İzmir’de yaz başkadır

Bu yıl hep yazlıkları konuştuk. Bir zamanlar eski moda olarak burun kıvırdığımız yazlıkların salgınla birlikte değeri öyle iyi anlaşıldı ki, piyasada hiç düşünülmeyen fiyatlar oluştu. Kendi halinde, denize ortalama uzakta bir yazlık ev, adını çok sık duymadığımız ilçelerde bile değerini katladı. Belli bir sınırın oldukça üzerine çıkan piyasada, talebin sürmesiyle birlikte fiyatlarda bir düşüş beklenmiyor.

Yazlık evler için oluşan tercihlere bakıldığında ise özellikle kıyı bölgelerde talep oluşsa da denize yakınlık yerine ormana, yeşil alana yakınlık daha cazip görülüyor. Yeşil ile bütünleşen sahil bölgelerine daha fazla ilgi var. Aynı zamanda da şehre yakın olmak isteyenler, illere yakın yazlık bölgeleri tercih ediyor. Peki bir süredir dilimizden düşmeyen, talep artışının hala yüksek seviyelerde bulunduğu yazlık evler için en çok hangi bölgelerde arayış var? Bu sorunun cevabını vermeden önce, yazlık talebi oluşturan kesimler ve onların beklentilerini anlamakta da fayda var.

İki tarafı var

Yazlık talebini artıran başlıca iki kesim var. Bunlardan biri uzaktan çalışma imkanlarıyla yılın daha uzun bir kısmını kıyı bölgelerde geçirmek isteyen üst düzey beyaz yakalılar, diğeri ise orta gelir grubunda; ailesiyle daha korunaklı bir alan oluşturmak isteyen kesim oldu. Yapılan satış işlemlerinde bu iki grubun ağırlığı vurgulanıyor.

Gelir grubu yüksek kesimin ilk tercihi Bodrum oluyor. Bodrum’da satış işlemleri artarken, çok eski yazlıklar için bile yüksek fiyatlar oluşuyor. Her iki kesimin buluştuğu nokta ise İzmir oluyor. Seferihisar, Urla, Dikili, Çeşme gibi her gelir grubuna hitap eden bir şehir olarak İzmir, kıyı şehirlere yazlık arayışında önemli bir fark atıyor.

Ege kıyılarına talep artıyor

‘Yaz evleri, kış evleri oldu’ diyen EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, bu nedenle pandemi sürecinde başlayan yazlık bölgelerdeki fiyat artışlarının sürdüğünü söyledi. Yazıcı, “Özellikle İzmir, Muğla bölgeleri bundan çok nasibini aldı. Ancak sahil kesimlerinin genelinde bir artış trendi oldu. Bazı ilçelerde (Bodrum, Urla, Datça, Fethiye gibi) bazı semtlerde son bir yılda artışlar yüzde 50’leri buldu” diyor.

ProjEkspert Gayrimenkul Kurucusu Emel Akbaş da, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Örneğin Türkiye genelinde konut satışları ilk iki ayda yüzde 31.6 oranında azalırken Bodrum’da geçen yılın aynı dönemine göre satışlarda artış yaşandı. Önceleri ağırlıkla Avrupalı tursitlerin konut alıcısı olduğu yazlık bölgelerimiz pandemiden sonra artık ağırlıkla Türk alıcıların radarına girdi. Uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim koşulları devam ettiği sürece de bu talebin devam edeceği aşikar. Artık bir dünya markası olan Bodrum ve çevresi talepte hala bir numara, onu doğası ile talep çeken Dalaman, Datça, Fethiye, Edremit izlerken; hem şehir koşullarına yakınlık hem sakinlik arayanların tercihi ise ağırlıkla Urla, Seferihisar ve Foça bölgelerinde. Son yıllarda Ege kıyıları artan talebin de etkisi ile Türkiye genelinde en hızlı fiyat artışı sergilenen bölgeler oldu. 2021 sonuna kadar fiyatlardaki artışın devam edeceğini öngörüyoruz.”

Fiyat artışında üçüncü sırada

Uzaktan çalışmanın yaygınlaşması ile yazlık bölgelere çok fazla talep oldu ve en yüksek değer artışı yazlık bölgelerde görüldü. Gayrimenkul değerlemede dijital teknolojileri kullanan Endeksa.com’un verilerine göre, Muğla’da müstakil konutlar son bir yılda yüzde 64.53 oranında artış gösterirken, Antalya’da ise bu oran yüzde 70.71 oldu. İzmir’deki fiyat yükselişi ise yüzde 54’ü aştı. Yazlık bölgeler içerisinde metrekare satış fiyatı en yüksek olan bölgeler ise Çeşme, Bodrum ve Kaş. Çeşme’de konut fiyatları, İstanbul-İzmir otoyolunun tamamlanması ile artış göstermişti. Pandemi ile birlikte ortalama konut fiyatı 2 milyon TL’yi geçti. Çeşme’de konut fiyatları son 1 yılda yüzde 55 artış gösterdi. Datça’da konut fiyatları son 1 yılda yüzde 68, Kaş ve Bodrum’da ise yüzde 60 artış sağladı.