Türkiye’ye geldikten sonra, Fransızca etüt merkezi kurdum ve orada Fransızca dersleri verdim. Koronavirüs sürecinde bütün dünyada doğaya dönüş başladı.
Metropolde dört duvar arasında çok sıkıcı bir süreç geçti. Doğaya dönmeye ihtiyaç duydum. Köyümde de bir alt yapı vardı. Babama ait tarlalar vardı ve bunlar ekilip biçilmiyordu. Yaklaşık 250 dönümlük araziye aspir ekme kararı aldım.
Önümüzdeki yıl 500 dönüme çıkmayı planlıyorum. Bölgede ciddi bir istihdam yaratacağıma inanıyorum. Çünkü genelde arpa ve buğday ekiliyor. Kilosu 1,5, 2 lirayken, aspiri 4 liraya kolaylıkla satabiliyoruz. Bu da köylünün ekonomisine ciddi bir kazanç sağlayacak" dedi.
Aspirin her sektörde kullanıldığını ve bölgeye üretim modeli olacağını aktaran Arslan, "Aspiri biodizel olarak kullanabiliyoruz. Türkiye hakikaten petrol konusunda dışa bağlı. Yemeklik yağ konusunda da dışarıya bağımlıyız.
Milyar dolarlar veriyoruz yağ için. Kendi topraklarımızda ekerek, Türkiye ekonomisine katkı sunmak niyetiyle buraya geldim. Benim için de yaşam kalitesi ve lüks kavramı, doğada var olarak üretim yapmak, istihdam yaratmak.
Tarlada çalıştıktan sonra, akşam evime geliyorum. Evin bahçesinde Ankara'daki öğrencilerime online ders veriyorum" diye konuştu.