26.09.2022 - 00:03 | Son Güncellenme:
BÜLENT BUDA - 9 Ağustos 2013. Gecenin ilerleyen saatlerinde çalakalem, spontane yazıyorum. Çocukluk, futbol, İzmirspor, Seyfi Abi (Talay)... İlk izlediğimde yeni yetmeydim. İzmirspor sahası Talebe Çayırı’nda, 1950’li yıllar. Nazillispor’dan transfer edilmiş. Üzerinde kahverengi kaleci kazağı, başında kasketi, üç direk arasında ‘Grek’ tanrıları kadar güzel yakışıklı, genç adam. Altay’la özel bir maç oynuyorlardı. O gün ona aşık oldum. Yıllar hızla akıp geçti. 61’de takım kaptanımdı. İzmirspor’u onunla, Tarık Gencay, Mustafa Orçunus, Necdet Elmasoğlu, Kamuran Soykıray’ı izleyerek sevdim. Ama Seyfi Abi’nin gönlümdeki yeri farklıydı. Sapına kadar insandı. Kişiliğinden, kimliğinden ödün vermeyen yapısıyla, kalesindeki duruşuyla hep veren, karşılığını beklemeyen, ödünsüz karakter. Onu erken yitirmenin üzerimde oluşturduğu eksiklik. Onu daha derinden anlayamamanın oluşturduğu üzüntü. Namuslu olmak, bunu ödünsüz sürdürmek. Bu koca yürekli insanın kılcal damarlarında birikmiş imgeler dizisiydi. Acılarını, sıkıntılarını, sorunlarını yansıtmayan muhteşem bir varlık. Seyfi Abim güzeldi, yakışıklıydı, öyle öldü. Bizleri terk ederken hala vücudunda bir gram yağ barındırmayan tırım gibi bir beden. O erken yürek vurgunu öksüz bıraktı bizleri. Anımsadıkça, yorgun düşüyorum. Ve çok özlüyorum ‘Kaptanımı’.
***
Bir fotoğraf, siyah beyaz. Solda Seyfi Talay, ortada Metin Oktay, sağda Turgay Meto. Muhteşem üçlü! Paha biçilemez bir fotoğraf karesi. Turgay Meto şanslı bir insan. Türk futbolunun iki üstün kişilikli karakteriyle geçirdiği güzel zaman hep kıskandırdı beni. Fotoğrafı WhatsApp’tan Turgay gönderdi. Antika bir eser gibi özenle saklıyorum bu muhteşem kareyi. Özledikçe bakıyorum, bakıyorum, bakıyorum... Özlemimi bir türlü gideremiyorum. İkisi anılarımızdan hiç düşmüyor. Turgay’la telefonlaşıyoruz. Konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz... Doyamıyoruz.
Esen kalın aydınlık günler.
Kendinle dalga geçme
Koca bir gövde
Koca koca bacaklar
Kocaman bir kalça.
Her şeyin kocaman
Pişmanlığın velhasıl
Kibarca anlatımı
Yaşlılık da bastırmış
Damgasını tenine.
Duygular maalesef
Uymamış bu kurala
Hayal gücün hep canlı
Hisler taze, ışıklı
Kalın bir görünüşte
birçok güzellik saklı. (Dr. Gülderen Alpagut)
Doğan Kuban
Çağdaşlık satın alınacak bir ilaç değildir. Bir davranış düzeyini tanımlar. Buna, çağdaş bilgelik de diyebilirsiniz. Arkasında insan kavramına saygı var. Batı, sonunda demokrasi denen kavrama ulaşmış. Düşünce özgürlüğü her şeyin temelidir. Yarının eğer varsa garantisi sadece budur. Tarih de geriye doğru yazılmıyor.
Güzel ve özel insanlar birer birer eksiliyorlar. Üzgünüm. (B. B.)
Bir kenara yazın bulunsun
Zaman her şeyin ilacı değildir. Tam aksine beklemek çok kere fıtık eder insanı.(Utku Gürtunca)
Gitmek için sebep çoktur ama sevmeye bahane arar kalan. Unutma kapının koluna uzanacak yaşa geldiğinde gitmeyi öğrenir insan. (Paulo Coelho)
3 ‘Apple’ dünyayı değiştirdi. Birisi Havva’yı baştan çıkardı. İkincisi Newton’un başına düştü. Ve üçüncüsü Steve Jobs tarafından yarısı ısırılmış olarak dünyaya takdim edildi. (Andy Carvin)
“Olduğun yer ne kadar yüksekte olursa olsun en büyük lüks bırakıp gitmektir.” Ferhan Şensoy