Derleyen: Can Şişman / milliyet.com.tr - Sosyal medyanın küresel çapta hayatımıza dahil oluşuyla beraber 'standart' fikir ya da kimliklere sahip kişilerin dışında pek çok farklı görüşle, inanışla karşılaşabiliyoruz. Sosyal medyanın ortaya koyduğu bu özgürlükçü ortam ise bazı kesimlerce 'fazla özgür' denilerek eleştiri topluyor.
YARIM MİLYON TAKİPÇİ, ON MİLYONLARCA GÖRÜNTÜLEME
ABD son günlerde onu konuşuyor. İsmini, tam olarak nerede yaşadığını bilmiyoruz. Onun hakkında sadece şunları biliyoruz: Sosyal medyada fenomen olan 'Libs of TikTok' hesabını yönetiyor, cinsiyeti kadın ve sırf bu hesabı yönetmek için işini gücünü bırakıp bütün gün TikTok'ta viral olan kışkırtıcı videoları takip ediyor.
Bu videolara çeşitli görüşler ekleyip kendi hesabından paylaşıyor. Twitter, Instagram ve Youtube'da bir yıldan daha kısa bir süre içinde toplam yarım milyondan fazla takipçi ve on milyonlarca görüntüleme toplayan bu hesabın bu kadar olay yaratmasının altında ise önemli bir sebep var.
SİNİR UÇLARINA DOKUNUYOR!
Önceleri sadece TikTok'ta olan ancak çeşitli tepkilerden ötürü platformdan kaldırılan bu hesap, artık daha çok Twitter'da kendine önemli bir yer edinmiş durumda. Hesabın Twitter'daki takipçi sayısı tam 500 bin. Hangi paylaşımı yaparsa yapsın hemen bir tartışma ortamı doğuyor. Sebebi ise gizemli kadının toplumun sinir uçlarına dokunacak farklılıktaki konuları gündeme taşıması.
İnternetten alıntıladığı videoların neredeyse hepsi sosyo-kültürel açıdan tartışmalı konulara işaret ediyor. Irkçılık, cinsel kimlik, inanç gibi her toplumda hassasiyetle yaklaşılan başlıklar onun alıntıladığı videolarda milyonların önüne seriliyor.
'BUNU PARA YA DA ŞÖHRET İÇİN YAPMIYORUM'
Günde en az 8 saatini kışkırtıcı videolar taramakla geçiren gizemli kadın, 'bağımsız bir gazetecilik' yaptığını söylüyor. "Bunu para ya da şöhret için yapmıyorum" diyor. Dikkat çekmek istediği nokta TikTok'un görece özgürlükçü ortamına vurgu yapmak. Tam da bu noktada birçok farklı kesimden kendisine eleştiriler yağıyor. Standart kalıplara uymayan görüşlerin, kişilerin, inanışların bu videoların viral olmasıyla daha da ön plana çıktığını düşünenler onu sevmiyor.
Bir başka kesim ise TikTok gibi sosyal medya platformları sayesinde daha da görünür olan çok sesliliği, videoların altına eklediği kinayeli ve ironik yorumlar sebebiyle aşağıladığını, saygısız bir tutum sergilediğini düşünüyor.
HER PAYLAŞIMI TARTIŞMA YARATIYOR
Gizemli kadına gelen bu tepkilerden ikincisinde bir haklılık payı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü New York Post'ta Doree Lewak imzalı makalede Libs of TikTok hesabının temelde ikiyüzlülüğü ve liberal 'uyanık'lığı ifşa etmekten gurur duyduğu yorumu yapılmış durumda.
New York Post'ta kendisi hakkında yayınlanan makalede görüşlerine yer verilen gizemli kadın, toplumun özgürlüğünü savunan pek çok liberalin gizliden gizliye hesabını mercek altına aldığını düşündüğünü söylüyor. Alıntıladığı videoların altına gelen yorumlar ise sıklıkla bir tartışma zemini yarattığı için görüntülenme sayılarının artmasına, buna bağlı olarak da hesabının günden güne daha da fazla popülerleşmesini sağlıyor.
'DOLANDIRICI, YALANCI, NAZİ...'
Bugüne kadar çok sayıda hakarete uğradığını söyleyen gizemli kadın, kendisine 'tepeden bakan beyaz', 'dolandırıcı', 'yalancı' hatta 'Nazi' bile denildiğini söylüyor. Bütün bu yorumlara rağmen yaptığı işi çok seviyor ve pes etmeye niyeti yok. "Alınmıyorum bu sözlere çünkü bence insanlar zamanında çok kırıldı, çok fazla kalp kırıklığı yaşadı" diyor.
İnsanların bu kadar öfke dolu olmalarının faturasını ise medyaya, özellikle de liberal görüşleri benimseyen medyaya kesiyor. Gündeme getirdiği videolar sayesinde suistimale açık yayınlar yapan öğretmenlerin bu paylaşımlarından ötürü çeşitli bedeller ödemeye başladığını öğrenmesi ise bu hesabının topluma faydalı bir tarafı olduğuna daha çok inandırıyor onu.
ŞİMDİ EN BÜYÜK HEDEFİ...
İşini gücünü bırakıp günde 8 saat boyunca sosyal medyanın özgürlükçü ortamını kullanarak 'çok seslilik avcılığı' yapan bu gizemli kadının hedefi ise -şaşırtıcı bir şekilde- para kazanmak. Libs of TikTok hesabını kapatmaya niyeti olmadığını "Pes etmeyeceğim" sözleriyle ortaya koyan gizemli kadın, bir yandan sosyal medyayı fazla özgürlükçü buluyor ancak diğer yandan da bu fazla özgürlükçü ortam aracılığıyla ve yarattığı tartışma ortamının kendisine niceliksel bir başarı kazandırmasıyla birlikte samimiyetini sorgulatır bir vaziyette hayatını sadece bu platformlar üzerinden idame ettirmenin yollarını ayırıyor.
Gizemli kadının üstü kapalı eleştirilerine başta Twitter olmak üzere sosyal medya platformlarının hoşgörüyle karşılaması ise yine bizleri en başa götürüyor: Paranın merkezde yer aldığı bir sistemin içinde bize özgürlük alanı yaratan ortam sosyal hayat mı yoksa sosyal medya mı? Sosyal medya hayatın aynası mı yoksa sadece sanal bir dünya mı?