininden asla ayrılmadık. Güvenlik ve özgürlük dengesini kurarak ne demokrasiyi güvenlik için feda ettik ne de aksi bir duruma izin verdik. Bu çizgimizi inşallah bundan sonra da muhafaza edeceğiz.
‘Türkiye’ye vakit kaybettirdiler’
EMELLERİNE ULAŞAMAYACAKLAR: Biliyorsunuz daha önce bizi kendi iç meselelerimizle oyalayarak, kendi gündemlerini takip ettiler. Kimi zaman kimlik siyasetiyle, kimi zaman mezhep ve meşrep tahrikiyle aramıza tuğlası nefret ve husumet olan duvarlar ördüler. Böylece Türkiye’ye epeyce vakit kaybettirdiler. Türkiye’nin kalkınma iradesini sekteye uğrattılar. Türkiye’yi bölgesel ve küresel gelişmelerin dışında tuttular. Biz kaybettikçe onlar kazandı. İç tartışmalarla, iç kavgalarla Türkiye’nin vaktini ve enerjisini heba ettiler ama bu sefer emellerine ulaşamayacaklar. 40 yıldır kanımızı emen terör belasından ülkemizi tamamen kurtardıktan sonra inşallah hedeflerimize koşar adımlarla gideceğiz. 85 milyonun arasına çekilen terör bariyerleri yıkılınca birbirimize daha sıkı sarılacak, daha sıkı kenetleneceğiz.