06.08.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ASENA YATAĞAN Ankara - Afrika yine darbelerle anılıyor. Eski kıtada sadece son iki yılda 14 darbe ya da darbe girişimi oldu. Mali, Burkina Faso, Çad, Gine ve Nijer Fransa’nın; Gambiya ve Sudan İngiltere’nin, Gine Bissau ve Sao Tome ve Principe ise Portekiz’in eski sömürgeleriydi. Kıtada özellikle son 10 yılda terördeki artış dikkat çekerken, ‘yeni sömürge yöntemlerine direnç’ de gösteriliyor. 2021’den bu yana çoğu Afrika’nın batısında yer alan 9 ülkede 14 darbe ya da darbe girişimi gerçekleşti. Mali, Burkina Faso, Gine, Sudan, Guinea Bisau, Sao Tome ve Principe, Gambiya ve son olarak da 26 Temmuz’da Nijer’de art arda gerçekleşen darbeler, gözleri kıtanın üzerine çevirdi. Uzmanlara göre bu ülkelerde yaşananlarda büyük oranda kıtanın başta Fransa olmak üzere sömürgeci Batı güçleriyle hesaplaşması etkili.
ORSAM Kuzey Afrika Çalışmaları Uzmanı Kaan Devecioğlu, Ortadoğu’dan Afrika’ya kayan teröre dikkat çekerken, Fransa’nın bölgede sürdürdüğü “yeni sömürgecilik” yöntemlerine tepkinin de tabloda etkili olduğu görüşünde. Devecioğlu kıtada art arda yaşanan darbe girişimlerine ilişkin olarak Milliyet’e şunları söyledi:
“Son 10 yılda terörde yüzde 35 oranında artış oldu. DAEŞ ve El-Kaide gibi (Asya menşeli) terör örgütleri Mali merkezli olarak Afrika’da yayıldı. 2013’te Fransa’nın Mali’nin davetiyle Serval Operasyonu’nu başlatmasını, 1 yıl sonrasında Barkhane operasyonuyla devam ettirmesini gözlemledik. Barışı koruma misyonu bağlamında Fransa’nın bölgede yaklaşık 5 bin 100 askeri bulunuyordu. BM’nin koordinasyonunda barışı koruma ve sürdürme misyonu MINUSMA oluşturuldu. Bu misyonda Türkiye dahil çeşitli Avrupa ülkeleri de yer aldı. Son yıllarda Fransa’nın bölgede 5 bin 100 asker bulundurması, Fransa’nın bu ülkelerde sömürgeci bir arka planda bulunması ve engellenemeyen terör sorununun daha da artması, bölge toplumlarının Fransa’ya karşı olumsuz bir bakışa sahip olmasına neden oldu.”
“Rusya etkisi kısa vadeli”
Fransa 2. Dünya Savaşı’nın ardından Afrika’daki etkisini bir ölçüde kaybetse de, varlığını askerleriyle ve ekonomik süreçlerde devam ettiriyor. Devecioğlu, Fransa’nın ‘yeni sömürgecilik yöntemlerini’ uygulamaya çalışırken, Rusya ve Çin’in de terörle mücadele ve finansal ihtiyaçları kullandığını belirterek şöyle konuştu:
“Fransa, Batı ve Doğu Afrika ülkelerindeki merkez bankaları yoluyla bu ülkelerin gayri safi milli hasılalarını kendine bağladı ve bu ülkeler Fransız Frank’ı kullanmak zorunda kaldı. Mali, Burkina Faso ve Nijer hala Fransız parası kullanıyor. Fransa şirketleri de ülkelerin doğal kaynaklarında etkili. Afrika ülkeleri Fransa’nın sömürgeci tavrından kurtulmak istiyor ama Rusya’yı yeni bir sömürgeci olarak ülkelerine davet etmiyor. Fransa’dan oluşan boşluğu Rusya’yla doldurduklarını söyleyebiliriz ama bu kısa vadeli bir şey. Orta vadede yine Afrika ülkelerinin daha bağımsız olmak için denge siyasetini güdeceklerini düşünüyorum. Fransa çıktı, Rusya girdi gibi bir söylem çok tekdüze. Ülkelerde bir terör tehdidi var ve bu terör tehdidini bertaraf etmeleri gerekiyor.”
‘Darbe iyi değil ama adalet yoktu’
Doktora öğrencisi olarak Türkiye’de bulunan Nijerli Massaoud Hamani bugüne kadarki beş darbe içinde, “en başarılı olanının” sonuncusu olduğu görüşünde. Hamani, “Darbe öncesi, yönetenler Fransa ile çalışıyordu. Ülkede şeffaflık yoktu, doğal kaynakların nereye gittiği bilinmiyordu. Askeri darbe iyi bir şey değil ama ülkede adalet yoktu. Nijer’de Fransa’nın 1000-1500 arasında askeri gücü vardı. Teröre karşı Nijer’i korumak adı altında geldiler. Ülkenin kuzeybatısında DAEŞ, doğuda Boko Haram ve diğer terör örgütleri var. Bizim ülkemizde Batı ülkelerinden 3 binden fazla asker var ama her gün insanlar ölüyor, terör örgütleri yayılıyor” dedi.
Darbe yaşanan ülkelerde son durum
Nijer: Gözlerin darbeden çok uranyumda olduğu ülke. Şimdiye kadar 5 kez darbe girişimine sahne oldu. Komşularındaki darbelerden sonra, 2021 itibarıyla Fransa askerlerine ev sahipliği yaptı. Terör ve ekonomik koşullar sebebiyle gerilen ülkede, 20 Temmuz 2023’te Devlet Başkanı Mohamed Bazoum, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı askerleri tarafından alıkonuldu. Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali ile Gine, cuntaya destek açıklamasında bulundu. Nijer, ülkedeki darbe kadar enerji tedariği konusunda da dünyanın gündeminde. Ülke, uranyum ihracatıyla dünyada yedinci sırada. AB’nin ikinci büyük, Fransa’nın üçüncü büyük uranyum sağlayıcısı. Ülkenin, enerji gücü özelikle gerilimin hat safhada olduğu Fransa için kritik. Elektrik ihtiyacının yüzde 90’ını nükleer reaktörlerden karşılayan Fransa’da, her 3 ampulden birinin Nijer uranyumu ile yandığı değerlendiriliyor.
Gine: Maden, tarım ve su kaynakları bakımından Batı Afrika’nın zengin ülkelerinden olan Mali’de Fransa’dan bağımsızlığını kazandığı 1958’den 2010’a kadar otokratik rejimler hakimdi. 2008’de yönetime el koyan ordu 2010’da bıraktı. Ülkenin seçimle iş başına gelen ilk başkanına da 2021’de darbe yapıldı. 39 ay içinde yönetimin sivillere devri öngörüldü ancak cunta yönetimi halen görevde.
Mali: Ekonomisi büyük oranda altın ve pamuk ihracatına dayanıyor. Siyasi istikrarsızlık ve El Kaide bağlantılı gruplarla mücadele gerekçesiyle Fransa eski sömürgesi Mali’de 11 Ocak 2013’te Serval operasyonunu başlattı. Ülkeye ilk etapta 3 bin ardından da 1500 asker konuşlandırdı. Fransa, Serval operasyonunu 15 Temmuz 2014’te sona erdirse de askerlerini çekmedi ve Moritanya, Çad, Nijer, Burkina Faso’ya konuşlandırarak faaliyetlerini “Barkhane Operasyonu” adıyla Sahel bölgesine genişletti. Ülke 2027’de yapılması planlanan seçime cunta yönetimi altında hazırlanıyor. Fransa, 2013’ten itibaren ülkede bulundurduğu askeri ve siyasi varlığını 2022’de tamamen sona erdirdi.
Burkina Faso: 20 milyon nüfuslu, dünyanın en fakir ülkelerinden biri. Bağımsızlığını kazandığı 1960’dan bu yana 10’a yakın askeri darbe gördü. Komşusu Mali’deki El Kaide ve DAEŞ bağlantılı terörist grupların, ülkenin kuzeyinde ve doğusundaki saldırıları, darbeye götüren süreci başlattı. Yönetimi ele geçiren İbrahim Traore, Afrika’da Batı rejimlerine kölelik döneminin sona erdiğini ve tam bağımsızlık savaşının başladığını söylüyor.
Çad: Ekonomisinin bel kemiği tarım ve hayvancılık olan ülkede 2021’deki çıkan çatışmalarda ülkenin Cumhurbaşkanı İdris Debi İtno hayatını kaybetti. İktidarı devralan oğlunun 18 aylık geçiş süreci sonrası yönetimi sivillere devretme sözünü tutmaması ve 2 yıllık yeni geçiş dönemi için cumhurbaşkanlığına getirilmesi tepkiye yol açıyor. Son olarak ülkenin İnsan Hakları Örgütü başkanı ve 11 asker darbe girişiminde bulunmaya çalıştı.
Gine Bissau: Ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalı. 1 Şubat 2022’de Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Kabine Toplantısı yaptığı sırada Cumhurbaşkanlığı Sarayı etrafında silah sesleri duyuldu. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), bunu bir darbe girişimi olduğunu belirterek askere “kışlana dön” çağrısı yapmıştı. Siyasi geçmişi oldukça kanlı olan ülkede, 10 ayaklanma oldu. Yalnızca bir cumhurbaşkanı görev süresini tamamlayabildi.
Gambiya: Birkaç kez darbe yaşadı. Son olarak 20 Aralık 2022’de Cumhurbaşkanı Adama Barrow yönetimini devirmek için yapılan darbe girişimi engellendi.
Sudan: Ülkeyi 30 yıl yöneten Devlet Başkanı Ömer El Beşir 2019’da devrildi. Sivil yönetime geçiş sürecinde Sudan ordusu ile bir zamanlar desteklediği paramiliter güç HDK’nin, 2 yıl içinde orduya entegrasyonu istemesiyle başlayan gerginlik Nisan ayında çatışmaya dönüştü. 100 günü aşkın süredir devam eden çatışmalar nedeniyle yaklaşık 4 milyon kişi yerinden oldu.
Sao Tome ve Principe: Afrika’nın ada ülkesi, tarım ve dış yardımlarla ayakta kalıyor. 24 Kasım 2022’de, başkentteki ordu karargahında askeri hareketlilik patlak verdi. Yaklaşık 6 saat süren darbe girişiminin engellendiği duyuruldu.