Türkiye’nin şu an çok cazip ve fırsatlarla dolu olduğunu dile getiren Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Elimizde yağ, un, şeker var. Ortak akılla harika bir helva yapmalıyız” dedi
Piyasayla kavga ederek değil, kazan - kazan ilişkisine dayalı yol alınacağı mesajını veren Albayrak, eylülden önce geniş katılımlı, gerçekçi ve güçlü bir program paylaşacaklarını açıkladı
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Türkiye bir daha hiçbir zaman bu kadar cazip olmayacak. Maliyetler olarak, piyasa değerleri olarak böyle fırsat olmayacak. Türkiye’nin elinde yağ, un, şeker her şey var. Bu süreçte bizim ortak akılla, harika bir helva yapmamız lazım” dedi.
Albayrak, “Piyasayla kavga ederek değil, kazan - kazan ilişkisine dayalı, hep birlikte güçlü bir iletişimle yürüyeceğiz. Açık ve şeffaf olacağız” mesajını da verdi.
Bakan Albayrak’la Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te katıldığı G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısı sırasında ekonomide yeni dönemi konuştuk. Ekonomide atılacak adımların belli olduğunu dile getiren Albayrak, bunları şöyle sıraladı:
“Bir, mevzuat düzenleme. İki, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri. Üç, Meclis’teki yasal düzenlemeler. Birincisine temmuz,
G20 toplantısında ABD, Almanya, Çin, Fransa, Endonezya, Brezilya ve Güney Koreli bakanlarla temaslarda bulunan Berat Albayrak, “Korumacı önlemler üretkenlik ve küresel refahı olumsuz etkiler” mesajını verdi.
G20 Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı kapsamında Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yabancı mevkidaşları ile ekonomi diplomasisi alanında yoğun temaslarda bulundu.
Endonezya Maliye Bakanı Sri Mulyani Indrawati, Almanya Maliye Bakanı Olaf Scholz, Fransa Ekonomi ve Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Çin Maliye Bakanı LiuKun, Brezilya Maliye Bakanı Eduardo Guardia, Güney Kore Strateji ve Maliye Bakanı DongYeon Kim, AB Komisyonu Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu Üyesi Pierre Moscovici ve ABD Hazine Bakanı Steven Munchin ile başbaşa görüşmeler gerçekleştiren Albayrak, “Küresel Ekonomik Riskler” başlıklı toplantıda konuştu. Albayrak konuşmasında “Gerekli önlemleri almadığımız sürece, korumacı önlemlerin üretkenlik ve küresel refah üzerinde olumsuz etkileri olacaktır” dedi. Albayrak şu mesajları verdi:
İHRACAT HACMİ BOZULUR: Her şeyden önce; gerekli önlemleri almadığımız sürece korumacı önlemlerin üretkenlik ve küresel
Ülkemizin kredi notu kırıldı. Türkiye’deki yabancı hareketlerine baktığımızda not düşüşlerine rağmen, “güven mesajları” ve “atılan olumlu adımlarla” sermaye akışı yeniden sağlanabilir.
Türkiye’deki sıcak paranın hareketlenmesiyle başlayan dalgalanma, kredi risk primini 324 ile yukarıya çekerken dolar kurunda 4,97 ve borsada 89 binlere hareketi beraberinde getirdi. Kabine ve ekonomi yönetiminin açıklanmasından önce 4,51’e kadar gerileyen dolar kurunun iki günde 4,97’yi aşması ise stresin arttığına işaret ediyor. Sonrasında 4,8387’ye gerilemesi çıkış noktası göz önüne alındığında rahatlamanın gelmediği şeklinde yorumlanmalı. Fitch ise Türkiye’nin kredi notunu düşürdü ve görünümü “negatif”e çekti.
Kurdaki oynaklığın artması ve kapanışların yüksek seviyelerden gerçekleşmesi, kalıcılığı, gerekli tedbirlerin alınmaması halinde ekonomide ciddi tahribatların oluşabileceğine dair öncü sinyaller olarak görülmeli. Piyasalarda ana referans Merkez Bankası’nın faize ilişkin 24 Temmuz’daki toplantısı olacak. Alınacak kararlar Kredi Risk Primi’nin düşme olasılığı hakkında veri sunacak. Bu da piyasalardaki olumsuz seyrin yönünü değiştirecektir.
Not düşüşüne rağmen
S&P Türkiye’yi yatırım yapılabilir
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı önümüzdeki 100 günde yoğun bir tempo bekliyor. Piyasalar yeni ekonomi yönetiminin önümüzdeki dönem uygulayacağı politikalara odaklandı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Meclis’te yemin etmesiyle resmen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi.
Türkiye’yi 5 yıl yönetecek kadro açıklandı. 16 bakandan sadece 4’ü seçilmiş milletvekillerinden oluşurken diğerleri dışarıdan atandı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk ekonomi yönetimi de belli oldu. Birleştirilen Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın başına gelecek isim merakla bekleniyordu. Bu koltuğa Berat Albayrak getirilirken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan oldu.
Kabinede sürpriz isimlerin yer alması piyasaların ilk tepkisinin negatif olmasına neden oldu. Uluslararası piyasalarda düşük hacimli işlemlerde dolar yüzde 3’ten fazla değer kazanarak 4.58 liradan 4.7484 liraya kadar yükseldi. Gün açılışında borsada düşüş yüzde 2.5’e kadar ulaştı.
24 Temmuz önemli
Önceki günü 99.253 puandan kapanan BIST 100 Endeksi, gün içinde 96.658 puana kadar geriledi. Yeni ekonomi yönetimin politikalarına yönelik belirsizlik bir süre daha fiyatlanabilir.
Borsa İstanbul’da yabancılar son 10 yılda toplam hacimleri içerisinde banka hisselerindeki paylarını azaltarak sanayiye döndü. Yabancının toplam hacminin yüzde 62’si sanayi hisselerinde gerçekleşiyor.
İstanbul borsasında 2006-2013 yıllarının vazgeçilmez hisseleri olan bankalar artık cazibesini kaybetmiş görünüyor. Yabancıların toplam işlem hacminde 2008 krizi sırasında yüzde 56,9’a kadar ulaşan yabancıların banka hisselerindeki payı şimdilerde yüzde 27’lere düştü. 2008 yılında sanayi hisselerinin Borsa İstanbul’daki yabancı yatırımcıların işlemleri içerisindeki payı yüzde 31’lerde iken bugün bu oran yüzde 62,73’lere çıkmış durumda.
Borsada yabancı payı son 10 yılın dip seviyelerine geriledi. 6 Temmuz itibariyle borsadaki yabancı payı yüzde 62,48 seviyesinde bulunuyor. Geçen 10 yıllık süre içinde yabancıların oranı en düşük yüzde 62,08 seviyesini görmüştü.
120 bin görülür mü?
Borsa İstanbul’da yeniden 120 bin seviyelerinin görülmesi için yabancı payının 4 puan artarak yüzde 66 seviyesine çıkması gerekiyor. 145 binlerden bahsedebilmek için bunun yüzde 70’lere doğru hareketini sürdürmesi lazım. Yabancı payında yukarıya doğru bir hareket görülmedikçe borsanın hareketlerinin tepki hareketi
Türkiye dünyanın 18. büyük ekonomisi. Büyüme hızında Hindistan’dan sonra ikinci sırada. Dünyada en büyük 10 ekonomi arasına girebilmesi için performansını artırması gerekiyor.
Türkiye 24 Haziran günü seçimini yaptı ve Erdoğan’a beş yıl için tekrar yetki verdi. Şimdi ekonomi yönetimi ve rota belirlenecek. Dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme hedefiyle yol haritası çiziliyor. Veriler bu hedefe ulaşabilmek için ciddi bir çaba sarf edilmesi gerektiğini gösteriyor. Hâlihazırda 858 milyar dolarlık Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ile dünyanın en büyük 18. ekonomisi konumunda. Öncelikli hedef üretimi artırabilmek. Bunun yolu ise yatırımdan geçiyor. Yatırım, paranın mali sektöre değil, reel sektöre yönelmesini gerektiriyor. Düşük faiz paranın reel ekonomiye yönelmesini teşvik eden önemli bir unsur. Şirketlerin düşük faizle borçlanabilmesi de yatırımları güçlendiriyor. Yabancı sermayeye olan ihtiyaç handikapa yol açıyor. Cari açığın yüksek seyri, yüksek enflasyon faizlerin de yüksek seyrini beraberinde getiriyor. Yabancı sermayenin güven ortamı ve reel faiz araması bu sorunu akılcı yöntemlerle aşabilmeyi gerektiriyor. Türkiye Hindistan’dan sonra en hızlı büyüyen ülke. Bu olumlu ve iyi bir
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimden büyük zaferle çıktı. Mecliste çoğunluğu Cumhur İttifakı’nın alması ve seçimin ikinci tura kalmaması piyasaya olumlu yansır.
Seçim belirsizliğinin kalkması ile birlikte piyasaların önü açılıyor. 24 Haziran’da yapılan milletvekili genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında piyasalar rahatlayacak. Seçimlerde olası ihtimalleri değerlendiren yatırımcılar seçim öncesinde pozisyon aldı. 15 Haziran haftasında başlayan yabancı alımlarının geçtiğimiz hafta devam ettiğini gördük. Yabancılar 289 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdi.
Nisan ayında erken seçim kararının alınmasının ardından tüm nefesler tutulmuş gözler 24 Haziran’da yapılacak seçime kilitlenmişti. Aynı anda yapılacak milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimi Türkiye için yeni bir sürecin de başladığı anlamına geliyor.
Seçmen, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekili seçimi için pazar günü sandık başına gitti. Sonuçlanan milletvekili seçimine göre Cumhur İttifakı’nın ipi önde göğüslediği görülüyor. Cumhurbaşkanlığı oylamasında herhangi bir adayın tek başına yüzde 50’yi aşamaması halinde 8 Temmuz’da en fazla oyu alan iki aday arasında ikinci tur oylaması yapılacaktı.
Tayyip Erdoğan’ın seçimi
Yabancı yatırımcılar seçim öncesindeki hafta hisse senetlerinde 289 milyon dolarlık alım yaptı. Yabancılar, yüksek faize rağmen tahvilden çıktı. Kur ve faiz artışına yönelik beklentiler sürüyor.
Yabancı yatırımcılar seçim öncesinde hisse senetlerinde pozisyon aldı. Yabancılar 15 Haziran haftasında hisse senetlerinde 289 milyon dolarlık alım yaptı. Bu alım borsanın zirve yaptığı 29 Ocak’tan önce gerçekleşen 287 milyon dolarlık işlemden sonraki en yüksek alım. Hisse senetlerindeki aşırı gerileme alımları da beraberinde getirdi. Ancak bu alımların sürüp sürmeyeceğini önümüzdeki iki hafta içerisinde göreceğiz. Bununla birlikte seçim öncesinde yaşanan güçlü alım hisse senedi piyasasını destekledi.
Yabancı payı yükseldi
BIST 100 Endeksi hafta içerisinde test ettiği 92.268 seviyesinden 95.852’ye yükseldi. Değer artışı yüzde 1,39 oldu. 8 Haziran’da yüzde 63,40’a kadar gerileyen yabancı payı yüzde 63,83’e çıktı. ‘Yabancı’lar endeks üzerinde ağırlığı yüksek hisselerde pozisyon aldı. Bu hisselerin başında Erdemir, Garanti Bankası, Tüpraş, Turkcell, Bim Mağazalar, İş Bankası (C), Aselsan, T. Halk Bankası ve Anadolu Efes geliyor.
Yükselen faize rağmen tahvile ilgi düşük kaldı
Merkez Bankası faizi