04.09.2022 - 07:06 | Son Güncellenme:
Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - 1952 yılında Sovyetler Birliği'nde dünyaya gelen Serhiy Tkach, Rus bir polis memuruydu. Dünyanın en azılı seri katillerinden birine dönüşüp korkunç suçlarından dolayı yakalanmadan önce Sibirya, Kemerovo Oblastı'nda müfettiş olarak çalışıyordu. Sunduğu sahte deliller yüzünden bir müddet sonra mesleğinden istifa etmek zorunda kaldı ve 1982'de suçlarını örtmek için Ukrayna'ya taşındı. Ukrayna'ya taşındıktan kısa bir süre Tkach'ın yaşadığı çevrenin etrafındaki kadınlar ve küçük kız çocukları teker teker kaybolmaya başladı. Cani adamın hedefinde ise genellikle kız çocukları vardı. 8 ila 18 yaşlarındaki kız çocuklarına önce tecavüz ediyor, sonra boğarak öldürüyor ve öldüklerine emin olduktan sonra cansız bedenlerine de cinsel istismarda bulunuyordu. Bütün bu yaptıklarına rağmen yakayı ele vermiyordu, ta ki bundan 17 yıl önce öldürdüğü bir kurbanın cenazesine hiç utanmadan katılıncaya kadar. Cenaze töreninde kurbanın arkadaşları, arkadaşlarının ölümünden kısa bir süre önce Tkach'ı onunla birlikte gördüklerini söyleyince tüm gerçekler tek tek ortaya çıkmaya başladı.
HER ŞEYİ İTİRAF ETTİ
Acımasız seri katil Serhiy Tkach, Ağustos 2005'te en az 37 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edip öldürmekten tutuklandıktan sonra 'Pologovsky manyağı' lakabıyla anıldı. Tutuklandıktan sonra öldürdüğü ispatlanan yalnızca 37 kişi olmasına rağmen Tkach, aslında 1984 ila 2005 yılları arasında 100 kişiyi öldürdüğünü söyleyerek suçlarını itiraf etti ve ölüm cezası istedi. Ancak Ukrayna'da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Seri katil sadece çok sayıda genç kadını öldürmekle kalmadı, aynı zamanda yakalanmadan önce yanlışlıkla mahkûm edilen birkaç kişinin hayatını da mahvetti. Masum bir adam olan Maksym Dmytrenko, Tkach'ın suçlarının kefaretini ödemek için 7 yıl hapis yattı.
Azılı katilin hapishane kaderi ise kendisinin bir röportajını izleyip etkilenen Elena ile tanıştığında değişti. Tkach insanları katletmeye başladığında henüz doğmamış olan eşi Elena, ergenlik çağındayken Tkach'ı bir televizyon röportajında görüp ona âşık oldı. Sonrasında mektup arkadaşı olan ikili, hapishane ziyaretlerinin ardından 2015 yılında evlendi. Evlendiklerinde Elena 23, Tkach 63 yaşındaydı. Evlilikleri boyunca çiftin, her iki ayda bir 3 günlük evlilik ziyareti yapmasına izin verildi. Bu ziyaretler sonrasında Elena hamile kaldı ve çift kızları Elizaveta 2016 yılının sonlarında dünyaya geldi.
'YAPTIKLARINDAN KORKMUYORUM'
Öldürdüğü kadınlarla aynı profile sahip bir kızla yaşadığı ilişkiyle olay yaratan seri katil hapishanelerle ilgili hazırlanan bir belgeselde de yer aldı. Bu belgeselde kocasının yanında duran Elena, bu korkunç adamın geçmişiyle ilgili herhangi bir endişe duymadığını açıkladı. İlişkisinden dolayı kendini suçlu hissetmediğini dile getiren ve eşinden korkmadığını belirten Elena, şu sözleri söyledi:
"Tabii ki kocamın yaptıklarının kimsenin başına gelmesini istemem ve ailemden birinin başına böyle bir şey gelse onu cezalandırırım. Ancak yine de ben hiçbir şey yapmadım. İyi ki önceki eşleriyle uğraşmak zorunda kalmadım, yoksa onlara bu dünyayı dar ederdim. Kimsenin onun yakınına yaklaşmasına izin vermezdim. Çok kıskanç bir kadınım. Ben ondan ve yaptıklarından korkmuyorum."
'KALP KIRIKLIĞI' SONU OLDU
Ancak Tkach, 2018 yılında kaldığı hapishanede kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. Buna sebep olarak da ona körkütük âşık olan karısının kendisini ziyaret etmeyi bırakması gösterildi yani bu azılı katilin ölümüne yol açan şey kalp kırıklığıydı. İşlediği tüyler ürperten cinayetlerin, mide bulandıran cinsel saldırıların sorumlusu olarak alkolizmi suçlayan Tkach, hayatta kalmak için tek motivasyonunun kızının ve karısının sevgisi olduğunu söylüyordu. Ancak ne karısı ne de kızı öldükten sonra yanına geldi. Kendi ailesinin de reddettiği Tkach kimsesizler mezarlığına gömüldü. Elena ise kocasının ardından tüm medya hesaplarını kapatarak ortadan kayboldu. İddialara göre 6 yaşındaki kızıyla Rusya'da yaşıyor ve soyadını da değiştirdi.