12.08.2008 - 12:52 | Son Güncellenme:
Terör örgütü DHKP-C'nin başı Dursun Karataş'ın kanserden tedavi gördüğü Hollanda'da öldüğü öğrenildi.
Terör örgütünün Brüksel'deki "temsilcisi" Bahar Kimyongür, haberi doğruladı.
Terör örgütü yandaşlarının Hollanda'da toplanmakta oldukları belirtildi.
Binbir Surat" ve "Dayı" lakabıyla da bilinen DHKP-C Genel Sekreteri Dursun Karataş'ın öldüğü açıklandı. Yasadışı DHKP-C örgütü, bu sabah yayımladığı bildiride Karataş'ın vefat etiğini duyurdu. Örgüt, "Karataş, son altı güne kadar görevlerinin başındaydı. Ölümüne dek herşeyi planladı" ifadesini kullandı.
Karataş'ın ölüm haberini uzun bir bildiriyle duyuran yasadışı örgüt, "Halkımız, yoldaşlarımız!" başlığıyla yayımladığı bildiride şu ifadelere yer verdi:
"Önderimiz 10 yıldır kanser tedavisi görüyordu. Bu savaşında da her zaman olduğu gibi güçlü ve iradiydi. Hastalığı bir günde ortaya çıkmadı elbette. Ağır işkencelerin, uzun tutsaklık yıllarının, onlarca kez girilen açlık grevlerinin, ölüm oruçlarında geçirilen tüberkülozların, sürgün yıllarındaki zorlukların; kısacası, faşizmin ve emperyalizmin baskı ve kuşatması altında geçirilen 38 yılın sonucuydu sağlığını kaybetmesi. Tedavisi için gereken herşey yapıldı; fakat bilimin ve doğanın sınırları vardı. O sınırlarda kaybettik onu. Tek bir gün bile, görevlerinden geri kalmadı bu yıllar boyunca. Son 6 güne kadar da görevinin başındaydı. Kendi ölümü dahil, her şeyi planladı."
Örgütü, Karataş'ın hayat hikayesinin de yer aldığı bildiride, ölümün nerede gerçekleştiğine ve cenazenin nerede kaldırılacağına ilişkin bir açıklama yapmadı. İddialara göreyse, Karataş Brüksel'de tedavi gördüğü bir hastanede öldü. Karataş'ın uzun yıllardan bu yana kanser tedavisi gördüğü biliniyordu.
AİLESİ DEFİN İŞLEMİNİ İSTANBUL'DA YAPMAK İSTİYOR
DHKP-C terör örgütü lideri Dursun Karataş'ın avukatı Taylan Taner ve ailesi, Karataş'ın ölümüne ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Taner, Hollanda'da bulunan ve kanser tedavisi gören Karataş'ın dün sabah saat beş sıralarında hayatını kaybettiğini belirterek, Karataş ailesinin, defin işleminin İstanbul'da yapılmasını istediklerini anlattı. Hollanda'daki bürokratik işlemlerin devam ettiğini ve bu işlemler tamamlanınca İstanbul'a getirilmesinin netleşeceğini söyledi.