Kültür SanatDevrim Yakut: "Hayat, anlayabilenler için bir sınavlar toplamı"

Devrim Yakut: "Hayat, anlayabilenler için bir sınavlar toplamı"

30.03.2021 - 13:12 | Son Güncellenme:

Düğün Dernek, Ekşi Elmalar, Aile Arasında, Cesur ve Güzel gibi dizi ve filmlerde aldığı rollerle izleyicinin beğenisini kazanan ünlü oyuncu Devrim Yakut, ilk kitabı "Aklımın Aynalı Çarşısı" ile okuyucuyla buluştu. Kendisiyle "Aklımın Aynalı Çarşısı" ve çok daha fazlasını konuştuk.

Devrim Yakut: Hayat, anlayabilenler için bir sınavlar toplamı

Milliyet.com.tr Özel Röportajı

Haberin Devamı

8 Nisan’da Kanal D’de Camdaki Kız dizisi, 9 Nisan’da Netflix’te Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü? filmi ile seyirciyle buluşmaya hazırlanan oyuncu Devrim Yakut, ilk kitabı Aklımın Aynalı Çarşısı ile konuğumuz oldu.

Oyunculuk mesleğini icra ediyorsunuz. Aklımın Aynalı Çarşısı’nda da her öyküde birbirinden farklı karakterlerle tanışıyoruz. Söz gelimi bir öyküde şiveli konuşan taşralı bir karakter varken bir başka öyküde doğma büyüme İstanbullu olduğunu düşünebileceğimiz, daha üst sınıfa ait karakterle karşılaşıyoruz. Bu kadar farklı karakterleri ustalıkla anlatabilmenizde, oyunculuğun olumlu bir etkisi olmuş mudur sizce?

Muhakkak olmuştur. Oyunculuk hep başkası olmaya niyet etme hali... Yazarken de en önemli rehberim hep bu oldu. O karakter, nasıl biridir, ne düşünür, ne hisseder, nereden gelmiştir, nereye gidiyor vesaire. Mesleğimde bu sorular artık neredeyse bir reflekse dönüştüğü için, yazarken o kanala girmekte hiç zorlanmadığımı söylemeliyim. Ve yazmanın oyunculuktan çok daha özgür bir alan olduğunu da eklemeliyim…

Haberin Devamı

Aklımın Aynalı Çarşısı’nda hemen hemen her öykünün başında bir ithaf var. Bu çok rastlanan bir durum değildir. Her öyküyü birine ithafınızın sebebi neydi?

Bir tür borç diyelim... Bazıları öykülere katkıda bulunanlar, bazıları öyküdeki kahramanların kendileri, kimi de öykünün özünü dinlediklerim. Bende hak teslimiyeti bir takıntı neredeyse. Sebebi bu.

Çöl Kışı öyküsünde şöyle iki cümleye rastlıyoruz: “Hayat şakacı bir arkadaş. Ama bazı şakaları sevimsiz...” Siz ne düşünürsünüz hayatın şakaları hakkında?

Hayat, anlayabilenler için bir sınavlar toplamı. Bu hayatta neden var olduğumuzu, hayata ve devamına nasıl ve ne şekilde katkıda bulunabileceğimizi anlamamız, anlamakla kalmayıp idrak etmemizi sağlamak için önümüze bitmez sınavlar getiriyor. Her sınav da zor değil elbette. Bazen şakacı yanıyla da sınava tabi tutuyor bizi. Çöl Kışı öyküsünde olduğu gibi, bazen sevimsiz şakaları da var elbet. Ama öykümüzün kahramanı o şakaların en sevimsizlerine maruz kalmış biri ne yazık ki. Artık aramızda değil. Umarım gittiği yerde sevgiyle sarmalanmıştır. Ruhu huzur bulsun, şad olsun.

Haberin Devamı

Peki hayatın getirdiği her şeyin bir nedeni olduğunu düşünüp onları kabullenir misiniz yoksa değişime direnir misiniz?

Ruh olarak kabullenmem zaman aldı elbette. İlk gençliğimde, karşıma çıkan her engele kafa atan biriydim. İnsan hayatı anlamaya başladığı yaşlara gelince, elbette her şeyin bir nedeni olduğunu kavrıyor. Ben şimdi orada duruyor ve bu halimi eskisinden daha çok seviyorum…

Yine Çöl Kışı öyküsündeki karakterimiz Ziyanur, yaşadığı şeylerin ardından annesinden bile büyük olduğunu söylüyor. Peki büyümek sizin için ne ifade eder? Bunun, sadece yaşla mı ilgili olduğunu düşünürsünüz?

Keşke hepimiz çocukluğumuzu olması gerektiği gibi yaşayıp büyümenin tüm evrelerini de olması gereken şekilde yaşasaydık. Ama herkesin yolculuğu öyle olamıyor ne yazık ki. Ziyanur’um kısacık ömründe yaşadığı her şeyi en zorundan yaşamak zorunda kalanlardan... O büyümesin de kim erken büyüsün? Soruya gelirsek, ben her büyüyüp yaş alanın, gerçekten olması gereken yaşta olmadığına çok tanıklık ettim. Yaş göreli bir kavram. Büyümek de öyle. Hayatın hangi alanında büyüyüp, hangi alanında çocuk kalacağınıza da galiba hayat çizginiz karar veriyor. Suriye’de oyun bahçesine bombalar yağmış bir çocuk, muhtemelen benden büyüktür şu anda…

Haberin Devamı

Sagapo öyküsünde, “aşk”la ve yaşadıklarıyla bütün ezberi bozulan bir kadın kahraman görüyoruz. Sizce aşk, tüm ezberleri bozan bir şey midir? Siz aşkı nasıl tanımlarsınız?

Evet, gerçek aşk, gerçekten de tüm ezberlerinizi bozabilir. Aşk, hayata gerçekten temas ettiğimiz en önemli tecrübelerden biri. Olmazı olduran, kendimize koyduğumuz tüm kuralları bozma gücüne sahip, önyargılarımızı değiştiren, hayata, kendimize, dayatılmış tüm kurallara kafa atmamızı sağlama ihtimali olan şahane bir olgu. Hayatının herhangi bir döneminde gerçek aşktan geçen bir ruhun artık eskisi gibi olamayacağı muhakkak. İyi ki aşk var, iyi ki…

Son olarak… Aklımın Aynalı Çarşısı’nı okuduğumda anlatacak daha çok hikâyeniz olduğunu düşündüm, peki heybenizde topladığınız ve yazmayı düşündüğünüz başka hikâyeleriniz var mı?

Haberin Devamı

Olmaz mıııı? (Gülüyor.) Dünyada yaşanmış her öyküyü yazmak gibi boyunu ve haddini aşan bir isteğim var. Ya da yazılmışlardı okumak, izlemek gibi... Nasılını ne şekilde olurunu inanın bilmiyorum. Ama yazmak artık en büyük aşklarımdan biri. Yazmaya ve paylaşmaya devam edebilmek en büyük dileğim.