Bill Gates’in 2018’de duyurduğu “Dünyanın En İyi Öğretmenleri” listesinde ilk sırada olan Andria Zafirakou, “Eğitimde Yaratıcılık ve Sanat” başlıklı konuşması için İstanbul’daydı.
Andria Zafirakou, Varkey Vakfı tarafından mesleğe olağanüstü katkı sağlayan öğretmenlere verilen Global Teacher Prize ödülünü alarak, 2018 yılında dünyanın en iyi öğretmeni seçildi. Yaklaşık 150 dilin konuşulduğu Londra’daki göçmen ailelerin çocuklarının eğitim aldığı Alberton Community School’da sanat öğretmeni olan Zafirakou, “Zor koşullarda büyüyen çocuklar, sanatla kendilerini ifade edecek alan buluyorlar. Sanatta başarılı olunca, diğer dersleri ve hayata bakışları da düzeliyor” diyor.
- Dünyanın en iyi öğretmeni ödülünü nasıl kazandınız?
Aslında nasıl olduğunu ben de bilmiyorum bir arkadaşım beni aday gösterdi. 13 yıldır Londra’da göçmen ailelerin yaşadığı bir bölgede öğretmenlik yapıyorum. Şuna inanıyorum; bir öğretmenin görevi saat 15.30’da bitmez. Gecem gündüzüm okulda geçiyor. Çünkü çocukların iyi olduklarından emin olmak istiyorum. Sadece derslerinde değil, özel hayatlarında da iyiler mi ya da yemeklerini yiyorlar mı emin olmak istiyorum. Matematik ya da fen hocası değilim, sanat öğretiyorum. Bu ödül benim için olduğu kadar, sanatın önemli bir ders olduğunu göstermesi açısından da devrim niteliğinde.
- Çocuklar neden seviyor sizi?
Çünkü ben onları seviyorum. Sanırım en başta ulaşılabilir biriyim, kibar ama güçlüyüm. Onlara ilham veriyorum ama yanlış yaptıklarında da bunu onlara açıkça söylüyorum. Bir çeşit güven ilişkisi var aramızda.
- İyi bir öğretmenin öncelikli görevi ne olmalı?
Bizim işimiz onlara ilham vermek, kılavuzluk etmek ve onları beslemek. Çocuklara kendi potansiyellerini gerçekleştirmeleri için yardımcı olmak. Öğretmenlerin inanılmaz bir gücü var. Bazı öğrencilerimizin aileleri yok ve onlara anne-babalık da yapıyoruz.
- Çocuklara okul nasıl sevdirilir?
Çocukların rol modele ihtiyaçları var. Bir rol model bulamazlarsa, yapabileceklerine asla inanmazlar. Ama sosyal medya, oyunlar, teknoloji vs ilham veren ve çocukların zihnini sürekli uyaran şeyler. Geleneksel bir sınıfta çocuk sıkılıyor. Bu bir öğretmenin işi değil belki ama bir dersin hem keyifli hem ilham verici olması gerekli. Ki çocuklar dersten çıktıklarında hem hatırlasınlar hem de hissedebilsinler. Biz de onlarla birlikte öğreniyoruz. Teknoloji hayatın bir parçası ve elbette buna karşı değiliz. Fakat teknoloji öncesi ustalıklarının da gelişmesini istiyoruz.
- Yeni nesil öğretmen eğitiminin de farklılaşması gerekiyor değil mi?
Bizim gibi bölgelerde, çocuklar okula özel bir takım ihtiyaçlarla geliyor. Göç sorunu, davranış problemi gibi.. Bu nedenle sanırım en kötü öğretmen, sınıfa girip dersini anlatan ve çocukların ne istedikleriyle ilgili herhangi bir fikri olmayan öğretmendir. Tahtaya çıkıp sadece bir şey anlatmak değil, çocukların bize ne anlatmaya çalıştığına da bakmalıyız.
- Çalıştığınız okulda neler değişti?
1400 öğrencinin olduğu ve 150 dilin konuşulduğu, son derece etnik doğası olan bir okulda çalışıyorum. Öğrenciler, İngiltere’deki en fakir ailelerin bazılarından geliyor, birçoğu bir evi diğer beş aileyle paylaşıyor, çete şiddetine maruz kalıyor. Fakat onların karmaşık hayatını anlamak için çok çabaladım, dillerini öğrendim. Bugüne kadar 33 ülkenin milli eğitim bakanı ile görüştüm. Profesyonel gelişim için öğretmenleri en iyi imkanlarla donatmıyorsak çocuklarımız için tehlikeli. Bir ülkenin 20-30 yıl sonraki geleceği için mahalledeki bir okula bakın. Benim okulumun önünden geçemezlerdi. Şu anda görsel sanatlarda uzman okul statüsü kazandı ve İngiliz okulları arasında onur ödülüne layık görüldü.
“Sanatta başarılı olan, tüm derslerde başarılı olur”
“Çocuklar sanat ile inanılmaz gelişiyorlar. Ebeveynler önceliği her zaman matematik ya da fizik derslerine veriyor. Ama her çocuğun ilgi alanı farklı. Üstelik çocuklar sanatta başarılı olunca, diğer dersleri de düzeliyor. Kendilerini ifade edecek bir alan bulmuş oluyorlar.”