13.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNAY İstanbul
Daha çok kadın lider
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin pratik ve yaşanır hale getirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mary Lou O’neil, “Toplum bu konuda destek veriyor ama uygulamada eksiklikler var. Yani altyapı hazır ama uygulama gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için alınacak daha çok yolumuz var.” dedi. Kadın liderliği konusunda hem kamuda hem de özel sektörde çok güzel örneklerin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. O’neil, “Ama bu örneklerin artması gerekiyor. Akademide de kadın liderliğinin pek çok örneğini görüyoruz. Türkiye’de Yükseköğretimdeki Cinsiyet Eşit(siz)liği 1984-2018 Araştırma Raporu’muza göre akademide son 30 yılda toplumsal cinsiyet eşitliğinin artması yönünde bir eğilim göze çarpıyor. Ancak üniversitelerin üst yönetiminde bir eşitsizlik söz konusu; örneğin rektörlerin sadece yüzde 9,1’i, rektör yardımcılarının ise yüzde 10,3’ü kadın. Dekanlık seviyesinde ise yüzde 21,3 gibi bir oran ile karşılaşıyoruz. Bu oranlar toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yetersiz, bu yüzden örneklerin artması gerekiyor, daha çok kadın lider görmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Kadınların yaşadığı en büyük sorunlardan biri olan ‘cam tavan’ engelliyle ilgili de konuşan Prof. Dr. O’neil, “Bu konuda kurumların kadınlara karşı ayrımcılığa devam ettiğini düşünüyorum. Kurumların çalışma hayatı içerisinde kadınları görmeleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan sorunları önemsemeleri, onlara inisiyatif vermeleri, bu eşitsizliği göz önünde bulundurarak atamalar yapmaları, yani kısacası kadınlara destek vermeleri gerekiyor” dedi.
İşgücüne katılamıyor
Kadınların iş hayatının her alanında toplumsal cinsiyet temelli bir çok sorunla karşılaştığına dikkat çeken Prof. Dr. O’neil sözlerini şöyle sürdürdü; “Ama bence en zor şey, işe girmek. Kadınlar iş gücüne katılamıyor, istihdama katılım oranları çok düşük. Böyle bir durumda işe girdikten sonra da ne tür problemler var onları konuşalım. Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması 2020 Raporu’muza göre kadınların işi bırakma sebepleri sorulduğunda “çocuk bakım desteğinin olmaması (yüzde 14), baba/eş/aile izni olmaması (yüzde 5), evlilik ve ev işi sorumlulukları (yüzde 25)” cevaplarıyla karşılaştık. Yani aile izni, bakım sorumlulukları ve kreş gibi çocuk bakım desteği verilmemesi nedeniyle kadınların yüzde 44’ü istihdamda yer alamıyor.”
Pandemi döneminde aslında ne kadar eşitsizlik yaşandığının farkına varıldığının altını çizen Prof. Dr. O’neil, “Bu, pandemi döneminde toplumsal cinsiyet eşitliğinin daha da önem kazandığı anlamına gelmiyor, pandemi dönemi eşitsizliği daha da görünür kıldı. Özellikle en çok ses getiren grup olarak da beyaz yaka çalışanların öne çıktığını gözlemliyoruz” diye konuştu.