26.06.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN - Bugün Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü. Türkiye uyuşturucu trafiğinden en çok etkilenen ülkelerden biri. Zehir ticaretiyle mücadele eden güvenlik birimleri raporlarında, ‘Türkiye’nin Afganistan’da üretilen morfin ve eroinin Avrupa’ya geçiş güzergahında olduğunu’ belirtiyor. Ancak bu tanıma geçtiğimiz hafta bir yenisi eklenerek, yeni tehlikenin ‘kokain rotası’ olduğuna dikkat çekiliyor.
Güzergâh ve planlar
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan, “Yıllara göre ülkemizde ele geçirilen kokain miktarı ve müdahale edilen uyuşturucu olay sayıları artmasına rağmen kokain bazlı olay sayısı düşmektedir. Bu da ülkemizin kokain konusunda transit, basamak konumuna geldiğinin göstergelerinden biridir” açıklaması, beraberinde uyuşturucu simsarlarının yeni güzergah ve planlarını da merak konusu haline getirdi. Zehir kaçakçılığındaki son rota ve işleyişi hem raporlar, hem de uzmanlar eşliğinde masaya yatırdık.
Uyuşturucu kaçakçılarının yıllardır geçiş güzergahı olarak kullandıkları Türkiye, özellikle Suriye’de başlayan iç savaşın ardından zehir tacirlerinin hedefi haline geldi. Son yıllarda uyuşturucu tuzağına çekilen gençlerin sayısında artış yaşandığı, bu alanda yapılan tüm araştırma raporlarına yansımış durumda. Ancak daha da önemlisi geçtiğimiz hafta yapılan açıklama ile gündeme geldi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, sosyal medya hesabından, Türkiye’nin kokain konusunda transit, basamak ülke konumuna geldiğini duyururken, bu açıklama yeni zehir rotalarını da gündeme getirdi. Konuştuğumuz tüm uzmanlar, Türkiye’nin, milyar dolarlar ve karanlık ilişkinlerin hüküm sürdüğü uyuşturucu piyasasında son yıllarda, hedef ülkelerden biri haline geldiğine dikkat çektiler. Uzmanlara göre, Ortadoğu’da yaşanan karışıklıklar, özellikle de Suriye ve Irak’taki terör örgütlerinin faaliyetleri uyuşturucu rotalarının yeniden neden olmuş durumda. Türkiye’nin Balkan Rotası, Afganistan-İran hattı, Kafkas güzergahı, Afrika rotası ile yan kolları ile kuşatıldığına dikkat çeken uzmanlar, narkotik birimlerinin gece gündüz büyük bir mücadele verdiklerini de dile getirdiler.
Zehir kaçakçılığında olup bitenler ulusal ve uluslararası raporlara da yansımış durumda. Öyle ki, Türkiye genelindeki uyuşturucu bağlantılı olay sayısında 10 yıl öncesine göre artış yaşanırken, buna paralel güvenlik birimlerinin başarılı operasyonları sonucu yakalanan zehir türevlerinin miktarında da ciddi artış söz konusu. Bu rakamları 2011-2016 dönemi ile kıyaslandığımızda hem olay, hem de şüpheli sayısında ortalama yüzde 50 artış yaşanması dikkat çekici.
Ana rotalar kullanılıyor
Açıklanan son verilere göre 15 Temmuz 2016-15 Mayıs 2021 arasında ülke genelinde 73 bin kilogram eroin, 4 bin 700 kilogram kokain, 5 bin 343 kilogram bonzai, 7 bin 206 kilogram metamfetamin ile 64 milyon 119 bin captagon, 31 milyon 947 bin adet ekstasy hap yakalanırken, 547 bin kilogram esrar ile 197 milyon kök kenevir piyasaya sürülmeden güvenlik güçleri tarafından ele geçirildi.
Uyuşturucu tacirlerinin faaliyetleri ve zehir rotalarının detayları Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın hazırladığı son rapor olan ‘Türkiye 2020 Uyuşturucu Raporu’nda detaylıca sıralanırken, raporda zehir tacirlerinin kullandığı Balkan Rotası, Güney Rota ve Kuzey Rotası’na özellikle dikkat çekiliyor. Yasa dışı haşhaş ekimi ve afyon üretiminin büyük çoğunluğunun halen Afganistan’da gerçekleştiğine değinilen raporda, Afganistan’daki 263 bin hektarlık alanın haşhaş ekim sahası olarak kullanıldığına yer veriliyor.
Balkan Rotası, Güney Rotası ve Kuzey Rotası’nın Afganistan kaynaklı uyuşturucunun Avrupa ve dünyanın geri kalan bölgelerine dağıtım için ana rotalar olarak kullanıldığına da değinilirken, ana rotalar üzerinde çeşitlenen yan ve alt kollar ise Kafkas Rotası, Kuzey Karadeniz Rotası, Doğu Akdeniz Rotası, Kuzey Irak-Suriye Rotası şeklinde sıralanıyor.
‘Rotaları arz talep belirler’
Zehir tacirlerinin karanlık yüzünü en iyi bilen isimlerden Emekli Emniyet Müdürü Bülent Kılıçtepe, yeni rotalar ile zehir tacirlerinin planları hakkında şunları söyledi: “Rotaları arz, talep dengesi belirler. Otorite boşluğu simsarların en sevdikleri ortamdır. Lazkiye’ye sokulan zehir Türkiye veya Suriye üzerinden Birleşik Arap Emirlikleri, Arap ülkeleri ile Asya pazarına yollanır.
Uyuşturucu simsarları baskı gördükleri sınır ve gümrük noktalarında yan yollar ararlar. Kafkas veya Güney Rotası’nda tek bir güzergah değil, yan kollar da vardır. Balkan Rotası’nda baskıyı gören uyuşturucu simsarları, rotayı İstanbul veya Karadeniz kıyılarına çevirir. Genel işleyiş imalattan tüketime en ucuz, güvenilir ve kısa yoldur.”
Kılıçtepe, Mardin’de görev yaptığı yıllara ilişkin bugüne kadar kimseyle paylaşmadığı bir anısını da Milliyet’e anlattı: “Behçet Cantürk’ün yakınları bir gün ziyaretime gelmişti. O dönem Suriye’ye ihracat yapmak istediklerini anlatıp, bir isteğimin olup olmadığını sordular. Mesaj belliydi, ‘Uyuşturucuya yol ver, rüşveti kap’ diyorlardı. Ben de bunun üzerine, ‘Kamışlı’dan çalışmayın asla müsaade etmem’ deyince, çekip gittiler. Bu kişilerin bir zaman sonra Hatay üzerinden sevkiyat yapmaya çalıştıklarını öğrendik. O dönem bizim bölgede Veli Küçük de, yüzbaşı veya binbaşı rütbesiyle görev yapıyordu. Açık söylemem gerekirse, Veli Küçük de uyuşturucu kaçakçılarına göz açtırmıyordu. Behçet Cantürk, bir dönem Türkiye’nin bir numaralı uyuşturucu baronuydu. İsviçre’nin göbeğine uyuşturucu indirebilecek güç ve bağlantılara ulaşmıştı. Türkiye’de zehir piyasası ve üretiminin neredeyse tamamı Güneydoğu’dan yürütülür. Afganistan kaynaklı eroin, Van, Hakkari üzerinden kaçak yollarla sokulduktan sonra İstanbul’a dağılır. Latin Amerika bağlantılı kokain güzergahında da Antwerp, Hamburg gibi Avrupa’nın kuzey limanları aktif. Zehir kaçakçılığının Suriye ayağı önemli. Captagon, uyarıcı özelliği olan bir zehir türevi. Son verilere baktığımızda Suriyeliler’in captagon tüketim ve satışında rol aldıklarını görürsünüz. Suriyeli torbacı veya tacirler zehri Suriyeli soydaşları ile Araplara satar.
Türkiye’de son yıllarda varlık barışıyla ilgili yanlış işler yapıldı. Varlık barışı narkotik polisinin ayağını bağlıyor. ‘Nereden buldun yasası’ çok önemliydi. Bu yasanın iptal edilmesi, emniyet birimlerinin elindeki gücü zayıflattı” diye konuştu.
YARIN: LAZKİYE LİMANI’NIN ROLÜ