‘Felaket kaydırması’yla nasıl başa çıkarsınız?

Üzgün, endişeli, kızgın veya daha kötü hissettiren haberler veya içerikler arasında gezinme eylemi o kadar yaygın hâle geldi ki buna bir isim bile verildi: Doomscrolling. Dilimize ‘felaket kaydırması’ olarak geçen ‘doomscrolling’ alışkanlığını biraz olsun azaltmak zihin sağlığımız açısından son derece önemli. Mashable Türkiye’nin Wall Street Journal’dan aktardığına göre sosyal medya uygulamalarınızı silmeye henüz hazır olmasanız bile, kullanım şeklinizi kontrol altına alabilirsiniz. X’te felaketleri takip etmek, Instagram’da arkadaşlarınızın siz olmadan takıldığını görüp FOMO (Fear of Missing Out - Fırsatları Kaçırma Korkusu) hissiyatına kapılmak, vücudunuzu TikToker’larla kıyaslamak veya LinkedIn’de eski iş arkadaşlarınıza karşı mesleki kıskançlık hissetmek yerine bu ipuçlarını deneyebilirsiniz.

1 Etkileşim şeklinizi değiştirin: Y kuşağına danışmanlık konusunda uzmanlaşmış bir terapist ve sosyal hizmet uzmanı olan Michelle Mouhtis, pasif kaydırmanın sizi hızla ‘mukayese ve umutsuzluk’ tuzağına düşürebileceğini söylüyor.

2 Geçirdiğiniz süreyi takip edin: Telefonunuzun ‘Ekran Süresi’ özelliklerine hâkim olun. Hem Apple hem de Android kullanıcıları, ayarlardan belirli uygulamalara ekran süresi sınırı koyabilir.

3 Sil, sil, sil: Bir uygulamayı bir kez indirmiş olmanız, o uygulamanın sonsuza kadar ana ekranınızda kalacağı anlamına gelmiyor. Herhangi bir uygulamayı (tatiller gibi) yılın belirli zamanlarında kullanmanın olumsuz düşünce döngülerini tetiklediğini fark ederseniz, telefonunuzdan silin gitsin.

4 Karşınıza çıkan içeriklerin küratörlüğünü yapın: Takip ettiğiniz hesapların sizi nasıl etkilediğini düşünün. Gördüğünüz içerikler sizde yetersizlik hissini tetikliyorsa, çoğu sosyal medya uygulamasının belirli konuları sessize almanıza veya tamamen engellemenize izin verdiğini unutmayın.

5 Telefonu bırakın: Özetle, kendinizi telefon ekranından fiziksel olarak uzaklaştırın. Sosyal medya etkileşimlerinin çoğu beynimizin dopamin üretmesine neden oluyor. Mouhtis bu kimyasalın (daha uzun süreli mutluluk duygularıyla bağlantılı olan serotoninin aksine) geçici zevk patlamalarıyla ilişkili olduğunu söylüyor.