Hem para ve sermaye piyasalarından hem de tüketim cephesinden olumlu haberler geliyor. Başta yabancılar olmak üzere yatırımcılar borsada potansiyeli olan şirketleri araştırıyor. Güven endeksleri de iki alanda yükselişe geçti.
Bir hisseyi alırken ayrıntılar önemlidir. Yatırımda bulunulacak şirket kadar şirketin bulunduğu coğrafya da bir o kadar önemli olabiliyor. Birçok etkeni birlikte değerlendiren yabancı yatırımcılar, yatırımda bulunmadan önce o ülkeyi keşfetmeyi tercih etmekteler. Dahası ilgilendikleri firmaları daha yakından görebilmek için onlara ziyarette bulunabiliyorlar. Bu fonlar uzun süreli ve kalıcı bir yatırımda bulunmaya niyetliyse kredi kuruluşlarının değerlendirmelerini bir veri olarak göz önünde bulundursalar da kendi kadrolarındaki uzmanlarla yerinde bir analiz yapmayı yeğlemekteler. Mark Mobius, henüz yeterince değerlenmemiş şirketleri başkalarından önce bulmak için 30 milyon milin üzerinde uçtuğunu söylüyor.
Türkiye’de yaşanan aşırı fiyat dalgalanmaları sonrası yatırımda çekimser davranan yabancı yatırımcıların son zamanlarda yeniden Türkiye’ye yöneldikleri ve doğrudan temas kurabilmek adına Türkiye’yi tercih ettikleri görülüyor.
Gözlenen hareketlenme Türkiye’nin
Yılın son ayına giriyoruz. Fonlar, şirketler, analistler yılı kapatmaya hazırlanıyor. Geçmiş yıllardaki gibi olası bir çıkış halinde ocak ortasına kadar pozitif bir piyasa göreceğiz.
Aralık ayı genellikle borsada yükselişlerin yaşandığı bir aydır. Yıl sonu rallisi olarak da adlandırılır. Ancak olağanüstü gelişmelerin yaşandığı dönemlerde ya da kriz zamanlarında bunun gerçekleşmediği de görülür. Geldiğimiz aşamada BIST 100 Endeksi 93.003 seviyesinde. Dolar/TL kuru 5.2760, gösterge faiz yüzde 20.87, TÜFE yüzde 25.24, ÜFE ise yüzde 45.01’i gösteriyor. Türkiye’nin risk primi de 384 seviyesinde. Küresel piyasalar satış baskısı altında. Önümüzdeki döneme ilişkin büyüme kaygıları piyasalarda satışları artırıyor. Borsa İstanbul dip seviyelere yakın. Yılın son ayına girilmesinin de etkisi ile alıcıların hareketlenmesi bekleniyor. Investor’s Business Daily’nin kurucusu olan Amerikalı girişimci ve yazar William J O’Neil, “Daha iyi performans göstermek hakkında öğrendiğim ilk şey, bir hisseyi en düşüklerinde gezinirken değil, bir temel yapıp yukarı çıkmaya başlarken almaktır” diyor. Peki, ama bu defa hareketlenme gelecek mi?
Kaygılar sınırlıyor
BIST Sanayi Endeksi direnç seviyelerini,
Dört büyük futbol kulübünün 4.4 milyar TL’lik varlığı kadar kısa vadeli borcu, gelirlerinin 3 katı toplam borcu ve 852 milyon zararı var. Yatırımcının zararı ise katlanıyor. Peki ekonomi cephesinden bakıldığında sporun geleceği aydınlık mı?
Son iki yıldır sürekli gerileyen borsadaki spor endeksi 2017’de dolar bazında yüzde 14.8, 2018’de yüzde 67 değer kaybetti. Bu büyük değer kaybı, kulüp hisselerine yatırım yapanlar açısından kâbus gibi. Borsa endeksinin çok üzerinde gerçekleşen bu kayıplar, aslında kulüplerin mali performanslarının bir yansıması.
Spor kulüpleri piyasa değerlerinin de üzerinde borçlanmış durumda. Türkiye Sermaye piyasaları Birliği’nin (TSPB) düzenlediği Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin “Sporun Geleceği Aydınlık mı?” panelinde sektörün durumu tartışılırken, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, bu tablonun değişmesi için baştan aşağı her şeyin değişmesi gerektiğini söyledi. Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman ise kulüplerin ekonomik durumlarının düzelmesi noktasında devlet ve bankaların önemine değinerek: “Borç yapılandırılmasında siz nefes alabiliyorsunuz. Borç yapılanmasına paralel bütçe ve kulüplerin neyi nasıl harcayabileceği bir yapının ortaya konması lazım.
Piyasalarda önceden belirlenen fiyatlarda bir anda devreye giren ‘robotlar’ piyasaları alt üst edebiliyor. Doların 7 TL ile tavan yaptığı günlerde robotların iş gücü ikiye katlanmış.
Teknoloji hızla gelişiyor, robot emirlerin ağırlığı artıyor. Türkiye’de sermaye piyasalarıysa dar boğazdan çıkamıyor. Borsada yatırımcı sayısı 1 milyon 173 bin. Aktif olarak 300 bin yatırımcı piyasaları izliyor. Bunlar içerisinde 20 bin yatırımcı ise online platformları takip ediyor. Üstelik Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Erhan Topaç, algoritmik işlemlerin Türkiye’de yüzde 18’lere çıktığını dünyada ise ABD ve belirli ülkelerde günlük işlem hacmindeki payının yüzde 50’yi aştığını belirtiyor.
Yatırımcıların, iletişim ve algılama ile geçirdiği zamanı robotlar alım ve satımla değerlendiriyor. Açıklanan verilerin olasılıklarının tanımlandığı karar mekanizmalarını işleten robotlar, sonuçlara göre pozisyon alırken, gün sonunda kayıp ve kazançları göz önünde bulundurarak alım ve satım yönünde işlem yapabiliyor.
16.4 milyara koştu
Teoride piyasalarda hacmi artırması nedeniyle olumlu karşılanan robot işlemler özellikle kriz dönemlerinde ise paniğin artmasına yol açabiliyor. Dolar kurunun hızla
Alınan tasarruf tedbirleri sayesinde finansman ihtiyacı azaldı. Hazine borçlanmada nefes aldı. Haftaya planlanan 6 ihaleden 3’ü yapılmayacak. Güven ortamı, daha düşük maliyetlerle borçlanmaya gidilmesini sağlayabilir.
Hazine’nin yurtdışı piyasalardan öngörülerin üzerinde gerçekleştirdiği borçlanma ile devlette başlatılan tasarruf hamlesi rahatlama sağladı. Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) öngörülen 76 milyarlık tasarruf ve gelir artırıcı paketteki hedeflerin tutacağını öngören Hazine ve Maliye Bakanlığı dün harekete geçti.
Finansman ihtiyacının azaldığını belirten Hazine gelecek hafta yapılacağı duyurulan toplam 6 ihaleden 3’ünün yapılmayacağını açıkladı.
Ağustos ayındaki kur şoku sonrası bir dizi hızlı reaksiyon ile piyasaların alışık olmadığı bir hareketlilikle alınan kararlar sonuçlarını gösterdi.
Tasarruf etkisi
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, YEP’le birlikte tüm bakanlıklardan yatırım bütçelerinden başlamak üzere tüm bütçe harcamalarından yüzde 30 kısıtlamaya gidilmesini istemişti.
Devletin başlattığı hereketin ardından tasarruf uygulamaları başlarken, 2019’da tasarruf ve gelir artırıcı önlemlerle 76 milyar liralık kamu kaynağı oluşturulması hedefleniyor.
Yılın dokuz aylık döneminde 181 borsa şirketi 43 milyar TL net kâr açıkladı. Şirketlerin bir önceki yıla göre kârı yüzde 29 arttı. Son dört çeyrek bilanço artış oranı ise yüzde 35 oldu. Artış, yıllık yüzde 24.5 olan Tüketici Fiyat Endeksi’nin üzerinde gerçekleşti.
Borsada işlem gören şirketler, dokuz aylık solo finansal sonuçlarını yatırımcıyla paylaştı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan şirketlerin mali tablolarından yılın üçüncü çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarına baktığımızda kur ve faiz hareketlerine rağmen karlılıkların korunduğunu görüyoruz. Ortaya çıkan fotoğrafa bakıldığında sanayi, hizmet ve banka sektöründen 181 borsa şirketinin toplam kârının yılın ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 29 arttığı görülüyor. Son dört çeyrek olarak bakıldığında ise artış oranı yüzde yüzde 35,44’e çıkıyor. Yılın üçüncü çeyreği olarak değerlendirme yapıldığında ise artış yüzde 30 oranında. Dokuz aylık dönemde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 24,52 olurken, daha çok şirket girdilerini etkileyen Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yıllık yüzde 46,15 olarak gerçekleşti. Şirketlerin artan girdi maliyetlerine rağmen kârlılıklarını TÜFE’nin üzerinde
Merkez Bankası, piyasalarda dalgalanmanın etkisinin azaldığı bir döneme denk gelen yılın son enflasyon raporunda, ‘temkinli duruş sürecek’ sinyali verdi.
Yılın son enflasyon raporu açıklandı. Bu rapor, Merkez Bankası’nın önümüzdeki döneme ilişkin enflasyon görünümündeki revize hedefleri ve atılacak adımlara ilişkin sinyalleri vermesi açısından önem taşıyordu. Rapor sunumunda, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürülmesinin risk primini düşürerek iktisadi faaliyeti destekleyeceğini, bunun 2018 yılında enflasyondaki düşüş sürecini güçlendireceğini vurguladı. Temmuz sonunda yayımlanan raporda sırasıyla yüzde 13,4 ve yüzde 9,3 olarak belirtilen 2018 ve 2019 enflasyon tahminleri yeni raporda yüzde 23,5 ve yüzde 15,2 seviyelerine yükseltiliyor. Temkinli ve sıkı duruş vurgusunun öne çıktığı toplantıda Merkez Bankası’nın olası bir faiz indirimi için erken hareket etmeyeceği anlaşılıyor. Bu raporda 2019 enflasyonuna ilişkin dalgalanma bandıysa yüzde 12,3 ila yüzde 18,1 olarak öngörülüyor.
Ek önlem gelebilir
Enflasyon raporunda hedef beklentilerdeki yükselişte etkili unsurlar olarak petrol, gıda fiyatlarında yükselişler ve TL cinsi ithalat
Küresel piyasalardaki satış dalgası, borsanın bir haftalık kaybını yüzde 6.13’e çıkardı. Yatırımcının mesafeli duruşu piyasaları zorlasa da güçlü hisselerin tespiti fırsat yaratacak.
Cuma günü borsada yaşanan şok satışlar, kimi brokerlerin ekranı kapatmasına neden olurken kimi de bir an önce günün bitmesi için saatine bakıp durdu. Rakamların saniyelerle döndüğü ekranda otomatik çalışan satış emirleri baş döndürdü. Günlük pozisyon kapatmaya çalışanlar için hiç de keyifli bir gün değildi.
Günün sonuna gelindiğindeyse borsadaki değer kaybı yüzde 3,42 olurken haftalık kayıp yüzde 6,13 oldu. Endeks, 90.542 seviyesine geriledi. Borsadaki dalgalanmada en fazla metal ana, metal eşya ve banka hisseleri etkilendi. Satışlar derinliği ve işlem hacmi yüksek hisselerle geldi. Banka hisselerinde son bir haftadaki değer kaybı yüzde 8,55 olurken dolar bazında yılbaşından bu yana kayıp ise yüzde 58,5’i buldu.
Hâlihazırda dolar kuru 5,5936, gösterge faiz ise 25,17 seviyesinde. Kurda satış eğilimi devam ediyor. Merkez Bankası faizi artırmamasına rağmen dolar/TL kuru düşüşünü sürdürdü.
Şirketler ucuzladı
Borsa İstanbul’da işlem gören 415 şirketin 181 tanesi defter değerinin altında işlem görüyor.