23.11.2023 - 11:18 | Son Güncellenme:
Gazze'de dünyanın beklediği ateşkes bir gün sonraya ertelendi, İsrail ve ABD'den açıklamalar geldi. Bütün gelişmeleri dakika dakika aktarıyoruz.
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, Gazze Şeridi’ndeki Endonezya Hastanesi’nin yoğun bombardıman altında olduğunu açıkladı.
Filistin resmi haber ajansı'ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde zorla yerinden edilenlerin sığındığı BM'ye ait bir okula saldırı düzenleyerek 27 kişiyi öldürdü.
Gazze'deki hükümetten alınan bilgiye göre; İsrail saldırılarında ölenlerin sayısı 322 kişi artarak 6 bin 150'den fazlası çocuk olmak üzere 14 bin 854'e yükseldi.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamada, İsrail ile varılan esir takası anlaşmasına ilişkin, “Serbest bırakılan her İsrailli esire karşılık, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 3 Filistinli tutsak serbest bırakılacak” denildi.
Uluslararası ajansların "son dakika" koduyla geçtiği gelişmeye göre Gazze'deki 4 günlük ateşkes yarın saat 08:00'da başlayacak. İlk esir takası ise yerel saatle 17:00'de yapılacak. Katar Dışişleri Bakanlığı, 13 kişilik rehine grubunun kadın ve çocuklardan oluştuğunu bildiriyor.
Katar Dışişleri Bakanlığı X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada rehine listesinin İsrail'e iletildiğini yazdı.
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Majed el-Ansari konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında "Aynı aileden olan rehineler aynı bölgede bir araya getirilecek. Dört gün içinde toplam 50 kişi serbest bırakılacak" ifadelerini kullandı.
Ansari açıklamalarının devamında görüşmelerin "olumlu" bir havada geçtiğini belirtti ve ekledi:
"Görüşmeler boyunca rehinelerin serbest bırakılması ve onlar için güvenli bir ortam sağlanmasını masaya yatırdık"
Ensari, "güvenlik" nedeniyle esirlerin Gazze'nin neresinden çıkartılacağını basınla paylaşmadı. Katar'ın asıl amacının "rehinelerin hayatta kalmasını sağlamak" olduğunu hatırlatan Ensari ilerleyen günlerde Uluslararası Kızılhaç örgütüyle de işbirliği yapılacağını söyledi.
Bir gazetecinin İsrailli olmayan esirlerin serbest bırakılmasıyla ilgili sorduğu soruya Ensari şöyle yanıt verdi:
"Rehinelere öncelik verme kriterleri tamamen insaniydi ve odak noktamız kadınları ve çocukları mümkün olan en kısa sürede tehlikeden uzaklaştırmaktı. Bu anlaşmanın getirdiği ivmeyle diğer rehinelerin de serbest kalma ihtimali arttı. Aynı zamanda anlaşma kapsamında Gazze'deki insanların "insani sorunları" da azalacaktır"
Açıklamalarının devamında Ensari, Refah Sınır Kapısı üzerinden insani yardımların devam edeceğini aktardı ve "Amacımız bu anlaşmasının kalıcı bir ateşkes ile sonuçlanmasıdır" dedi.
Ensari, gazetecilere İsrail'deki hapishanelerden kaç tane Filistinli mahkumun bırakılacağına dair bilgi vermedi ve ekledi:
"Anlaşma karşılıklı, İsrail tarafında da serbest bırakılmaların gerçekleşmesini bekliyoruz"
Mısır'ın Filistin büyükelçiliği, Mısırlı yetkililerden Gazze sınırında sıkışıp kalan Filistinlilerin Cuma günü "gönüllü olarak geri ülkelerine dönebilecekleri" yönünde bilgi aldıklarını söyledi. Al Jazeera'de yapılan habere göre bölgedeki Filistinlilerin sayısı 23 kasım itibariyle 920.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile yaptığı görüşme sonrası rehinelerle ilgili açıklama yapan İsrail Başbakanı Netanyahu, "Rehinelerimizi çıkarmayı umuyoruz; bunun bazı zorlukları var ama mecburuz, bu ilk dilimi çıkarmayı umuyoruz ve sonra herkesi çıkarmaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
7 Ekim'deki istihbarat başarısızlığı sonrası Mossad dünyaya alay konusu oldu. İsrailli yetkililer saldırıdan nasıl haber alamadıklarıyla ilgili sorulara o dönem "Hiçbir fikrimiz yok" gibi ifadeler kullandı. BBC'ye göre İsraillilerin gözünün önünde binlerce roketin stoklanıp ateşlenmesini içeren böylesine koordineli, karmaşık bir saldırıya hazırlanmak ve bunu gerçekleştirmek, Hamas tarafından olağanüstü düzeyde operasyonel güvenlik gerektirmiş olmalıydı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise bugün Mossad'a yeni bir emir verdi. Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında "Mossad'a nerede olurlarsa olsunlar (Hamas liderleri) onlara karşı harekete geçme talimatı verdim" dedi. İran basını Netanyahu'nun bu talimatını "suikast emri" olarak gördü ve ateşkes devam ederken gerginliğin artacağını yazdı.
Netanyahu,bu açıklamayı bir gazetecinin kendisine "İsmail Heniye ve Halid Meşal'in savaş bittikten sonra da Gazze'yi yönetecek mi? sorusu üzerine yaptı. Aynı toplantıda söz alan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise Hamas'ın liderlerini "Yürüyen ölüye" benzetti.
İsrailli yetkililerin bu sözlerine Hamas kanadından henüz resmi bir açıklama gelmedi.
İsrail'in Haaretz gazetesi, rehine pazarlığı hakkındaki yeni detayları yazdı. Wall Street Journal'e dayandırılan haberde İsrail'in rehineleri Uluslararası Kızılhaç örgütünden teslim almak istediği belirtildi.
İsrail-Hamas arasındaki görüşmeleri yakından takip eden ve ismini vermek istemeyen bir diplomat konuyla ilgili "İsrail, rehinelerin İsrail'e nakledilmeden önce KızılHaç'a teslim edilmesini istiyordu, Hamas ise rehineleri doğrudan Mısır'a vermek istiyor" dedi.
Yetkili ayrıca Hamas'ın serbest bırakacağı rehine grubunun isim listesinin henüz belli olmadığını kaydetti. Mısırlı yetkililer an itibariyle bu listenin kendilerine ulaşmasını bekliyor.
İsrail tarafından yayınlanan açıklamada, sabah saatlerinde gözaltına alınan Şifa Hastanesi'nin Müdürü Abu Salamiya tutuklandığı açıklandı.
İsrail ordusu bir günde 300'den fazla Hamas'a ait hedefi vurduğunu açıkladı. Hedefler arasında tüneller, askeri tesisler ve silah üretim merkezlerinin yer aldığı belirtildi.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, ateşkes yürürlüğe girdikten sonra hapishane yetkililerine "Filistinlileri serbest bırakma kararını kutlamayın" yönünde talimat gönderdi. Gvir geçtiğimiz günlerde bir İsrail hapishanesini ziyaret etmiş ve buradaki Gazzelilere zorla milli marşlarını dinletmişti.
Bir kez daha Orta Doğu turuna çıkan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Tahran'ın en önemli müttefiki olan Hizbullah'ın lideri Hasan Nasrallah'la buluştu.
Savaşın ilk günlerinde yine Beyrut'ta bir araya gelen ikilinin Perşembe günü gerçekleşen yeni görüşmede Gazze'deki savaş, Lübnan ve bölgedeki son gelişmeleri ele aldığı açıklandı.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah ile İsrail ordusu, 8 Ekim tarihinden bu yana çatışıyor. Sınırdaki roket savaşında İsrail ordusu dün bir Hizbullah milletvekilinin oğlunu öldürdü. Bunun üzerine Hizbullah bu sabah İsrail'e onlarca Katyuşa roketi fırlattı.
Altı haftayı dolduran çatışmalarda Lübnan'da çoğu Hizbullah milisi 108 kişi öldü. Hayatını kaybedenlerden 14'ü sivil, üçü gazeteci.
İsrail tarafında ise aralarında subayların da bulunduğu altı asker ve üç sivil öldü.
Beyrut'a inmeden önce Katar'ın başkenti Doha'yı ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, Gazze'deki savaşın kontrolden çıkabileceği uyarısını yineledi.
İsrail-Hamas arasındaki ateşkes Filistinli tutukluların yakınlarına, sevdiklerinin yakında evlerine döneceği umudunu verdi.
Batı Şeria'da yaşayan ve kızının İsrail hapishanelerinde olduğunu belirten Maha Arafat isimli bir ebeveyn "Gazze'de çok fazla insan yaşamını yitirdi. Bazen kendime şunu söylüyorum, kızımın serbest bırakılmasını istemiyorum yeter ki Gazze'yi ve Gazzelileri rahat bırakın. Orada yaşananlardan çok etkilendik" ifadelerini kullandı.
Lübnan medyası, İsrail'in güneydeki Beyt Yahun'daki bir eve düzenlediği hava saldırısında çok sayıda kişinin öldüğünü duyurdu. Saatler sonra Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah ölenlerin kimliklerini açıkladı. Ölen milisler arasında özellikle biri dikkat çekici: Abbas Muhammed Raad. Söz konusu ismin babası Muhammed Raad, Lübnan parlamentosunda bir milletvekili.
İsrail ordusu, Perşembe sabahı Lübnan'dan kuzey İsrail'e yaklaşık 50 roket ateşlendiğini bildirdi. Saldırılar sınıra yakın bir bölgede olan Safed şehrindeki kasabalarda maddi zarara yol açtı.
Hamas'ın İsrail'e saldırmasıyla birlikte Tel Aviv'e inen batılı liderlerden biri de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'du. Macron burada yaptığı açıklamada Macron, "Bebekler, kadınlar, yaşlılar bombalanıp öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi yok. İsrail'i durmaya çağırıyoruz." dedi.
İsrail kanadından yükselen tepkiler sonrası geri adım atan Macron, Pazar günü İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'u telefonla aradı. Görüşme sonrası açıklamalarda bulunan Herzog,"Macron bana İsrail'i sivilleri hedef almakla suçlamak istemediğini söyledi." ifadelerini kullandı.
ABD merkezli Politico, "Macron'un diplomatlarla arasındaki çatlak, İsrail-Hamas savaşındaki yanlış adımların ardından derinleşti" başlıklı haberinde Fransız yetkililerin Macron'a karşı olan öfkesini ele aldı.
Fransa Dışişleri Bakanlığından sızdırılan bir belgede, Fransa'nın özellikle Arap dünyasıyla ilişkileri geliştirmeye yönelik uzun süredir devam eden politikasından koptuğu için diplomatların eleştirileri yer alıyordu.
Belgeyi okuyan iki diplomat içeriğin Kuzey Afrika ve Ortadoğu departmanına bağlı diplomatlar tarafından yazıldığını ve Fransa'nın İsrail-Hamas savaşına yaklaşımının bölgede nasıl algılandığına dair eleştiriler içerdiğini söyledi. Belgeyi ilk kez haber yapan Fransız Le Figaro gazetesinin aktardığına göre belge "Fransa'nın bölgede itibar ve nüfus kaybından" bahsediyordu. Bu kaybın en büyük sorumlusu olarak ise Macron gösterildi.
Fransız diplomatlardan gelen uyarı sinyallerinin ardından Macron, İsrail'e karşı giderek daha eleştirel bir tutum benimsedi ve Gazze'de ateşkes çağrılarına katıldı. Bu çağrılara katılmasına rağmen Fransa Orta Doğu'daki eski gücünden hala yoksun.
Bölgedeki ABD destekli bir ateşkesin kilit rolünü şimdilik Suudi Arabistan üstleniyor, birçok Fransız yetkiliye göre Paris, savaş sonrası Gazze'ye çözüm bulma konusunda dünya ülkelerini bir araya getirecek bir formül bulmayı umuyor.
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansına konuşan Filistinli yetkililer, can kaybının 13 bini aştığı Gazze'de 6 bin kişinin de kayıp olduğunu söyledi. Kayıpların çoğunun bina enkazlarında kalmasından korkuluyor.
Filistinli yetkililer, İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin yeniden sayımına başlandığı bilgisini verdi.
Hamas'ın yönettiği Gazze'deki sağlık bakanlığı, bölgenin kuzeyindeki can kayıplarının 11 Kasım tarihinden bu yana güncellenemediğini belirtiyor.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, İspanya'nın Filistin devletinin kısa vadede tanınmasından yana olduğunu söyledi. İspanyol radyo istasyonu RNE'ye verdiği demeçte Albares, Filistin'in tanınmasını "Orta Doğu'daki barışın en garanti yolu" olarak yorumladı.
Gazze'yi karadan işgale girişen İsrail ordusu, günlerdir bombaladığı ve kuşatma altında tuttuğu Endonezya hastanesi için tahliye emri verdi.
İsrail hastanenin dört saat içerisinde boşaltılmasını isterken, ambulanslar Gazze'nin güneyine yüzlerce yaralı ve morglardaki cenazeleri taşıdı.
Hastane yetkilileri tahliyenin tamamlandığını açıkladı. Doktorlar ve yaralılar Gazze'deki Avrupa Hastanesi'ne götürülürken, Endonezya Hastanesi'nde çalışan gönüllüler ise güneydeki Refah kentine gitti.
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde görev alan Halid Ebu Samra isimli doktor AFP'ye, hastanenin müdürü ve bazı sağlık çalışanlarının İsrail ordusu tarafından gözaltına alındığını bildirdi.
İsrail ordusuyla 8 Ekim tarihinden bu yana Lübnan sınırında savaşan Hizbullah, beş üyesinin çatışmalarda öldüğünü duyurdu.
Lübnan medyası, İsrail'in güneydeki Beyt Yahun'daki bir eve düzenlediği hava saldırısında çok sayıda kişinin öldüğünü duyurdu.
Saatler sonra Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah ölenlerin kimliklerini açıkladı. Ölen milisler arasında özellikle biri dikkat çekici: Abbas Muhammed Raad. Söz konusu ismin babası Muhammed Raad, Lübnan parlamentosunda bir milletvekili.
Hizbullah üyesi olarak parlamentoda bulunan baba Raad, Nebatiye şehrinden milletvekili seçildi.
İsrail, henüz Hizbullah'ın doğruladığı ölümlere dair bir yorum yapmış değil. İsrail ordusu, Çarşamba günü yaptığı açıklamada savaş uçaklarının Lübnan'daki Hizbullah altyapısını vurduğunu, ayrıca İsrail'e roket atmayı deneyen iki Hizbullah hücresini imha ettiğini duyurmuştu.
Dünyanın kilitlendiği Gazze'deki geçici ateşkesin ertelenmesi, halihazırda bir numaralı gündem. İsrail, gece saatlerinde yaptığı açıklamada Hamas'ın rehineleri Cuma gününden önce serbest bırakmayacağını belirtti.
Hamas'ın elindeki 50 kadın ve çocuk rehinenin karşılığında İsrail de hapishanelerde tuttuğu 150 kadın ve çocuk mahkumu serbest bırakacak.
ABD tarafı rehine takasının Cuma günü başlayacağından umutlu.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Adrienne Watson, tarafların takastaki son detaylar üzerinde çalıştığını söyledi. Watson, Washington'ın tutumunu "Rehineler eve dönmeye başladıkça, hiçbir şeyin şansa bırakılmaması gerekiyor" diyerek açıkladı.
CNN International'a konuşan üst düzey bir Amerikalı yetkili, erteleme kararının İsrail, Katar ve Mısır tarafından ortaklaşa alındığını, ABD'nin de söz konusu karara dahil olduğunu söyledi. Yetkilinin verdiği bilgiye göre, serbest kalacak her bir rehinenin konumu ve rotasının yanı sıra nasıl taşınacağına dair ayrıntılar üzerinde çalışılıyor, bunun için de daha fazla zamana ihtiyaç var. Aynı yetkili, erteleme kararının işlerin ters gitme ihtimalini en aza indirmek için alındığını da ekledi.
AFP'ye konuşan bir Filistinli yetkili de, ertelemenin serbest bırakılacak rehine listesindeki 'son dakika' ayrıntılardan kaynaklandığını dile getirdi. Filistinli yetkiliye göre, hangi rehinelerin nasıl serbest kalacağına dair detayların görüşüldüğünü söyledi.
Haaretz gazetesi, İsrailli bir kaynağa dayandırdığı haberinde Hamas'ın henüz serbest kalacak rehinelerin ismini bildirmediği için ateşkesin ertelendiğini yazdı. Haaretz'e konuşan bir başka kaynak, ertelemenin idari sorunlardan kaynaklandığını belirtip endişelenecek bir durum olmadığını söyledi.
Katar ise, ateşkesin başlangıcına dair açıklamanın önümüzdeki saatlerde yapılacağını duyurdu.
Geçici ateşkes ve rehine takasının bir gün ertelenmesiyle, İsrail Gazze'ye gece boyunca bomba yağdırdı. Al Jazeera, İsrail saldırılarının yoğunluğunun arttığını aktarıyor.
İsrail savaş uçakları, 41 kilometre uzunluğundaki Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat mülteci kampı ile Deyr Belah'ta çok sayıda binayı vurduğu bildiriliyor. Gazze şehrindeki Şeyh Rıdvan mahallesi de yine İsrail tarafından hedef alındı.
Güneyde ise İsrail jetleri Han Yunus ve Refah'ta çok sayıda saldırı gerçekleştirdi. Al Jazeera, Gazze'nin güneyinde sivil savunma ekiplerinin vurulduğunu da ekliyor.
Kuzeydeki Cibaliye mülteci kampı ve Endonezya Hastanesi'nin yakınında yer alan Ebu İskender bölgesi de gece boyunca bombardımana tutuldu.
Kuzeyden güneye neredeyse her bölgede gerçekleşen İsrail bombardımanında günün ağarmasıyla dehşet tablosu netleşiyor. Han Yunus'ta vurulan beş evde en az 15 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de kayıp.
AYNI AİLEDEN 52 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Ateşkesin resmen ilan edildiği Çarşamba günü de İsrail Gazze'ye ölüm yağdırdı. Cibaliye mülteci kampındaki İsrail saldırısında aynı aileden 52 kişi yaşamını yitirdi. Filistinli yetkililer, dededen toruna Kadura ailesinin tamamen yok edildiğini söylüyor.
ABD ordusu, İsrail'e balistik füzeler fırlatıp kamikaze drone'lar gönderen Yemen'deki Husiler'e ait çok sayıda silahlı insansız hava aracının bu sabah vurulduğunu açıkladı.
ABD'nin Orta Doğu'daki operasyonlarından sorumlu olan Merkez Komutanlığı (CENTCOM), Kızıldeniz'deki USS Thomas Hunder savaş gemisinin devriye sırasında Husi drone'larını düşürdüğünü duyurdu.
Savaş gemisinin hasar almadığını ya da askerlerin yaralanmadığını aktaran CENTCOM, başka bir detay vermedi.
Husiler, neredeyse Gazze'deki savaşın ilk haftasından bu yana İsrail'i hedef alıyor. ABD ordusu, önceki haftalarda da Kızıldeniz'deki savaş gemisinin İran destekli örgütün drone'larını vurduğunu açıkladı.
Başkent Sana dahil Yemen'in batısını kontrol eden Husiler, hafta sonu ise bir kargo gemisine el koydu ve gözler bir kez daha Kızıldeniz ile Umman Denizi arasındaki Babülmendep Boğazı'na çevrildi.
Kassam Tugayları'nın paylaştığı yeni kayıtta, sokak çatışmaları sırasında imha edilen İsrail tankları yer alıyor.
Gazze'deki bir başka grup İslami Cihad'ın askeri kanadı Kudüs Tugayları ise, Gazze'nin çeşitli bölgelerinde İsrail işgalcilerine ait 11 askeri aracı hedef aldığını açıkladı. İsrail araçlarına saldırılar Gazze şehrindeki Zeytin, Tel el Hava, Şati, Şeyh Rıdvan gibi mahallelerde gerçekleşti.