09.04.2021 - 15:25 | Son Güncellenme:
Son dakika haberine göre, İngiltere Prensi Philip, 99 yaşında hayatını kaybetti. Prens, geçtiğimiz ay 28 gece boyunca hastanede yatmıştı. Taburcu olurken verdiği görüntü ise dünyayı şoke etmişti.
Buckingham Sarayı'ndan yapılan açıklamada, "Kraliçe İkinici Elizabeth, büyük bir üzüntüyle sevgili eşi Edinburgh Dükü Prens Philip'in hayatını kaybettiğini açıklamıştır. Ekselansları, Windsor Sarayı'nda huzurlu bir şekilde yaşamını yitirdi" denildi.
Uluslararası haber ajanslarının 'son dakika' koduyla duyurduğu ve televizyonların canlı yayına geçtiği açıklamanın ardından, Buckingham Sarayı'nda bayraklar yarıya indirildi.
Prens Philip ve Kraliçe'nin dört çocuk, sekiz torun ve 10 torun çocuğu vardı. İlk oğulları, Galler Prensi Charles 1948 yılında doğdu, onu 1950 yılında kız kardeşi Prenses Anne izledi, York Dükü Prens Andrew 1960 yılında, Wessex Kontu Prens Edward 1964 yılında dünyaya geldi.
Kraliçe Elizabeth, Birleşik Krallık gelenekleri gereği Windsor Kalesi arazisindeki Frogmore Bahçeleri'ne gömülmesi beklenen Prens Philip için 'sekiz günlük yas dönemine' girecek. Kraliçe, yas sürecinde Covid kısıtlamaları bile olsa herhangi bir görev yapmayacak, kanunlara 'Kraliyet Onayı' verilmeyecek ve devlet işleri de duraklatılacak. Bu sekiz günlük yasın ardından, 30 gün daha resmi Kraliyet Yasının devam etmesi bekleniyor.
Prens Philip'in öldüğünün duyurulmasının ardından kameralar karşısına geçen İngiltere Başbakanı Boris Johnson, resmi unvanı Edinburgh Dükü olan Prens'in hayatıyla sayısız gence ilham verdiğini söyledi.
Tüm Birleşik Krallık'ın bugün Kraliçe ile birlikte yas tuttuğunu belirten Boris Johnson, "Prens'i Kraliçe'ye verdiği kararlı destekle hatırlayacağız" dedi, tüm ulusun Prens Philip'e yaşamı için teşekkür ettiğini de sözlerine ekledi.
İngiltere'de halk Prens Philip'i anmak için Buckingham Sarayı önünde toplanıyor. Buckingham Sarayı'nın kapısına çiçek bırakan İngilizler, burada asılı olan “vefat ilanının" fotoğrafını çekmek için uzun kuyruklar oluşturdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Twitter'dan baş sağlığı mesajı gönderdi: "Kraliçe II. Elizabeth'in eşi Edinburgh Dükü Prens Philip'in vefatı üzerine ülkem ve Türk milleti adına en derin taziyelerimi iletiyorum. Kraliyet Ailesi'nin ve Birleşik Krallık halkının üzüntüsünü paylaşıyorum."
Prens Philip, 10 Haziran 1921'de Yunanistan'ın Korfu Adası'nda doğdu. Yunanistan ve Danimarka kraliyet ailesinin üyesi, dönemin Yunan kralı birinci Konstantin'in yeğeniydi. Beş kardeşin en küçüğü ve ailenin tek erkek çocuğu olarak dünyaya geldi.
Yunanistan, Gregoryen takvimi kullanmadığı için nüfus kâğıdında doğum tarihi 28 Mayıs 1921 olarak görünüyordu. Babası, Helen Kralı 1. George'un küçük oğlu Yunanistan Prensi Andrew. Annesi, Battenberg Prensi Louis'nin en büyük çocuğu, Hindistan'ın son İngiliz genel valisi Burma Kontu Mountbatten'ın da kız kardeşi Battenberg Prensesi Alice.
Prens Philip'in babası, 1922'deki askeri darbeden sonra devrimci mahkeme tarafından Yunanistan'dan sürüldü. Kuzeni Kral Beşinci George tarafından Yunanistan'a gönderilen bir İngiliz savaş gemisi, aileyi Fransa'ya götürdü. Prens Philip yolculuğun büyük bir kısmını portakal kasasından yapılan ahşap bir beşikte geçirdi.
Prens Philip ailenin en küçüğü ve tek oğluydu. Çocukluğu sevgi dolu bir aile ortamında geçti. Eğitimine Fransa'da başlayan Prens Philip, yedi yaşında Mountbatten ailesinin yaşadığı İngiltere'ye geldi ve Surrey'de özel bir ilkokula yazıldı. O dönem, şizofreni teşhisi konulan annesi bir akıl hastanesine kaldırıldı. Genç Prens Philip'in de annesiyle iletişimi o dönemden itibaren azaldı.
Prens Philip, 1933 yılında, Almanya'nın güneyinde Alman eğitimci Kurt Hahn tarafından kurulan Schule Scholl Salem yatılı okuluna gitti. Ama birkaç ay sonra Yahudi olan Hahn, Nazi zulmünden kaçmaya zorlandı.
Hahn, taşındığı İskoçya'da Gordonstoun okulunu kurdu, Prens Philip de Almanya'da iki dönem okuduktan sonra Gordonstoun'a transfer oldu. Gordonstoun'da, özgüvenin, cesaretin güçlenmesine odaklı eğitim sistemi, ailesinden ayrı ve kendisini yalnız hisseden bir ergen için ideal bir ortam oluşturuyordu.
Savaş yaklaşmaya başlayınca Prens Philip de kariyerine orduda devam etme kararı aldı. Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne girmek istedi ama anne tarafındaki denizcilik geleneklerinin izini sürüp Dartmouth'ta, Britanya Kraliyet Donanma Koleji'nde askeri öğrenci oldu.
Geminin projektörlerinden sorumlu yetkili olarak özellikle gece harekâtlarında kritik öneme sahip bir rol üstlendi. Ekim 1942'ye kadar Kraliyet Donanması'ndaki en genç yüzbaşılarından biri oldu ve HMS Wallace savaş gemisinde görev aldı.
Philip, Kraliyet Donanması'ndaki görevinden 1951 yılı Temmuz ayında ayrıldı ve hiçbir zaman faal göreve geri dönmedi. Dük, pişmanlıkları olan biri değildi ama daha sonra, donanmadaki kariyerine devam edemediği için üzgün olduğunu dile getirdi.
Bu dönemde, Prens Philip ve genç Prenses Elizabeth mektuplaşmaya başladı. Prens, birkaç defa Kraliyet Ailesi'yle kalması için saraya davet edildi. Bu ziyaretlerden birinde, 1943 Noel'inde Elizabeth, Philip'in üzerinde donanma üniformasıyla çekilen bir fotoğrafını makyaj masasının üzerine yerleştirdi.
Saray mensupları arasında Prens Philip'e ona "kaba ve küstah" diyenlerin de olduğu bir muhalefet olsa da, Prenses Elizabeth'le ilişkileri barış döneminde gelişti. Prenses Elizabeth aşıktı ve 1946 yazında Prens Philip, Kral George'dan kızını istedi.
Ama nişan haberi duyurulmadan önce Prens'in yeni bir tabiiyete ve soyadına ihtiyacı vardı. Yunan unvanından feragat etti, İngiliz vatandaşı oldu ve annesinin İngiliz soyadı Mountbatten'ı aldı.Düğünden bir günde önce Kral 6. George Prens Philip'e "Majesteleri" unvanını verdi. Düğün sabahı da Prens Philip, Edinburgh Dükü, Merioneth Kontu ve Greenwich Baronu unvanlarını aldı.
Prens Philip ile Prenses Elizabeth'in düğünü 20 Kasım 1947'de Londra'nın en büyük kiliselerinden Westminster Abbey'de yapıldı. Winston Churchil düğünü, savaş sonrası gri Britanya'da "bir renk ışıltısı" olarak tanımladı.
Philip enerjisini faal sosyal hayatına vermeye başladı. Londra'nın merkezi Soho'da bir restoranın üstündeki kulüpte her hafta erkek arkadaş grubuyla bir araya geliyordu. Uzun, eğlenceli öğle yemekleri yiyor, gece kulüplerine gidiyor ve sık sık göz kamaştırıcı ahbaplarıyla fotoğrafları çıkıyordu.
Dük'ün yetkisini kullanabilmesi için eline dizginlerin verildiği tek yer ailesiydi, ama aile içinde de çocuklarına kendi soyadını vermek istediği mücadeleyi de kaybetti ve çocukları anneleri Elizabeth'in soyadını aldı. Kraliçe, Kraliyet Ailesi'nin Philip'in Mountbatten soyadı yerine Windsor soyadını taşıması kararı çift arasında tatsız kavgalara neden oldu.
Prens Philip arkadaşlarına durumdan duyduğu rahatsızlığı şu sözlerle anlatmıştı: "Bu ülkede çocuklarına kendi soyadını veremeyen tek erkeğim. Lanet bir amipten başka bir şey değilim."
Prens Philip'in "haşin" tavırları, Prenses Diana'nın ölümüyle Kraliyet Ailesi'ne karşı olan düşmanca tavrın da etkisiyle yıllar içinde yumuşadı. Dük'ün gelinine karşı sert davrandığı iddialarının da yalanlaması için 2007'de Prens Philip ile Prenses Diana arasındaki mektuplaşmalar yayımlandı.
Diana'nın "Sevgili Baba" hitabıyla başlayan mektupları, Prens Philip'in kendisine destek çıktığını gösteriyordu. Prenses Diana'nın son sevgilisinin babası Muhammed el Fayed, ölüme ilişkin yürütülen soruşturmada Diana'nın Prens Philip'in talimatıyla öldürüldüğünü ifade etmiş, bu iddialar sorgu hâkimi tarafından yalanlanmıştı.
Edinburgh Dükü Prens Philip, kendisini Britanya toplumunun merkezinde bulan irade sahibi, bağımsız biriydi. Prens Philip, üstlendiği rolün kendisini ikinci plana attığı, mücadeleci yapısıyla bulunduğu konumun hassasiyetleriyle sık sık terk düşen, doğuştan bir liderdi.
Dük, on yıllar boyunca Kraliçe'ye destek olduktan sonra 2017 yılı Ağustos ayında vakıf ve kuruluşların etkinliklerine katılmama kararı alarak emekliye ayrıldı. Buckingham Sarayı'nın kayıtlarına göre Prens Philip'in 1952'den bu yana 22 bin 219 defa etkinliklerde Kraliyet Ailesi'ni tek başına temsil etti.
Prens Philip konumunu başarılı bir şekilde kullanıp İngiliz yaşamına büyük katkıda bulundu ve monarşinin yıllar boyunca değişen toplumsal dönüşümüne uyum sağlamasına yardımcı oldu. Ama en büyük başarısı şüphesiz, hükümranlığı boyunca Kraliçe'ye sadakati ve güçlü desteğiydi.
Kendi biyografisini yazan yazara dediği gibi "asıl işinin Kraliçe'nin hükmünün sürmesini sağlamak" olduğuna inanıyordu. Evliliklerinin 50'nci yıldönümünde Kraliçe, eşine saygısını ve şükranlığını şu sözlerle dile getirmişti: "İltifatları kolay kabul eden biri değil ama bunca yıl benim dayanağım oldu. Ben, tüm ailesi ve bu ülke, diğer birçok ülke ona ödeyebileceğimizden çok daha fazlasını borçluyuz."
Mart ayı başında kalp ameliyatı olan Kraliçe Elizabeth'in eşi Prens Philip, Londra'daki hastaneden taburcu edilirken görüntülenmişti. İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in eşi Edinburgh Dükü Prens Philip, 16 Şubat'ta başkent Londra'daki Kral 7. Edward Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı.
Reuters haber ajansının servis ettiği fotoğraf tüm dünyada gündem yaratmıştı. Prens'in sağlıksız görüntüsüne rağmen oğlu Prens Charles açıklama yaparak, 'babasının durumunun iyi olduğunu, Noel zamanında hastaneden taburcu edilmesi beklendiğini' söylemişti.
Londra'taki hastanede toplam 28 gece geçiren 99 yaşındaki Prens Philip', 3 Mart'ta Barts'ta önceden var olan kalp rahatsızlığı nedeniyle başarılı bir prosedür geçirmişti.
Birkaç gün sonra iyileşmek ve tedavisine devam etmek için Kral VII.Edward Hastanesine dönmüştü. Uluslararası haber ajansları Reuters ve Associated Press tarafından servis edilen görüntülerde, Prens Philip'in hayli yorgun olduğu gözlenmişti.