Tükeniş

“Yapmadığın atışları asla sayıya çeviremezsin”

Larry Bird

Büyük, değerli, üreten, veren, yaşanılası bir coğrafya Ege... Uygarlıkların beşiği, denizlerin en mavisi, ağaçlarından, toprağından enerji fışkıran benzersiz bir doğa. Farkında mıyız yeterince? Hak ediyor muyuz bu büyük, güzel armağanı? Doğru kullanabiliyor muyuz bu kültürel mirası? Ya da bizler hiç doymak bilmeyen mirasyediler gibi miyiz? “Hiçbir şey koşulsuz olamaz. Öyleyse hiçbir şey de bedelsiz olamaz” diyor ironi ustası Bernard Shaw, kült eseri, ‘Gülen Düşünceler’de…

***

İzmir-Damlacık 413 Sokak No: 29’da yaşama gözlerimi açtığım günü izleyen sevgi günlerinde mahalle komşularımız, can dostlarımız, yer sofralarına ortak olduğumuz Zekiye-Necmiye Ablalar’ın kucaklarından toprağa bastığım gün yani iki ayağı üzerine dikilen homosafiyens misali yuvarlak, zıplayan bir oyun aracının arkasından koşmaya başladım. Ya da öyle hatırlıyorum. Ve zaman evrildikçe o yuvarlak, zıplayan şey futbol topuna dönüştü, büyüdü. Yıllar süren 90 dakikaların hiç bitmeyeceği yanılgısıyla bir gün bir baktım ki tribünde seyirci koltuğundayım. “Yanılgılarla tüketilmiş bir yaşam, hiçbir şey yapmadan tüketilmiş yaşamdan daha onurlu olduğu gibi, daha yararlıdır da”. Shaw’un, ‘Gülen Düşünceler’i kötü zamanında silkeliyor, kendine getiriyor insanı.

Okuyarak, öğrenerek, düşünerek ‘keşkeler’inden arınması olası insanın. Tribüne çıkınca oynadığım futbolu bu kez yazmaya başladım. Futbol, sayfalara dökülmeye başlayınca keşkelerinden arınıp öğrenmeye başlıyor insan. Yani okuyarak, anlayarak, ‘Usta bir kitap gibi’ der şair baba Nazım Hikmet. Yazının şehvetine kapılınca ne diyeceğini çoğu zaman uzatıyor insan. Yani diyeceğim şu ki, her hafta sonları bir engel yoksa TV’de 6 maçı 90 dakika izliyorum. 6 Ege takımını. Altay, Göztepe, Altınordu, Manisa FK, Denizlispor ve Bodrumspor. Ve bu 6 takım da o kadim kültürlerin, bitek toprakların, benzersiz doğanın futbol kulüpleri ve hepsi de Spor Toto 1. Lig’de oynuyor. Yani Ege’nin Süper Lig’de takımı yok! Ve bu gidişle oynadıkları ligde kalacaklarının garantisi de yok. Akıllı bir birey der ki, “Başarı hayal ettiklerini hayatında görmektir” Ne dersiniz? Biz sadece hayal mi ediyoruz?

Esen kalın aydınlık günler.

Bir kenara yazın bulunsun

Aç bırak itaat etsin. Cahil bırak biat etsin. Muhtaç bırakıp, yardım etmek planlanmış cinayettir.  (Aziz Nesin)

İnsanlar, iş yaşamının bildik ilkelerini futbola uygulamaya kalkıyorlar. Fakat bu iş torna, freze tezgahı çalıştırmaya benzemez. Birtakım insanların bir arada bulunduğu bir iştir. Farkı da buradan kaynaklanır. (Alex Ferguson)

Hırsızlar çalarken değil paylaşırken kavga ederler. (Darwin)

Futbolu kafanla oynarsın. Bacaklarını koşmak için kullanırsın. (Johan Cruyff)

Bir erkekle mutlu olmak istiyorsan onu anla. Sevmesen de olur. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan onu sev. Anlamasan da olur.  (Paulo Coelho)

Sevinsin

Aldık nasibimizi hüzünden
İşte geldik gidiyoruz sevinsin
Halbuki ne güzel başlamıştı hikâye

Şerbet gibi bir gök üstümüzde.
Ve bütün lezzetleriyle toprak
Gözümüzde nur, dizimizde takat
On parmağında on hüner vardı
Biz onun sevgili kulları.
Dünyasını âbad eyledik
Bir can verdi bize bin alır
Gideriz gözümüz arkada kalır
Sevinsin.

Açık kapıları açın
Gidin haber verin meleklere
Can çekişip durmasın beyhude yere
Elbet bir tutam ot biter üstümüzde
Mezarına göre ayağını uzatır ölülerimiz.

           (Bedri Rahmi Eyüboğlu)