Mesele memleket
Pandemi, savaş, gıda ve enerji krizleri, sonu gelmeyen göç dalgaları…
Dünyanın büyük bir değişimin arifesinde olduğunu gösteren somut işaretler bunlar.
ABD Başkanı Biden “Bu gidişat nereye?" diye meraklanan insanlık için meselenin adını 48 saat önce koydu: “Dünya ekonomisinde ve dünya medeniyetinde bir dönüm noktasındayız. Her 3-4 nesilde olan bir şey. Yeni bir dünya düzeni kurulacak, bizim buna liderlik etmemiz lazım.”
Biden aslında şunu söylüyor: En az 10 yıl sürecek fırtınalı bir dönem başladı. Dünyanın 100 yıllık yol haritası bu 10 yılda çizilecek. Sınırlar ve ticaret yolları değişecek. Yeni dönemde de dünyaya hakim olmak için -savaş da dahil- ne gerekiyorsa yapacağız.
Küresel güçlerin yeni dünya düzeni için gözünü nasıl kararttığını Ukrayna’da gördük. Bugün Ukrayna topraklarında yaşanan bilek güreşinin başka coğrafyalara taşınması an meselesi.
Güçlü bir liderliğe, siyasi-ekonomik istikrara ve güçlü bir orduya sahip olmayan ülkelerin işi bu 10 yılda çok zor olacak. Türkiye’nin bu büyük değişim ve dönüşümden nasıl etkileneceğini merak edenlere tavsiyem Berat Albayrak’ın “Burası Çok Önemli: Enerjiden Ekonomiye Tam Bağımsız Türkiye” kitabını okumaları.
Kitapta son 20 yılda enerjide, ekonomide, savunma sanayiinde atılan adımların yeni dünya düzenine Türkiye’yi nasıl hazırladığı somut örneklerle anlatılıyor.
Dünyada güç dengesinin yeniden Doğu'ya kaydığına işaret eden Albayrak’ın “Türkiye beş saatlik uçuş mesafesinde Londra’dan Mumbai’ye, Moskova’dan Dubai’ye dünya nüfusunun ve GSYH’sinin üçte birinin tam merkezinde olarak, son 20 yılda atılan tüm adımların etkisiyle enerji, ulaşım, telekom ve ticaret altyapısıyla dünyadaki değişime en hazır ülkelerden biri” tespiti önemli.
Albayrak’ın anlatımından Türkiye’nin bugünlerin geleceğini görerek kendisini yeni dünya düzeninde ayakta tutacak hamleleri çok önceden başlattığı anlaşılıyor. Kitapta en çok dikkatimi çeken ayrıntı 2030 yılından önce gaz ihraç eden ülkeler arasına gireceğimiz iddiası oldu.
Bu Türkiye’nin Karadeniz’de bulduğu 540 milyar metreküplük doğal gazın devamının olduğu anlamına geliyor. Bir ülkenin ekonomik ve siyasi bağımsızlığının önündeki en büyük engel cari açık. Türkiye’nin cari açığı da büyük oranda enerji ithalatından kaynaklanıyor. Yeni dünya düzenine enerji sorununu çözmüş bir ülke olarak girmek “Tam bağımsız Türkiye” hayalinin gerçek olması demek.
Çoğu gitti, azı kaldı… Gelecek Türkiye’nin.
Patrondaki özgüven tavan!
Halk TV’den Youtube kanalının gelirinin yarısını televizyona vermediği için ayrılmak zorunda kalan Emin Çapa diyor ki: “Patronun ‘Ben ne yayın yapsam zaten izleniyor’ demesi beni incitti, öfkelendirdi!”
Bu insanlar yıllardır bu ekranda ‘iktidara yakın medya’ diye hedef gösterdikleri televizyonları izleyenlere hakaret ediyor, zekâlarıyla dalga geçiyor değil mi?
Büyük bir keyifle milyonlarca insanı ‘göbeğini kaşıyan adam’, ‘bidon kafalı’ ‘ koyun’ ilan etmediler mi?
Şimdi ne diyormuş Halk TV’nin sahibi kanalı izleyenlere? “Ben ne yayınlarsam zaten izliyorlar!“ İncinmesi ve öfkelenmesi gereken sadece Emin Çapa değil galiba. Ne dersiniz?
Tarım’ın bitmiş hali
Türkiye tarımsal üretimde Avrupa birincisi. Dünyada ise 10’uncu sırada.
Rakamlar öyle diyor. Muhalefete göre ise çiftçi bitti, samanı bile dışardan ithal ediyoruz!
Saman işi koca bir yalan. Üzerinde durmaya gerek yok. Çiftçinin bittiği iddiası ise ortada. Neden mi?
8-12 Mart tarihleri arasında Konya’da düzenlenen Tarım Fuarı’nın rakamları var önümde.
Bitti denilen çiftçi fuarda dört günde tam 1.115 traktör satın almış. 53 adet de biçerdöver! Traktör fiyatları 300-400 bin liradan başlıyor, 700-800 bine kadar gidiyor.
Çiftçinin bitmiş hali buysa, Türk tarımı için hâlâ ümit var demektir. Enseyi karartma Türkiye…
Davos değil Kartepe
İsviçre’nin küçük Davos kasabası yıllardır dünyanın en büyük şirketlerinin yöneticilerini, liderlerini ağırlar. Dünya Ekonomik Forumu sayesinde adını bilmeyenin kalmadığı Davos’a Türkiye’den bir rakip çıktı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 4’üncüsünü gerçekleştirdiği Kartepe Zirvesi’ne 25 ülkeden 350 konuşmacı katılıyor. Zirvenin bu yılki ana gündemi “Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü.”
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın zirvenin kentin markalaşması için önemli bir adım olduğunu düşünüyor. Başkanın şu tespitine dikkat: Dünya pandemiden sonra hızla toparlanmak zorunda. Bunu sağlayacak yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Yeni dünya savaş ve göçlerin öne çıktığı çok önemli gündemlerle bizi karşı karşıya bırakıyor. Elimizdeki araçlar bu sorunlarla mücadeleye yetmiyor. Pandemi ve müsilaj gösterdi ki bizim birlikte hareket etmemiz gerekiyor.
Büyükakın’ın hedefi Kartepe’yi tıpkı Davos gibi bir dünyanın bildiği ve katıldığı bir zirve haline getirmek. Neden olmasın ki? O potansiyel Kocaeli’nde de Türkiye’de de var.