Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

bizans@gmail.com

Tüm Yazıları

Saatler sadece zamanı ölçmez, aynı zamanda şakacı da olabilir. Saat endüstrisi genellikle asık suratlı veya aşırı ciddidir, yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok marka şıklıktan ödün vermez, parodiden kaçınır, cilalı, ihtişamlı ve saygın olma derdindedir.

Kopyalanan saatin kopyası

Ama bazen şakacı biri çıkıp bütün bu ağır abi tavırlarına, kılı kırk yaran hassasiyetteki ölçümlere ve koleksiyoncuların paranın bolluğu ölçüsünde şiddetini artıran ciddiyetine ince bir espriyle karşılık verir. Studio Underdog saat dünyasının belki de en eğlenceli markası olarak tam da bu işi yapıyor: Bütün saldırılara kahkaha atarak yanıt veriyor.

Haberin Devamı

Londra merkezli yeni ve bağımsız bir

marka olan Studio Underdog, pandemi döneminde Instagram’da ünlü oldu, şimdiyse saat tasarımlarını dünya genelinde binlerce kişiye ulaştırıyor. Studio Underdog, yeni bir saat üretirken müzelere ve 1970’li yılların tasarımlarına bakmıyor çünkü markanın ilham perisi mutfakta oturuyor: karpuz (Watermelon), pembe limonata (Pink Lem0nade), patlıcan (Aubergine), kabak (Pumpkin), yaban mersini (Blueberry) ve kremalı çilek (Strawberries & Cream) isimli modelleriyle her defasında hem göze hem de ruha hitap eden beklenmedik bir yenilikle saat üretiyor. Şimdi bu renkli kadroya iki yeni model daha katıldı: Avocado ve Guacamole.

Olayın çıkış noktası pek hoş değil

aslında: Studio Underdog’un karpuz renklerinde ve karpuz çekirdeğinden indeksleri olan ünlü modeli Watermel0n, Proxima isimli bir firma tarafından taklit ediliyor. Studio Underdog markasının kurucusu Richard Benc ise dava açmak yerine zekice bir yanıt verdi: Taklidin taklidini yaptı. Yani, kendi orijinal modellerinin kopyasına bakarak yeni bir koleksiyon tasarladı. Bu, saat dünyasında nadir görülen bir mizah anlayışına işaret ediyor.

Ortaya çıkan ve sınırlı sayıda üretilecek olan bu saatler, Avocado ve Guacamole adlarını taşıyor. İlki, doğrudan avokado renklerine gönderme yapan sarımsı-yeşil zemin ve kahverengi alt kadranıyla doğrudan meyvenin içini andırıyor. İkinci saat ise Meksika kökenli guacamole isimli avokadolu bir sosun açık ve koyu tonlarını taşıyor. Guacamole, limon suyu, soğan, domates, kişniş, sarımsak, acı biber, tuz ve ezilmiş avokadoyla hazırlanan ve tortilla cipsleriyle birlikte tüketilen bir sos. Studio Underdog’un saatinde bu isim hem avokadolu temel rengi hem de üzerine serpiştirilmiş gibi duran ton farklarını yansıtan mizahi bir referans olarak kullanılıyor.

Haberin Devamı

Her iki model de 38,5 mm çapında, 12,9 mm kalınlığında çelik kasaya sahip saatler çift bombeli safir cam ve şeffaf arka kapak altında özel süslemeye sahip Seagull ST-1901B isimli, elle kurmalı bir kronograf mekanizması barındırıyor. Teknik kısımları bir kenara bırakalım, yapay zekânın zihinleri ele geçirdiği bir çağda elle kurmalı bir saat üretmek ve bunu bir arzu nesnesi haline getirmek büyük bir başarı.

Tsukumogami denilen bir kavram var, buna göre Japonlar 100 yaşını geçmiş ev eşyalarının bir tür ruh ya da bilince kavuştuğuna inanıyorlar. Eğer bir eşya uzun yıllar boyunca insanla birlikte yaşar ve kullanılırsa zamanla değer kazanır ve bir noktada canlanırmış. Bu canlanma elbette fiziksel değil, ruhsal bir varlığa dönüşme anlamına geliyor. Nesneler ruh kazanınca kimi zaman şakacı kimi zaman koruyucu olurlarmış. Studio Underdog’un mekanik saatleri ise şimdiden tsukumogami ruhunu taşıyor.