CHP’ye kayyum atanır mı?

Hiç uzatmadan başlıktaki sorunun cevabını yazarak başlayalım.. 

Evet böyle bir ihtimal var… Hem de kuvvetli bir ihtimal bu. 

Çünkü Kılıçdaroğlu’nun yerine Özgür Özel’in geldiği CHP kurultayı hakkında çok sayıda şaibe iddiası var. 

Bu iddiaların tamamı somut belge ve bilgilere dayanıyor. 

Kurultayda oyunu değiştiren 100 civarında delegenin birinci ve ikinci derece yakınlarının belediyelerde işe alınması…. Kurultay sonrasında mali durumları çarpıcı şekilde değişenler, mal varlığı edinenler vs. Hepsi gelen ihbarları incelemeye alan yargı tarafından tespit edilmiş durumda. 

İhbarları yapanlar “Kurultayda şaibe var” diyerek yargının kapısını çalanlar hep CHP’liler. Yani yargı özel bir çaba göstererek kurultayı iptal etmeye falan çalışmıyor. Sadece görevini yapıyor. 

Son derece şeffaf şekilde yürüyen sürecin geldiği nokta itibariyle bundan sonra şu gelişmeler yaşanabilir… 

1-Savcılık takipsizlik kararı verebilir… (Düşük ihtimal) 

2-Savcılık iddianame hazırlayıp mahkemeye sevk edebilir. 

3- Asliye Hukuk Mahkemesi kurultayı iptal edip CHP’ye kayyum atayabilir. 

4- Mahkeme kayyum yerine CHP’nin bir önceki yönetimini göreve çağırabilir. 

5- Bütün bunların önüne geçmek isteyen Özgür Özel yönetimi acilen olağanüstü kurultay kararı alarak partiyi bu kaostan çıkarabilir… 

Hepsi ihtimal dahilinde. 

100 milyon dolarlık uzlaşı

Gazeteci “Ben yazmıştım, söylemiştim” demeyi sever. 

Bu köşede 14 Ocak 2025 tarihinde “İstanbul’un en uzun 13 günü” başlığıyla çıkan yazıda sürecin buraya geleceğini madde madde yazdık. 

Çünkü görünen köy kılavuz istemiyordu, çünkü artık mızrak çuvala sığmıyordu. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında iki ayrı soruşturmadan gözaltı kararı verildi. Biri yolsuzluk, diğeri “PKK/KCK terör örgütüne yardım etme” iddiasından. 

Hani diyorlar ya… “İBB Başkanı Cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı için yargı üzerine gidiyor!” 

Hayır o iş öyle değil. “Bu soruşturmaların kaçınılmaz olduğu görüldüğü için Cumhurbaşkanı adaylık süreci öne çekildi” demek daha mantıklı. 

İBB Başkanının 7 şüpheliyle beraber PKK/KCK’ya yardımdan gözaltına alınması 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP ve DEM arasında kurulan “Kent Uzlaşısı” ittifakının finans ayağının ortaya çıkacağı anlamına geliyor. 

Biraz açalım… Önce yeni başlayanlar için “KCK” nedir sorusunun cevabı: Terör örgütü PKK’nın Türkiye-İran-Irak-Suriye’de yerel yönetimlere dayalı bir sistem oluşturmayı amaçlayan örgütlenme modeli. Yani örgütün çatı yapılanması. 

Yani meşhur “Kent Uzlaşısının” taraflarından biri fiilen bu KCK… Herkesin bildiği ama yokmuş gibi davrandığı somut gerçek şu: İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok kentinde belediye meclis üyeliklerine, Esenyurt’ta olduğu gibi bazı ilçe belediyelerine, seçimden sonra da çok sayıda belediyede Başkan Yardımcılıklarına terör örgütünün siyasi uzantısının istediği isimler getirildi! Böylece DEM’in blok oyları sağlama alınmış oldu. 

Ama sadece meclis üyelikleri verilerek halledilecek bir mesele değildi bu. İşin bir de finans boyutu vardı. İddia o ki 7-20 Şubat 2024 tarihleri arasında İstanbul’da 100 milyon dolar el değiştirdi. 

Aynı dönemde daha önce adaylığını açıklayan Başka Demirtaş bu kararından vazgeçti ya da vazgeçirildi. 

DEM bir tavşan adayla İstanbul yarışına dahil oldu. Onu bile “ Trafiğe takıldık” bahanesiyle seçime sokmamak için her yolu denedi. 

İstanbul’un birçok ilçesinde meclis listeleri sil baştan değiştirildi. Esenyurt’ta daha önce ilan edilen adayın yerine DEM’in istediği isim yarışa sokuldu. 

Peki bu kadar paranın kaynağı neydi? 

Onu da soruşturmanın sonunda öğreneceğiz… 

Malum… Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var.