16.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
ALİ RIZA DEMİRCAN - MİLLİYET RAMAZAN
Vücut organlarının müstesna bir düzen içinde hayatiyetini sürdürmesi mânasına sıhhat(sağlık), Allah’ın insana verdiği pek büyük bir nimettir.
Organlarımızın her biri, akıllara durgunluk veren büyük bir faaliyet ve ahenk içindedir.
Sıhhat nimetinin yüceliğini kavrayabilmemiz için Rabbimiz, varlığımız üzerinde düşünmemizi öğütlemiş ve şöyle buyurmuştur: “Kendi öz canlarınızda(da Allah’ın yüceliğine ve kudretine delâlet eden) deliller var. Görmüyor /düşünmüyor musunuz?”(Zâriyat 21.)
İnsan bu ilâhî uyarı doğrultusunda yeterince düşünemediği içindir ki pek büyük bir nimet olan sıhhatten gaflet içindedir.
İki büyük nimet
Peygamberimiz bu gerçeğe işaret etmek için şöyle buyurur: “İki büyük nimet vardır ki, insanların pek çoğu bu iki nimeti değerlendirme hususunda aldanıyorlar. O iki nimet sıhhat ve boş vakittir.”
Bu mevzudaki gafletimizi bilen Yüce Peygamberimiz bizleri uyarmak için de daima şöyle buyurmuştur: “Sağlığınız/sıhhatinizden ötürü Allah’a hamd ediniz ve hastalıktan önce sıhhatinizin kıymetini biliniz.”
“İman müstesna, hiç bir kişiye sıhhatten daha hayırlı bir nimet verilmemiştir.”
Sıhhat, sahip kılındığımız mühim bir nimet olduğu içindir ki, sıhhatimizi koruyup - korumadığımızdan, değerlendirip - değerlendirmediğimizden ilâhî huzurda sorumlu olacağız.
Sağlığımızdan sorgulanacağız
Yüce Rabbimiz bu sorumluluğumuzu bildirmek için şöyle buyurmuştur: “Sonra da sıhhat nimetinden mutlaka sorguya çekileceksiniz.” (Tekâşür,8)
Sunduğumuz bu âyet anlamından açıkça anlaşılacağı üzere sıhhatimizi korumak dinî bir görevimizdir. Bu vazifemizi ifa edebilmek için ilk önce Mevlâmıza yönelecek, bizlere sıhhatimizi ihsan ettiği gibi, korumasını da dileyeceğiz. Zira sıhhatin korunması büyük ölçüde insan iradesini ve gücünü aşan bir meseledir. Oluş sebebi bilinemeyen, bilindiği ve tedbir alındığı halde önlenemeyen hastalıklar, bu hakikati pek açık bir şekilde göstermektedir.
Öncelikle Allah’a yönelme gereğinden den ötürüdür ki, Peygamberimiz hemen hemen bütün dualarında “Allahım! Senden af ve afiyet dilerim” şeklinde yalvarmış ve bizleri de aşağıda sunacağımız öğütleri ile uyarmıştır:
“Allah’tan af ve afiyet(sağlık) isteyiniz.”
Zira “Allah’tan, yüce zatına sıhhatten daha sevimli gelen bir nimet dilenmemiştir...”
Sıhhatimizi koruyabilmek için Mevlâmıza duâ edecek ve dinimizin koyduğu sağlık kurallarına sımsıkı sarılacak ve bu bağlanışı ibâdet bileceğiz.
Sağlık için görevlerimiz
Dinimiz, sıhhatimizi muhafaza edebilmemiz için;
Vücut, elbise ve mekân temizliğini emretmiştir.
Alkollü içkileri içmeyi, kanı, domuz etini, yırtıcı, öldürülmüş ve boğulmuş hayvanların etlerini yemeyi haram kılmıştır.
Helâl maddelerden sıhhatimizi zedeleyecek ölçüde çok yemeyi yasaklamıştır. Tıp otoritelerinin tıbbı gerekçelerle yenilmemesini ve içilmemesini istedikleri maddelerden kaçınmayı öğütlemiştir.
Zinayı, eşlerimizle adet günlerinde cinsel ilişkiyi, anal birleşmeyi ve geçici hastalıklara tutulmuş kişilerle yakın teması haram kılmıştır.
Dinimiz, sıhhatimiz için bizleri seyahate de teşvik etmiştir. Gerekiyorsa kadın ve erkek karışımına yer vermeksizin ve vücudumuzun teşhir edilmesi haram kılınan organlarını açığa vurmaksızın spor yapmayı öğütlemiştir.
Dinimiz gıdasızlıktan doğabilecek ve fakirlik sebebiyle gelişebilecek hastalıklara karşı korunmak için de toplumun muhtaç kesimine ferdî ve sosyal yardımları emretmiştir. Bu yardımları med ve cezir olayını andıran ferdî merhamete bırakmamış, zekâtla ve nafaka ile mecburîleştirmiştir.
İslam Dini, hastalık halinde tedavi yapılmasını da emretmiş, hastalıkların gelişmesine fırsat verilmemesini öğütlemiştir.
Dinimiz, bu ön ve koruyucu tedbirler yanı sıra sıhhatimizi geliştirici tedbirleri de ibâdet hayatımızın bir bölümü kılmıştır. Bunlar arasında dinimizin duâ, namaz ve oruç emrini, gece ibadetini ve az yeme tavsiyesini zikredebiliriz.
Dinimiz, sıhhatimizi korumamız hususuna öylesine önem vermiştir ki, ibâdet maksadıyla da olsa sağlığımızı zedeleyecek davranışlardan kaçınmamızı öğütlemiştir.
Yazımızı Peygamberimizin bir buyruğu ile bitirelim: “(Sağlık kurallarını gözeterek) kuvvetli olan mü’min, bu kurallara uymadığı için güçsüz ve zayıf kalan mü’minden Allah katında daha hayırlı ve daha sevimlidir.”
Kuran’dan mesajlar
“Allah’ın size rızık olarak verdiği helâl ve temiz rızıkları helâl yollardan kazanarak yiyin. Eğer yalnızca Rabbinize kulluk ediciler olacaksanız O’nun verdiği nimetlere, (o nimetlerden yararlandırarak da) şükredin.” (Nahl16/114)
SORU CEVAP
Midemizi fazla doldurmak günahtır
Obezite/aşırı şişmanlık haram olarak nitelenebilir mi?
Tıbbın bilimsel verilerine göre özellikle aşırı şişmanlık insan sağlığına zararlıdır.
Yüce kitabımız Kuran’ın Bakara sûresinin 195. âyetinde, ”canımızı tehlikeye atmamamız” emredilmektedir. Tekâsür sûresinin son âyetinde ise sağlık nimetini koruyup korumadığımızdan Rabbimizin katında sorgulanacağımız açıklanmaktadır. Bu Kuranî emir ve açıklamalar çizgisinde Peygamberimiz de sağlımıza önem vermemizi öğütlemiş, zarar verici şişmanlığın ana sebebi olan çok yemekten bizleri sakındırmıştır. O bir uyarılarında şöyle buyurur:
“Hiçbir kişi midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Oysa insana kendisini yaşatacak birkaç lokma yeter. Eğer çok yiyecekse hiç değilse midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe ve üçte birini de nefesine ayırsın.”
Sunulan bütün bu âyetler ve hadisler ve benzerleri, irade zaafımız sebebiyle çok yememizden kaynaklanan ve sağlığımızı tehdit eden obezitenin/aşırı şişmanlığın haramlığına ve dolayısıyla bizi günahkâr kılacağına işaret etmektedir.
Genel olarak vejetaryenler kurban ibadetine ve et yemeye karşı çıkmaktadırlar. İslâmî kurallar ışığında vejetaryenlik nasıl değerlendirilebilir?
Yeryüzündeki bütün canlı ve cansız varlıklar insan için yaratılmıştır. İnsanlar, doğrudan veya dolaylı olarak bu varlıklardan yararlanma ihtiyacındadır. Bütün bitkiler, sebzeler ve meyvelerden faydalanabileceğimiz gibi bize helâl kılınan bütün deniz ve kara hayvanlarından da yararlanabiliriz. Rabbimiz de yememizi, yedirmemizi ve şükredici kullar olmamızı öğütlemektedir.(Yasin 71-72,Nahl 14)
Hiç şüphesiz kesimi helâl kılınan canlılar ancak Allah’ın verdiği izinle ve O’nun adı anılarak yalnızca yemek için kesilebilir ve avlanılabilir. Ancak onların etlerinden yenilebilir. (Enam 118-119)
Vejetaryenlerin et yemeksizin yalnızca sebze ve meyvelerle yetinmeleri eleştirilemez. Çünkü et yememizle ilgili ruhsat/izin var fakat farz nitelikli bir görevimiz yoktur. Ancak onların içinden bazılarının et yemeyi hayvanlara sevgisizlik ve acımasızlıkla niteleyip yermeleri ve yasaklanması yönünde eğilim göstermeleri ve söylemde bulunmaları, Yaradan’ın et yemeyi helâl kılıcı yasasını tanımamak olarak onları kâfirlerden kılacak bir aşırılıktır. Çünkü helâl kıldığı hayvanların etlerinden yememizi, farz bir görev kılmaksızın öğütleyen Allah’tır. Allah ise Rahman’dır; sevgisi ve merhametiyle bütün varlıkları kuşatandır.
BİR DUA
Allah’ım! Gönlümü aç; huzura erdir. İşlerimi kolaylaştır. Allah’ım! İçimi kemiren kuruntulardan, işlerimi başarısızlığa uğratacak dağınıklıktan ve kabir azabından Sana sığınırım. Allah’ım! Kolaya erdir. Zordan koru. Yaşattığın sürece beni itâatinle nimetlendir. Hayatımı her türlü hayrımın artışına sebep kıl. Ölümümü bütün şerlerden kurtuluş eyle.
Peygamber’den bir öğüt
Allah’tan sağlık istenmeli
Hz. Peygamber’in (S.) amcası Abbas anlatıyor:
Allah’ın Resûlü’ Peygamberimize geldim ve:
- Ya Resûlellah! Allah’tan isteyeceğim nimeti bana öğretiniz, diyerek ricada bulundum.
Allah’ın Resûlü (S.):
- Allah’tan sıhhat iste, buyurdu. Günlerce bu duâya devam ettim. Sonra da geldim ve:
- Ya Resûlellah! Allah’tan dileyeceğim bir diğer nimeti bana öğretiniz, dedim. Allah’ın Resûlü bu defa da bana (aynı şekilde) öğüt verdi:
- Allah’tan sıhhat iste.
Bu hadisi Kanuni’nin şu beytiyle açıklayabiliriz:
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Not: Pek çok konuyu okuyarak veya dinleyerek öğrenmek isteyen okuyucularımıza web sitemizi ( www.ardev.org - Araştırma Dayanışma ve Eğitim Vakfı) ziyaret etmelerini tavsiye ederiz. Sorularınızı gazetemiz (ramazan@milliyet.com.tr) aracılığı ile de sorabilirsiniz.