29.10.2020 - 12:42 | Son Güncellenme:
AA
Doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dikkati çeken Tunceli, yılın her dönemi çevre il ve ilçelerden çok sayıda doğa tutkununun uğrak yeri haline geliyor.
Deniz seviyesinden 940 metre yükseklikte bulunan kent, Sülvüs, Buyer, Munzur ve Hel dağları arasında kurulu olması sebebiyle adeta saklı bir cenneti andırıyor.
Zengin florası, yaban hayatı varlığı ve biyolojik çeşitliliğiyle büyük öneme sahip olan kentte, nüfusu 3 bin ile 5 bin arasında değişen ilçeler de tarihi, doğal ve turistik güzellikleriyle gözde yerlerin başında geliyor.
Kente bağlı Ovacık ilçesinde, Munzur Vadisi Milli Parkı, Munzur Gözeleri, Mercan Vadisi ve Kırkmerdiven Şelaleleri bulunurken, Keban Baraj Gölü kıyısında kurulu Pertek ilçesinde ise Sağman, Sungur Bey ve Çelebi Ağa camileri ile Pertek Kalesi tarihi ihtişamıyla göz dolduruyor.
Hozat ilçesinde yer alan Ergen Kilisesi ve Çemişgezek'te bulunan İn Delikleri ve Tağar Köprüsü de geçmişten geleceğe ışık tutuyor.
Yaylaları ve ormanlarıyla her mevsim göz kamaştıran Pülümür ilçesi de Hatun Köprüsü, Gelin Odaları, Salördek ormanları ve Ağlayan Kayalar ile görülmeye değer güzellikler sunuyor.
Tunceli-Erzincan kara yolu üzerindeki Pülümür Vadisi Hılbeş Köprüsü yakınlarında bulunan Ağlayan Kayalar da sonbaharın gelişiyle çok sayıda ziyaretçinin akınına uğruyor.
Sürekli su damladığı için halk arasında Ağlayan Kayalar olarak adlandırılan ve şu sıralar çevresindeki ağaçların yapraklarının sararmasıyla ayrı bir güzellik sunan doğal oluşum, sonbaharda çevresindeki sapsarı bitki örtüsüyle, kışın ise metrelerce yükseklikteki buz sarkıtlarıyla eşsiz bir görünüme kavuşuyor.