Her 24 Nisan öncesinde olduğu gibi ABD’deki Ermeni lobisi bu yıl da hareketli.
Geçtiğimiz günlerde, öncülüğünü Demokrat Senatör Bob Menendez ile Cumhuriyetçi John Cornyn’in yaptığı 38 senatör Başkan Biden’e bir mektup yolladı. Başkan seçilmeden önce 1915 olaylarını “Soykırım” olarak değerlendiren Biden’a bir hatırlatma aslında bu mektup. Ermeni lobisinin baskısıyla hareket eden senatörler ABD Başkanı’na “Söylediğinin arkasında dur, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanı” mesajını veriyor.
Şaşırdık mı? Tabii ki hayır. Sözde soykırım iddialarını ısıtıp ısıtıp önümüze koymaktan hiç vazgeçmeyecekler.
Peki, gerçekler ne diyor? Batılı dostlarımız 1915 olaylarıyla ilgili bizim ortaya koyduğumuz tarihi belgelere hep ön yargıyla yaklaşıyor. Ancak o dönemde bizzat kendileri tarafından hazırlanmış askeri raporlarda bile Ermeni lobisinin iddia ettiği gibi bir soykırım yaşanmadığı itiraf ediliyor.
2 Eylül 1919 tarihinde iddiaları araştırmak üzere İstanbul’a gelen ABD askeri heyetinin raporundan bahsediyorum. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın gelirini Mehmetçik Vakfı’na bağışladığı “Harboard Askeri Heyeti Raporu” adlı doktora tez kitabında bu rapor detaylıca anlatılıyor.
Akar kitabında soykırım iftirasını Amerikan belgeleriyle çürütüyor. Başkanlığını ABD’li Tümgeneral James G. Harboard’ın yaptığı askeri heyetin raporu ABD’li senatörler ve birlikte hareket ettikleri Ermeni lobisini üzecek çarpıcı tespitlerle dolu. Akar’ın kitabından notlarla devam edelim...
50 kişilik heyette yüksek rütbeli iki subay, iki tuğgeneral ve 11 subay bulunuyor. Ermeni kökenli Binbaşı Haig Shekerjian ve Teğmen Harutiun H. Khachadorian tercüman olarak heyete dâhil edilmiş. Tümgeneral Harboard, Anadolu’da bir Ermeni soykırımının yaşandığı ön yargısıyla İstanbul’a ayak basıyor. Ancak 58 gün boyunca Anadolu’da, Kafkaslar’da ve Erivan’da gördükleri, duydukları karşısında çok şaşırıyor.
Gerçeklerin Ermeni lobisinin anlattığı gibi olmadığı Harboard’ın raporunun her satırından anlaşılıyor. Şu tespitlere dikkat: Anadolu’da ne savaştan önce ne de sonra Ermenilerin çoğunluğu oluşturduğu bir yerleşim yeri yok. Türklerin Ermenilere yönelik saldırı hazırlığında olduğu yönündeki haberlerin doğruluğunu kanıtlayamadık. İddiaların tersine, Türk nüfus Ermenilerin saldırılarına maruz kalmış. Türklerle Ermenilerin kendi hallerine bırakılır, başka devletlerin kışkırtmalarına maruz kalmazlarsa birlikte barış içinde yaşayabilirler.
Kitabı okuduktan sonra Bakan Akar’ı aradım. 102 yıl önce Ermeni iddialarını çürüten Harboard raporunu ve ABD’li senatörlerin mektubunu sordum. Akar “Bu konuyla ilgili bizim arşivlerimizde sayısız belge, bilgi mevcut. Yetmezse Osmanlı arşivlerine baksınlar. Yine yetmezse, onlarca belge, bilgi ve krokilerin yer aldığı Harboard raporunu okusunlar. Rapor Amerikan Ulusal Arşivi’nde (NARA) mevcut. Gerçeği bilmek, yaşananları kendi tarihi belgelerinden öğrenmek isteyenlere bu raporu okumalarını tavsiye ediyoruz” dedi. Daha ne desin? ABD’li dostlarımız kendi askeri raporlarını herhalde inkâr etmezler değil mi?
Ermeni asıllı Kore gazisine Bakan vefası
Bakan Akar’ın yoğun programına sığdırdığımız telefon görüşmesinde öğrendiğim başka bir detay daha var. Ermeni lobisi ve onların peşlerine takılan senatörlere kapak olacak nitelikte. 91 yaşındaki Kore gazisi Minas Kaya geçtiğimiz hafta Almanya’da hayatını kaybetti.
Ermeni asıllı Kaya’nın vasiyeti üzerine tabutu Türk bayrağına sarıldı. Kore gazisinin bu vatanseverliği Bakan Akar’ı duygulandırmış. Gazinin oğlu Murat Kaya’yı aramış ve başsağlığı dileklerini iletmiş. Kore gazisinin vatan hasretine ve Türkiye’ye olan bağlılığına dikkat çeken Akar, “Minas Amca’nın bayrağa sarılı defnedilmeyi istemesi çok gurur verici bir vasiyet. Aramıza fitne sokarak bizi birbirimizden koparmaya çalıştılar. Birliğimizi, beraberliğimizi kimse bozamaz. Her zaman Minas Amca’nın ailesinin yanında olmaya devam edeceğiz” diyor. Bakan’ın telefonu gazinin oğlunu da çok mutlu etmiş. Kaya, Bakan Akar’a, “Aramanızdan şeref duydum. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Nerede olursak olalım, bunu hiç unutmayacağız” demiş.
İşte böyle... Harboard raporuna 102 yıl önce giren o tespit 2021’de bir kez daha doğrulandı. Türkler ve Ermeniler başka devletlerin kışkırtması olmadan yüzlerce yıl huzur içinde yaşadı. Ruhun şad olsun Minas Amca. Bize yeniden vatan sevgisini, birliğin, beraberliğin önemini hatırlattın.