Hizbullah çağrı cihazlarına yapılan saldırının perde arkası: Teknisyen pillerden şüphelenmiş!

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın 27 Eylül'de suikasta uğramadan aylarca önceden takip edildiğini öne süren New York Times gazetesi İsrail F-15 jetlerinin binlerce bomba atarak Nasrallah'ı öldürdüğü saldırıyla ilgili isimlerinin gizli kalması kaydıyla gazeteye konuşan bazı kaynaklar İsrail'in Hizbullah sığınaklarına dinleme cihazları yerleştirmek için bir sürü insanı işe aldığını, üst düzey Hizbullah komutanlarının toplantılarını dört metreye kadar mesafeden takip ettiklerini söyledi.

HİZBULLAH TEKNİSYENİN ŞÜPHESİ

Habere göre İsrail istihbaratının sivillerin de ölümüne neden olan saldırısı bir Hizbullah teknisyeninin cihazlardaki pillerden şüphelenmesiyle "tökezleyebilirdi."

New York Times'ın araştırmasına göre "Eylül ayında İsrail istihbaratından 8200 Numaralı Birim'in Lübnan'daki Hizbullah üyeleri çağrı cihazları konusunda sorun olabileceğine dair istihbarat toplamamıştı ve bunlardan bazılarını inceleme için İran'a göndermeyi düşünüyorlardı."

Gazeteye bilgi veren beş mevcut ve eski İsrail savunma ve Avrupa yetkilisine göre, 2012'de İsrail'in 8200'ıncı Birimi, Hizbullah liderlerinin belirli yerleri, saklandıkları yerler ve grubun füze ve roket bataryaları hakkında bir bilgi hazinesi elde ederek "önemli bir an" yaşadı.

ÇAĞRI CİHAZLARI NASIL ÖLÜMCÜL CİHAZLARA DÖNDÜ?

İsrail, habere göre Hizbullah ile olası bir savaşta avantaj elde etmek için milisleri içeriden sabote etme planları da geliştirdi. Altı mevcut ve eski İsrailli savunma yetkilisine göre, İsrail'in 8200 Birimi ve Mossad, Hizbullah'a gelecekte patlatılabilecek tuzaklı cihazlar sağlama planını savundu.

İsrail istihbarat topluluğu içinde, cihazlar İsrail'in istediği anda etkinleştirilebilen "düğmeler" olarak biliniyordu. Haberde süreç şöyle anlatılıyor: "Düğmeleri tasarlamak ve üretmek nispeten basitti. İsrailli mühendisler, PETN patlayıcılarını elektronik cihazların pillerine yerleştirerek onları küçük bombalara dönüştüler."

PARAVAN TEKNOLOJİ ŞİRKETİ

"Asıl zor olanı yaklaşık on yıl boyunca Hizbullah'ı İsrail'in paravan şirketlerinden askeri ekipman ve telekomünikasyon cihazları satın almaya ikna etmekti ki bu görev Mossad'a düştü."

"2014 yılında, Japon teknoloji şirketi iCOM popüler IC-V82 telsizlerini üretmeyi bıraktığında İsrail bir fırsat yakaladı. Başlangıçta Japonya'nın Osaka kentinde üretilen cihazlar o kadar popülerdi ki, Asya genelinde kopyaları üretiliyor ve çevrimiçi forumlarda ve karaborsa anlaşmalarında satılıyordu. Yedi İsrailli ve Avrupalı ​​yetkiliye göre, 8200. Birlik, Hizbullah'ın tüm ön cephe güçlerini donatmak için aynı cihazlarla ilgilendiğini keşfetti. Hatta Hizbullah, birlikleri için cihaza özel göğüs cebi olan özel bir yelek bile tasarlamıştı."

TELSİZLERİN KOPYALARINI ÜRETTİLER

"Sekiz mevcut ve eski İsrailli ve Amerikalı yetkiliye göre, İsrail, pillerine patlayıcı madde yerleştirmek de dahil olmak üzere küçük değişikliklerle telsizlerin kendi kopyalarını üretmeye başladı. İlk İsrail yapımı replikalar 2015 yılında Lübnan'a ulaştı ve bazı yetkililer sonunda 15.000'den fazlasının gönderildiğini söyledi."

Habere göre "2018'de, bir kadın İsrailli Mossad istihbarat görevlisi, çağrı cihazı piline patlayıcı madde yerleştirmek için benzer bir teknik kullanacak bir plan taslağı hazırladı. Üç yetkiliye göre, İsrail istihbarat komutanları planı incelediler ancak Hizbullah'ın çağrı cihazı kullanımının yeterince yaygın olmadığını belirlediler. Plan rafa kaldırıldı. Sonraki üç yıl içinde, İsrail'in cep telefonlarını hack teknolojisini geliştirmesi, Hizbullah, İran ve müttefiklerini akıllı telefon kullanma konusunda giderek daha fazla tedirgin etti. Kurumdaki iki yetkiliye göre, 8200. Birim'den İsrailli yetkililer, İsrail'in telefonları hackleme kabiliyetine dair Arapça haberleri sosyal medyada botlar kullanarak yaymak suretiyle korkuyu körükledi."

AKILLI TELEFONLARIN DEĞİŞMESİ

Habere göre "Akıllı telefonların tehlikeye atılmasından endişe eden Hizbullah liderliği, çağrı cihazı kullanımını genişletmeye karar verdi. Bu tür cihazlar savaşçılara mesaj göndermelerine olanak tanıyordu ancak konum verilerini ifşa etmiyordu ve hacklenebilecek kamera ve mikrofonlara sahip değildi. Sekiz mevcut ve eski İsrailli yetkiliye göre, Hizbullah savaş koşullarına dayanıklı çağrı cihazları aramaya başladı. İsrail istihbarat görevlileri çağrı cihazı operasyonunu yeniden gözden geçirdi ve cihazların kökenlerini gizlemek ve ürünleri Hizbullah üyelerine satmak için bir sahte şirketler ağı kurmaya çalıştı. İsrail istihbarat görevlileri çağrı cihazlarıyla tanınan Tayvanlı marka Gold Apollo'yu hedef aldı."

BUDAPEŞTE VE BULGARİSTAN'DAKİ ŞİRKETLER

Times'a göre Mayıs 2022'de Budapeşte'de BAC Consulting adlı bir şirket tescil edildi. Bir ay sonra, Bulgaristan'ın Sofya kentinde Norta Global Ltd. adlı bir şirket Rinson Jose adlı bir Norveç vatandaşına tescil edildi. BAC Consulting, AR-924 Rugged olarak bilinen yeni bir çağrı cihazı modeli üretmek için Gold Apollo'dan bir lisans anlaşması satın aldı. Mevcut Gold Apollo çağrı cihazlarından daha hantal olmasına rağmen, su geçirmez ve rakiplerin cihazlarından daha uzun pil ömrüne sahip olduğu şeklinde tanıtıldı.

'TOPLU ALIMLARDA İNDİRİM' TUZAĞI

Gazeteye bilgi veren İsrailli yetkililere göre, Mossad çağrı cihazlarının İsrail'deki üretimini denetledi. Mossad ajanları aracılar aracılığıyla çalışarak çağrı cihazlarını Hizbullah alıcılarına pazarlamaya başladı ve toplu alımlarda indirimli fiyat teklif etti. Mossad, toplantı hakkında bilgisi olan iki kişiye göre, Mart 2023'te bir toplantı sırasında herhangi bir gizli patlayıcı içermeyen cihazı Sayın Netanyahu'ya sundu. Başbakan, cihazın dayanıklılığı konusunda şüpheciydi ve Mossad şefi David Barnea'ya ne kadar kolay kırılabileceklerini sordu. Barnea, cihazın sağlam olduğunu söyledi.

NETANYAHU CİHAZI DUVARA FIRLATTI

Habere göre "ikna olmayan Netanyahu aniden ayağa kalktı ve cihazı ofisinin duvarına fırlattı. Duvar çatladı ancak çağrı cihazı çatlamadı. Mossad'ın paravan şirketi, o sonbaharda ilk parti çağrı cihazını Hizbullah'a gönderdi."

HİZBULLAH TEKNİSYENİNİN KEŞFİ VE İNFAZI

Aynı sıralarda cihazların kullanımını sürekli izleyen İsrail istihbarat analistleri, "operasyonda potansiyel bir sorun keşfetti." Üç İsrail savunma yetkilisine göre, en azından bir Hizbullah teknisyeni telsizlerde gizli patlayıcılar olabileceğinden şüphelenmeye başladı. İsrail habere göre, pillerden şüphelenen teknisyeni bir hava saldırısıyla öldürdü. Habere göre Ağustos sonlarında, Mossad şefi Bay Barnea, Bay Netanyahu'ya gizli bir mektup yazdı. İsrailli ve Amerikalı bir yetkiliye göre, İsrailli yetkililer o sırada Biden yönetimine gizlice paravan şirketin adına kayıtlı olduğu Jose'nin Norveç'e geri dönmeden Amerika Birleşik Devletleri'nden ayrılabilmesini sağlamak için baskı yaptı. İsrailli yetkililer Jose'nin yerini açıklamadı. Üst düzey bir İsrail savunma yetkilisi yalnızca onun "güvenli bir yerde" olduğunu söyledi ve 17 Eylül'de İsrail, binlerce Hizbullah üyesi tarafından taşınan çağrı cihazları aynı anda patladı. Saldırıda yüzlerce sivil yaralanırken 12'si sivil hayatını kaybetti. Bir gün sonra, Hizbullah tarafından kullanılan telsiz cihazları da patlatıldı.

NASRALLAH KARARI NASIL ALINDI?

Habere göre "Bundan sonra en önemli karar ise Nasrallah'ı öldürüp öldürmemekti. İki İsrailli savunma yetkilisi ve bir Batılı yetkiliye göre, İsrailli üst düzey yetkililer tartışırken, istihbarat teşkilatları Nasrallah'ın vurulması çok daha zor olan farklı bir sığınağa taşınmayı planladığına dair yeni bilgiler aldı. 26 Eylül'de, Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı için New York'a uçmasıyla birlikte, başbakan suikastı onaylamak için en üst düzey siyasi, istihbarat ve askeri danışmanlarıyla bir araya geldi. Ayrıca Amerikalılara önceden haber verip vermemeye karar vermeleri gerekiyordu."

'BIDEN'A BİLDİRMEYİN'

Gazeteye göre ayrıca Netanyahu ve diğer üst düzey danışmanların Biden yönetimine haber verilmesine karşı çıktı. "ABD yetkililerinin saldırıya karşı koyacaklarına inanıyorlardı, ancak buna rağmen İran misilleme yaparsa ABD'nin İsrail'i savunacağına inanıyorlardı. Amerikalıları karanlıkta tutmayı kabul ettiler. Netanyahu, New York'a indikten ve Birleşmiş Milletler kürsüsünde konuşma yapmadan sadece birkaç saat önce suikastı onayladı. Kısa bir süre sonra, İsrail F-15 jetleri Beyrut'un üzerine binlerce pound patlayıcı bıraktı."