Uykudaki kent dakikalar içinde sırra kadem bastı! 'İngiltere'nin Atlantisi' böyle bulundu
13.04.2023 - 10:44 | Son Güncellenme:
Tarihte bugüne kadar çok sayıda iz bırakan felaket yaşandı. Bunlardan biri de Birleşik Krallık'a bağlı İngiltere'nin kıyı kesimlerinde günümüzden çok uzun yıllar önce meydana geldi. Gece yataklarında huzurla uyuyan kenti sadece dakikalar içinde yok eden olayın ardındaki gizem ise yıllar sonra bakın nasıl çözüldü.
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - İngiltere'de oldukça eski bir liman kenti olan Suffolk'da bir zamanlar tam 10 bin kişi yaşıyordu ve bu rakam o zamanlara göre oldukça yüksek bir sayıydı. Dunwich kasabasının kıyısında bulunan Greyfriars Manastırı da bölgede yaşayanlar için özel bir anlama sahipti. Ancak insanların kendi halinde yaşadığı, limanda ticaret yaptıkları Dunwich 13'üncü yüzyılın ortalarında garip bir bir yıkıma uğradı.
Şiddetli fırtına ve yağış, ticaretin kalbinin attığı liman kentini canevinden vurdu. Yaşanan bu korkunç olaydan sonra Dunwich'in neredeyse tamamı adeta gözden kayboldu. Fırtına kıyı şeridindeki binaları tek tek denize itti. Gecenin karanlığında gelen bu felaket birçok kişiyi uykusunda yakaladı. Dalgalar başta Dunwich kasabası olmak üzere Suffolk kentini adeta parçalayarak içine aldı. Binlerce kişinin yaşadığı bölgede bir gecede yaşayan kişi sayısı 20'nin altına düştü. Olaydan sonra hayatta kalanlar bölgeyi apar topar terk etti.
7 YÜZYIL SONRA BULUNDU
Kendi halinde oldukça sakin ve huzurlu bir yer olan Dunwich bir anda büyük bir mezarlığa dönüştü. Yıllar içinde bu olay dilden dile aktarıldı. Ancak zaman içinde bu felaketin şahitleri de hayatını kaybettikten sonra Dunwich gerçek bir hayali kasabaya dönüştü, bölgede yaşanan korkunç olay ise zaman içerisinde daha az anlatılmaya başlandı.
Takvimler 1960'lı yılları gösterdiğinde ise bu durum değişti. Olayın üzerinden tam 7 yüzyıl geçtikten sonra bölgeye ara sıra uğrayan balıkçılar daha önce hiç karşılaşmadıkları bir şeyle burun buruna geldi. Yapılan keşif, yüzyıllardır konuşulmayan bir olayı yeniden tetikledi.
GÜNÜMÜZE ULAŞMASINDA KATKISI BÜYÜK
Dunwich'in trajik hikâyesi kadar profesör David Sear da yaşanan felaketin izlerinin günümüze ulaşmasında önemli bir paya sahip. Çocukluğunu Dunwich'te geçiren ve bölgeyi adeta karış karış bilen Profesör Sear, Southampton Üniversitesi'nde Çevre ve Yaşam Bilimleri Bölümü'nde görev yapan bir akademisyen. Prof. Sear, günümüzde Dunwich'in karanlık tarihine ışık tutan en büyük isimlerden biri olarak kabul ediliyor. Onun elde ettiği bilgiler, bölgede yüzyıllar önce yaşanan felaketin izlerini net bir şekilde günümüze taşıyor.
Kasabada yaşanan felaket her geçen yıl daha da unutulmaya başlamıştı. Ancak 1960'lı yıllarda balıkçıların kıyıda karşılaştığı esrarengiz görüntüler, Dunwich'in sırrını adeta açığa çıkarmıştı. Karşılarında sayısız kafatası, kemik ve çeşitli bina kalıntıları bulan balıkçılar, karşılaştıkları manzara karşısında şoke oldu. O dönemdeki teknoloji şu andaki kadar gelişmiş olmadığı için kısıtlı araştırmalar sonuç vermedi. Ancak zaman içinde gerçekler tek tek ortaya çıktı.
'HERKES SESSİZCE BEKLEDİ'
Yaklaşık 50 yıl sonra Dunwich'i yakından bilen ve bir zamanlar yaşadığı felakete inanan isim olarak Prof. David Sear, takvimler 2008 yılını gösterdiğinde artık felaketle ilgili kafa karışıklığına bir son vermek istedi.
Prof. Sear, Dunwich'i olması gerektiği gibi gösteren, kasabanın 16'ncı yüzyıldan kalma mevcut bir haritasını sayısallaştırarak bazı kayıp yapıların nerede bulunabileceğini tespit etmeyi başardı. Kendine birçok uzmandan oluşan bir ekip kuran Prof. Sear deniz dibinde araştırmalarına hız verdi. Teknenin bölgeye yaklaştığı ilk anı Sear şu şekilde anlattı:
"Bölgeye ilk kez geldiğimizde herkes sessizce bekledi. Sonar aniden bir ping sesi duydu ve bir şey algıladı. Bilgisayar ekranlarında çeşitli duvar parçalarına rastladık."
İNGİLTERE'NİN ATLANTİS'İ
Profesör David Sear ve ekibi, modern Dunwich kıyısının hemen açıklarındaki 2.59 kilometre kare içinde, Orta Çağ Blackfriars Manastırı, St. Nicholas Kilisesi, St. Peter Kilisesi, All Saints, St Katherine Şapeli ve belediye binası gibi bir binanın çeşitli parçalarını buldular.
Efsanevi kayıp Dunwich kasabası aslında hiç kaybolmamıştı, gerçekte deniz dibinde yatıyordu. Üstelik Profesör Sear ve ekibinin buldukları yalnızca bina kalıntıları değildi. İnsan kalıntılarına dair bazı ipuçlarının da bulunanlar arasındaydı. Bu buluşun en gizemli yanı ise yok olduğu düşünülen büyük bir şehrin yaşadığı felakete rağmen oldukça güçlü bir şekilde denizin altında varlığını koruyor olmasıydı. Hatta denizin en derinlerinde bulunan bu buluşa 'İngiltere'nin Atlantisi' adının verildiği biliniyor.
Dunwich'in hikâyesi aslında çok da benzersiz değil. Kuzey Denizi havzasında son 900 yılda kıyı erozyonu veya sel nedeniyle kaybolan 300'den fazla yerleşim yeri var. Ancak Dunwich bugüne kadarki kayıp kasabaların en büyüğüydü.
EN ESKİ HALİNİN MAKETİ YAPILDI
Dunwich'in derinlerindeki bu gizem, uzmanlar tarafından açığa çıkarıldıktan sonra bulunanları bir müzede sergilemek ve bölgenin eski halinin modellemesi yapılmak istendi. Müzenin müdürlüğünü yapan Jane Hamilton, fırtına öncesi bilinen en eski halinin maketinin yapıldığını duyurdu.
Prof. David Sear, Dunwich'in derinlerinde bulunanlarla ilgili, "Burada sahip olduğumuz şey, koşullarındaki hızlı değişikliklerle başa çıkamayan bir topluluğun hikâyesi" diye uyardı. Dunwich'te bulunanlara benzeyen kayıp şehirlerin ilerleyen yıllarda dünyanın çeşitli başka bölgelerinde de çıkabileceği düşünülüyor. Bu buluşların en büyük tetikçisinin ise iklim değişikliğinin olması bekleniyor.
