26.12.2022 - 01:00 | Son Güncellenme:
Katılımcılar Archiprix Türkiye’ye yalnızca Türkiye ve KKTC’deki üniversitelerde 2021-2022 döneminde açılan proje dersleri kapsamında gerçekleştirdikleri biitirme projeleriyle başvurabilecekler. Archiprix Türkiye için “bitirme projesi” tanımı, okulun ders kataloğunda mezun olmak için öğrencinin alıp geçmesi gereken son proje dersini ifade ediyor. Katılımcının okulundan mezun olmuş olması bir katılım koşulu değil; ancak ilgili proje dersinden geçmiş olması gerekiyor. Katılımcı tarafından sisteme yüklenen projenin jüri tarafından değerlendirilmeye alınması için stüdyo yürütücüsünün onay vermiş olması gerekiyor. Yürütücü onayları başvuru süreci sonrasında çevrimiçi olarak raportörlük tarafından takip ediliyor. Katılımcılar, yarışma ve yarışma başvuru süreci ile ilgili sorularını en geç 20.12.2022 tarihine kadar info@archiprixturkey. org adresine yazılı olarak iletebiecekler. Bu tarihe kadar iletilen tüm sorular, cevaplarıyla birlikte www.archiprixturkey. org adresinde yayınlanacak. Bu tarihten sonra gelecek sorular cevaplanmayacak. Katılımcıların sorularını iletmeden önce www.archiprixturkey.org adresinde yer alan Sıkça Sorulan Sorular sekmesini incelemeleri öneriliyor. Yarışmanın jüri değerlendirme toplantısı 14.02.2023 – 14.03.2023 tarihleri arasında yapılacak. Ödül töreni ve kolokyum ise 1-31.04.2023 tarihleri arasında yapılacak.
Türkiye Mimarlık Yıllığı 2022
Roca desteğiyle düzenlenecek olan Türkiye Mimarlık Yıllığı, 2022 yılında inşaatı tamamlanmış mimarlık, kentsel tasarım, peyzaj mimarlığı, iç mimarlık, koruma/ onarım/restorasyon, geçici strüktür/ yerleştirme alanlarından adayları bekliyor. Türkiye Mimarlık Yıllığı, Arkitera Mimarlık Merkezi’nin düzenlediği, Türkiye Mimarlık Yıllığı Yönetmeliği’ne göre hazırlanmış şartname maddeleri kapsamında yapılacak açık çağrıya gelen başvuruların değerlendirilmesi ile oluşturulan bir proje listesi. Bu liste her yıl üyeleri değişen bağımsız bir seçici kurul tarafınca ortaya çıkarılıyor. Yıllık döngülerle oluşturulan Mimarlık Yıllığı, Türkiye’de bir yıl içinde, yerli veya yabancı tasarımcılar tarafından, mimari, iç mimari, kentsel tasarım ve peyzaj mimarlığı alanlarında üretilen yapılı çevreyi tartışmaya açmayı, sergilemeyi ve belgelemeyi amaçlıyor. Yıllığa, proje müellifinin “Adaylık Şartları” maddesindeki koşullara uyan projesini (veya projelerini) aday göstermesi ile başvuruluyor. Aday gösterilen proje sayısında azami sınır bulunmazken her adayın, son başvuru tarihine kadar, internet üzerinden veya posta yolu ile “Başvuru İçin İstenilen Belgeler” maddesinde tanımlanmış olan belgeleri Arkitera Mimarlık Merkezi’ne ulaştırmış olması gerekiyor. Yarışmaya 2021-2022 yılları arasında tamamlanmış mimari, iç mimari, peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım projeleriyle katılım sağlanabiliyor. Yarışmanın jüri üyeleri ise şu isimlerden oluşuyor: Bilge Altuğ, Aslı Arıkan, Süveyda Bayraktar Atagür, Ali Dur ve Cem Sorguç. Türkiye Mimarlık Yıllığı’na son başvuru tarihi 27 Mart 2023
MimED2022 Mimarlık Öğrencileri Ödülleri Sonuçları
MimED2022 Mimarlık Öğrencileri Ödülleri’nin sonuçları 12 Aralık 2022 tarihinde Taşkışla’da gerçekleşen ödül töreni ile açıklandı. Bu yıl 53 farklı üniversiteden 433 projenin katıldığı, bunlardan 138’inin dijital ön eleme aşamasını geçerek jüri toplantısında tekrar değerlendirildiği yarışmada 6 farklı üniversiteden 20 proje ödüle layık görüldü. MimED2022’ye İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Dr. Bihter Almaç, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Bora Yasin Özkuş, Bilgi Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Burcu Kütükçüoğlu, DB Mimarlık Kurucusu Y. Mimar Bünyamin Derman, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Deniz Dokgöz, Kadir Has Üniversitesi’nden Dr. Gürbey Hiz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Pelin Yoncacı Arslan, İstinye Üniversitesi’nden Prof. Dr. Semra Aydınlı, Uygur Mimarlık Kurucu ortaklarından Y. Mimar Semra Uygur, Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zehra Eminağaoğlu jüri üyesi olarak katkılarını sundular. Birinci Kategoride Başarı Ödülü Muhammed Tarık Kurt’a (İTÜ), Teşvik Ödülü Rıfat Meriç Yüksel’e (MEF), Jüri Özel Ödülleri ise Cenk Hüsnüoğlu (MEF), Semiha Nur Sayın ve Buse Unutkan (ODTÜ) ile Umut Er’e (TED) verildi. İkinci Kategori’de Başarı Ödülü Dilay Yucaltı’ya (MEF), Teşvik Ödülü İrem Yağmur Seyhan’a (MEF), Jüri Özel Ödülleri ise Evren Süloğlu (İTÜ), Gamze Ceylan (İTÜ) ve Seyid Ömer Yağmurcu’ya (MEF) verildi. Üçüncü Kategori’de Başarı Ödülü Mert Kaan Alptekin (İTÜ), Teşvik Ödülü Yağız Ateşoğlu (İTÜ), Jüri Özel Ödülleri ise Emircan Öztürk (İTÜ), Mehmet Sait Aktay (İTÜ) ve Mustafa Esat Alkaya’ya (DEÜ) verildi. Dördüncü Kategori’de ise Başarı Ödülü Nazlı Giriftinoğlu’na (İTÜ), Teşvik Ödülü Pelinsu Şahin’e (İTÜ), Jüri Özel Ödülleri Ege Can Yalçın ve Burak Gedik’e (TOBB), Nazgül Berfin Gölge (İTÜ) ve Nursena Çolak’a (İTÜ) verildi. Jüri değerlendirmesine çıkan ve ödül kazanan projelerin görülebileceği proje sergisi, 12 Aralık 2022 tarihinde Taşkışla ikinci kat, 203 numaralı koridorda ziyarete açıldı. Sergi, 12 Ocak 2023 tarihine kadar gezilebilecek.
Tepta’dan Kenizé Mourad Konferansı
TEPTA, “İstanbul Apartmanları” kitabına basım desteği sağlayarak başladığı 30.yıl kutlamalarını, SAHA Stüdyo’da, Kurşunlu Han’da, ArtHan Gallery‘de, 17. İstanbul Bienali mekanlarından Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nda ve Odunpazarı Modern Müze’de (OMM) gerçekleştirdiği birbirinden farklı temalarda kurgulanmış buluşmalar ile devam ettirdi. TEPTA, kutlamalarının kapanışını Osmanlı İmparatorluğu’nu Osmanlı imparatorluk ailesinin bir üyesi gözüyle anlattığı kitapları ile büyük başarılara imza atan, V.Murad’ın kızının torunu Kenizé Mourad’ın konuşmacı olduğu konferans ile yaptı. 150 kişilik bir davetli grubunun yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, TEPTA’nın mevcut aydınlatma düzeninin iyileştirilmesi yönünde destek sağladığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde gerçekleşti. Konuşmasına 30 küsur yılı geride bırakan TEPTA’nın davetlisi olarak orada olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirerek başlayan Mourad, Hintli babasından aldığı ismini kullanmak yerine Kenizé Mourad ismini almayı tercih etmesinin nedenlerinden bahsederek devam etti. II. Dünya Savaşı başlarında Paris’te doğan Mourad’ın, doğduğu yerde 15 yıl boyunca sürdürdüğü gazetecilik hayatını bırakarak, büyük annesi V.Murad’ın kızı Hatice Sultan’ın Lübnan’dan başlayan, annesi Selma Hanımsultan’ın Hindistan’da süren ve Paris’e uzanan kökenine dair arayışından ve bu süreçte pek çok zorlukla edindiği bilgileri kaleme alışına dair hikayesinden bahsettiği sohbet, davetlilere aidiyet duygusu ve adanmışlık durumu arasındaki bağlantıyı düşündürdü. Davetlilerin sorularıyla yoğun ilgi gösterdikleri ilham verici sohbet, Robi Ebeoğlu’nun, Mourad’ın ricası doğrultusunda Nesin Vakfı’na sağladıkları katkıyı, etkinliğin özel davetlisi olarak yanlarında olan eski vakıf yöneticisi Ali Nesin’e sunması ile devam etti. Etkinlik, TEPTA’nın Aqua Creations, Bover, Diesel Living with Lodes, Kndl, Catellani & Smith, Lodes, Masiero ve Stilnovo markalarının yer lambaları ve taşınabilir aydınlatmaları ile aydınlanan, heykelsi zarafetiyle müzenin atmosferini daha büyülü hale getiren Bösendorfer piyanodan gelen canlı müzik eşliğinde sunulan keyifli bir kokteyl ile sonlandı.
İstanbul Architecture Diary
İstanbul Architecture Diary, uluslararası “Architecture Diary” ağına katıldı. New London Architecture (NLA) tarafından 2005 yılında hayata geçirilen Architecture Diary, genişleyen dünya şehirleri ağında mimarlık ve tasarım etkinlikleri için bir rehber niteliği taşıyor. İstanbul Architecture Dairy, İstanbul’da gerçekleşen mimarlık etkinliklerini tek bir platformda sunarak kentin kültür hayatının çeşitliliğini vurgulamayı hedefliyor ve bu alanda üretim yapan tüm kişi ve kurumları bu platformun bir parçası olmaya davet ediyor. İstanbul Architecture Diary, Y. Mimar Nurgül Yardım Meriçliler ve Mimar, İletişimci Nurullah Kaya’nın uzun süredir Londra ve İstanbul arasında ürettikleri ortak projelerden biri olarak başta Londraİstanbul olmak üzere Architecture Diary ağında yer alan kentler arasındaki diyalogu güçlendiriyor. İstanbul Architecture Diary, en geniş anlamıyla mimarlıkla ilgili İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde gerçekleşen önemli etkinlikleri bir arada sunmayı hedefliyor. Platformun en önemli kazanımları İstanbul kültür ekosisteminin zenginliğini ve çeşitliliğini tüm bileşenleri ile ortaya koymak, platformun çok dilli yapısıyla yerel ve uluslararası izleyicilerin kentle mimarlık yoluyla bağ kurmalarına yardımcı olmak olacak.
Taksim Sahnesi’nden Maksim Gazinosu’na
Koruma, restorasyon ve turizm planlama projeleriyle tanınan, tarihi çevrenin korunması ve çağdaş eklerle yaşatılmasına önemli katkılar sunan Prof. Dr. Mehmet Alper’in kitabı “Taksim Sahnesi’nden Maksim Gazinosu’na, İstanbul’un Sahnesi Taksim, Taksim’in Sahnesi Maksim” yayınlandı. Taksim’in simgelerinden Maksim Gazinosu’nun belgeleriyle birlikte kapsamlı tarihsel süreci ve bu yapıya eklemlenen Sofitel İstanbul Taksim Oteli projesi için yapılan çalışmaları birleştiren kitap, mimari ve kültürel tarihe kaynak oluşturacak. İstanbul'da sosyal ve kültürel aktivitelerin odağı olan Taksim'in merkezinde, 1920'li yıllarda inşa edilerek adeta eğlencenin mabedi durumuna gelen "Taksim Sahnesi - Maksim Bar", son yıllarda değişen sosyal koşullar ve toplumsal etmenler ile birlikte üzücü bir biçimde özelliğini yitirerek, boş ve fonksiyonsuz kaldı ve hızlı bir bozulma sürecine girdi. 2011 yılında başlatılan çalışmalarda; yapının Taksim Meydanı'na bakan yüzünün ötesinde, parselin arka yönündeki görünmeyen yüzünün de ilgiye muhtaç durumda olduğu, atıl kalan yapı alanının çevresinde hızla gelişen imar hareketleri ve yapılaşmalar arasında bir çöküntü alanı haline geldiği ve bu durumun çevresini de olumsuz etkilediği tespit edildi. Yürütülen restorasyon çalışmaları ile amaçlanan, İstanbul eğlence kültürü belleğinde önemli bir yeri olan yapının bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak çevresi ile birlikte korunması, eski esere saygılı biçimde eklemlenen çağdaş ilavesi ile değerinin artırılarak geleceğe taşınabilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması oldu. Yani yapıda tarihi doku içinde ölçü, oran, renk, biçim, doku gibi tasarım öğeleri arasında bilinçli bir zıtlık uygulandı.