Kültür Sanat‘Ayna Ayna’ söyle bana

‘Ayna Ayna’ söyle bana

12.11.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Belmin Söylemez’in 10 sene sonra çektiği ikinci uzun metrajı “Ayna Ayna”, İstanbul’da ayakta kalmaya çalışan üç kadının oyunculuk kursunda kesişen hayatlarından kesitler sunuyor.

‘Ayna Ayna’ söyle bana

Müjde Işıl - Sinemaya Bilge Olgaç’a asistanlık yaparak başlayan, kısa filmleri ve belgeselleriyle tanıdığımız Belmin Söylemez’in ilk uzun metrajı “Şimdiki Zaman”ı çekmesinin üzerinden yaklaşık 10 sene geçti. Kadın yönetmenlerden kadın hikâyeleri izlemenin hâlâ biraz lüks olduğu sinemamızda Söylemez’in bu kadar aradan sonra yeniden kamera arkasına geçmesi heyecan yaratmadı değil. Geçen sene Antalya Film Festivali’nde prömiyer yapan ve Laçin Ceylan’a En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü (aslında filmin üç başrolü var ve Ceylan da yardımcı dalda ödüle tepki göstermişti haklı olarak), bu sene İstanbul Film Festivali’nde de Söylemez’e En İyi Yönetmen; Manolya Maya, Şenay Aydın ve Laçin Ceylan’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getiren “Ayna Ayna” bu ay önce Başka Sinema gösterimleri ardından MUBI’de seyirciyle buluşuyor.

Haberin Devamı

“Ayna Ayna” arayış hâlindeki üç kadının kesişen hikâyelerini anlatıyor. Yurtta kalan Aylin oyunculuk hayali kurarken bunun, Osmanlı dizisinde rol kaparak mümkün olacağını düşünür. Frida, bir türlü bitiremediği “Frida’ya Mektuplar” oyununu kamuya açık alanlarda prova eder ama bir türlü oyununu bitiremez. Tecrübeli oyuncu Lale ise ders verdiği tiyatrosunun ayakta kalması için uğraşıyordur. Üçünün yolu bu tiyatrodaki oyunculuk dersinde kesişir.

Yaralı ama dirençli

Belmin Söylemez, ilk uzun metrajı “Şimdiki Zaman”ın biçimsel ve tematik olarak devam hikâyesini kurmuş aslında “Ayna Ayna”da. İstanbul yine ev sahipliği yapıyor bu çıkış yolu arama serüvenine. Ama iki film arasındaki 10 senede İstanbul’da ne çok şey değişti, İstanbul’da 10 sene öncesinin İstanbul’unu anımsatan mekânlar kaldı mı, bu da yeni filmin sorguladığı bir mevzu.

Haberin Devamı

“Şimdiki Zaman”da Mina’nın hissiyatına benzer bir hissiyata sahip “Ayna Ayna”nın karakterleri de. Söylemez, üç karakterini de sisteme rağmen yol almaya çalışan yaralı ama dirençli kişilikler olarak konumluyor. Ancak karakterlerinin sadece şimdiki zamanına odaklanınca, geçmişleri ve yaraları hakkında detaya girmeyince onların motivasyonuna ortak olmak zorlaşıyor. Aylin’in Osmanlı dizisinde oynamak istemesi, Lale’nin tiyatro tutkusu ve Frida’nın kaygılı kişiliğinden hikâyenin bütününe varmak yahut sistem eleştirisini seyircinin çözmesi hedeflenmiş. Bir de şöyle bir handikap söz konusu: Aylin ve Lale’nin hikâyeleri daha bilindikken Frida’nın hikâyesi daha merak uyandırıyor ve geniş bir alan açılmasını istiyor ancak derinleşemiyor.

Belmin Söylemez ataerkil sistemde sıkışmış mücadeleci kadınları anlatırken belgesel tecrübesini de kullanarak biraz gerçekçi biraz da masalsı bir atmosfer kuruyor “Ayna Ayna”da. İstanbul’un köşe bucak mekânları tıpkı kahramanları gibi kendi kimliğini kaybetmeme ama bir yandan da hayata ayak uydurmanın sancısını yaşıyor. Şehrin ve kahramanların sancılarında ise Şenay Aydın ve karakteri, daha akılda kalıyor.