MİT'ten kilit operasyon! Güngören saldırısının faillerinden Nusret Tebiş etkisiz hale getirildi
30.07.2022 - 09:17 | Son Güncellenme:
Milli İstihbarat Teşkilatı, İstanbul/Güngören saldırısının faillerinden PKK mensubu Rüstem Kod Nüsret Tebiş’i Suriye’de gerçekleştirdiği operasyonla etkisiz hale getirdi.
MİT, PKK’nın 27 Temmuz 2008’de İstanbul/Güngören’de gerçekleştirdiği ve 18 vatandaşımızın ölümü, 154 vatandaşımızın da yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı eylemin faillerinden olan ve eylem sonrasında Irak kuzeyine kaçan Rüstem Kod Nüsret Tebiş’in geçtiğimiz aylarda Irak kuzeyinden Suriye alanına geçtiğini belirledi
Suriye sahasında Nüsret Tebiş’in izini süren MİT, söz konusu teröristin Türkiye sınırına 60 km uzaklıktaki Haseke şehrinde bir evde saklandığını tespit etti.
Planlanan operasyon doğrultusunda harekete geçen MİT, Nüsret Tebiş’i etkisiz hale getirdi.
Güngören eyleminin faili olarak İstanbul/Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 18 kez ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 1.258 yıl hapis cezası istemiyle firari sanık olarak aranan Rüstem Kod Nüsret Tebiş’in;
- PKK’ya 1995’de Siirt/Baykan’dan katıldığı,
- Daha sonra siyasi alana geçerek, bir süre DEHAP’ın İstanbul Esenyurt ve Beylikdüzü ilçe teşkilatlarında PKK adına faaliyet yürüttüğü,
- Güngören eylemini gerçekleştirmesi sonrasında illegal yollardan Irak kuzeyine kaçtığı öğrenildi.
Etkisiz hale getirilen terörist Nusret Tebiş)
"DÖKTÜĞÜ KANLARIN HESABINI, BEDELİNİ ÖDEDİ"
CNN Türk'te kritik operasyonu değerlendiren Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, "Bu resimde görmüş olduğunuz yaratık. Güngören'de kan döktüğü bilinen 18 kişi sayısı, evvelde katıldığı çokça saldırı, birçok masumun kanı ellerinde olan bir kişiydi. Ama Allah'a şükürler olsun her dönem olduğu gibi yaptığı hıyanetin, döktüğü kanların hesabını, bedelini ödedi. Biz burada hep söylüyoruz, "Şehitlerin kanı yerde kalmayacak" bu hamaset değil. Özellikle şu dönemlerde dikkat ederseniz kimin, nerede dahili varsa kimin, nerede bu ülkeye nerede hıyanet ettiyse ölü ya da diri er ya da geç muhakkak bedelini ödüyor." dedi.
"Bu operasyona katılan, bu operasyonu gerçekleştiren yiğitleri alnından öpmek lazım" diyen Başbuğ, "Ne de olsa aileleri teselli oldu. Hiç olmazsa kanın yerde kalmadığını gördüler." açıklamasını da yaptı.
GÜNGÖREN'DEKİ TERÖR SALDIRISI
Güngören Güven Mahallesi Menderes Caddesi'nde 27 Temmuz 2008'de 10'ar dakika arayla meydana gelen iki ayrı patlamada biri hamile kadın 17 kişi ölmüş, 90 kişi yaralanmıştı.
Saldırının ardından düzenlenen operasyonla yakalanan 9 kişi hakkında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince dava açılmış ve yargılama sonunda 2 sanığa "devletin birliğini bozmaya teşebbüs" ve "kasten adam öldürme" suçlarından 18'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Bir sanık beraat etmiş, 6 sanık da değişen oranlarda hapisle cezalandırılmıştı.
ŞEHİTLERİN İÇİN ANMA TÖRENİ DÜZENLENDİ
Geçtiğimiz günlerde Güngören Belediyesi, 27 Temmuz 2008’deki bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden şehitlerin isimlerinin yazılı olduğu Menderes Caddesi’ndeki anıtın önünde anma töreni düzenlemişti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan törende, şehitler için Kuran’ı Kerim okunup dua edildi. Törene, şehit yakınları ile Güngören Kaymakamı Zeyit Şener, Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Güngören İlçe Başkanı Muhammet Alparslan Aldır ve AK Parti Güngören İlçe Başkanı Devran Yalçınkaya katılmıştı.
3 YAŞINDAKİ ALEYNA'NIN GELİNLİĞİ MEZARINA KONULMUŞTU
Güngören saldırısında hayatını kaybeden 3 yaşındaki Aleyna Çelik'in küçük gelinliği, yakınları tarafından yeni yapılan mezarına bırakılmıştı. İstanbul'da 27 Temmuz'da babaannesini görmek için Güngören'e giden, babaannesi, teyzesi ve kuzeni ile birlikte dondurma yemek için çıktığı sokakta bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden Amasyalı 3 yaşındaki Aleyna Çelik'in mezarı Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu güreşçi Mahmut Demir tarafından mermerden yaptırılmıştı.
Doğum gününden 3 gün önce hayatını kaybeden ve doğum gününde memleketi Amasya'nın Göynücek ilçesi Ilısu köyünde toprağa verilen küçük Aleyna'nın mermerden yapılan mezarına yakınları tarafından küçük gelinliği konulmuştu.
Çelik ailesi, çocuklarının yaptırılan mezarına gelirken Amasya'da geçirdikleri trafik kazasında ölümden dönmüştü.
