Yazının başlığındaki ifade bana ait değil. İmamoğlu katıldığı son TV yayınında bizzat kendisi ilan etti rahat durmayacağını.
Öyle de yaptı zaten... O yayında öğrendik ki... Muharrem İnce’nin CHP yönetimini salladığı 2018 sürecindeki kurultayın engellenmesinde Ekrem Bey önemli bir rol üstlenmiş! Hani şu kurultay için toplanan imzaların yok sayıldığı, bazı delegelerin imzalarının çeşitli vaatlerle geri çektirildiği o süreç.
Bitmedi... Canan Kaftancıoğlu’nun yeniden il başkanı seçilmesini de İmamoğlu sağlamış. Bütün bu süreçlerde Kılıçdaroğlu’nun en yakın neferlerinden biri olarak çalışmış. Bu sözleri söyleyen adama kimse de çıkıp “Yönettiğiniz belediyelerin kaynaklarını parti içi iktidar yarışında bir tarafın lehine kullandığınızı itiraf mı ediyorsunuz” diye sormuyor! Kim bilir nasıl kotarıldı o işler? Neyse bu başka bir konu. Biz asıl meseleye dönelim.
Çok değil, siyasetten azıcık anlayan herkes İmamoğlu’nun açıklamalarının tamamının Kılıçdaroğlu’na verilmiş bir “Pazarlığa
15 Temmuz 2016
Türk Silahlı Kuvvetleri adına hareket ettiklerini söyleyen darbeciler sabaha karşı 03.00’te yönetime el koyduklarını açıkladı.
Gözaltılar devam ediyor. Sabah 06.00’dan itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Darbeci askerler tarafından ele geçirilen Tayyip Erdoğan ve hükümet üyelerinin nerede olduğu bilinmiyor.
16 Temmuz 2016
Ülkede TRT haricinde hiçbir televizyon, radyo ve internet yayını yok.
Sokağa çıkan halk darbeci askerlerle çatışıyor.
Ordudan bir kısım subaylar darbeye katılmadıklarını açıkladı.
Birbirlerini hiç sevmeyen, güvenmeyen ve muhtemelen bu yüzden Erdoğan’ın karşısına çıkaracakları adayı bir türlü belirleyemeyen altılı masanın sakinleri toplantı üstüne toplantı yapmaya devam etsin... Londra-İstanbul-Ankara hattında başka bir dinamik işliyor.
Süreç tam da “Cumhurbaşkanı adayını, ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar” diyen Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın işaret ettiği gibi ilerliyor. Tartışmalı Karadeniz gezisinden sonra kabuğuna çekilen İmamoğlu’nun yeniden hareketlenmesi uluslararası karar vericilerin Cumhurbaşkanı adaylığı ısrarından vazgeçmeyen CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu durdurmak için sahaya indiğinin bir işareti aslında.
Siyaset kulislerinde şu sıralar en popüler söylenti bazı siyasilerin İstanbul’daki lüks otel ve iş merkezlerinin arka kapılarından girilen ve bir dinlemeye takılma ihtimaline karşı olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı kapalı odalarda yabancılarla yaptıkları görüşmeler. Sadece bu söylentiler değil,
Rıza Türmen. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görev yaparken Refah Partisi’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasını haklı bulan Türk yargıç. CHP’den milletvekili seçildi. Artık, hakkında devam eden bir kapatma davası bulunan HDP’nin Danışma Kurulu’nda.
Mehmet Altan. FETÖ’nün kapatılan Samanyolu TV’sinin programcısı ve köşe yazarı.
Ali Bayramoğlu. Norveç Dışişleri Bakanlığı tarafından fonlandığı ortaya çıkan internet sitesinin yazarı.
Levent Köker. FETÖ’nün meşhur Abant toplantılarının katılımcılarından. Ve sahibi olduğu sitesi yurt dışından fonlanan gazeteci Hasan Cemal.
Bu isimlerin ortak özelliği, bazı medya organlarında yazılıp, çizildiği gibi liberal aydın olmaları falan değil. Hepsi tescilli Recep Tayyip Erdoğan düşmanı.
Geçmişte FETÖ medyasında, STK’larında boy gösteren liberalleri bugün HDP’de toplayan kim sizce?
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde PKK’ya eylemsizlik kararı aldıranlar olabilir mi?
6’lı masa yerelde de ittifak yapacak
Hasan Fehmi Güneş… 70’li yılların sonundaki Ecevit hükümetinin İçişleri Bakanı. Evliyken dönemin ünlü şarkıcısı Aynur Aydan’ın evinden çıkarken yakalandı. İstifa etmek zorunda kaldı.
Ergun Göknel… 90’ların İSKİ Genel Müdürü. Sekreteriyle aşk yaşamaya başladı. Karısından yüklü bir tazminat ödeyerek boşandı. Sevgilisiyle evlendi. Ama eski eşin intikamı acı oldu. Ergin Göknel’in rüşvet aldığını ve yolsuzluk yaptığını ihbar etti. Hem eski eşini hem SHP’yi bitirdi.
İlyas Aktaş… DYP Samsun Milletvekili. 1995 yılında Meclis’teki makam odasında sekreteri tarafından bacağından vuruldu. Aynı anda silahını çeken Aktaş da sekreteri kolundan yaraladı. Olayın ikili arasındaki aşk ilişkisi nedeniyle yaşandığı iddia edildi. Aktaş sonradan mahkemelik olduğu sekretere 500 milyon lira tazminat ödedi.
Hamdi Üçpınarlar… Devlet eski bakanı. Sekreteriyle uygunsuz görüntüleri ortaya çıkınca bakanlık görevinden istifa etmek zorunda kaldı.
Bu örnekleri niye hatırlattık? Aykut Erdoğdu yalnız değil.
Yer: İstanbul Büyükada’daki Loca Restoran…
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İstanbul’daki 14 CHP’li belediye başkanı basına kapalı bir toplantıda geride kalan üç yılı değerlendiriyor.
Toplantıya CHP’nin hakkında siyasi yasak kararı verilen tartışmalı ismi Canan Kaftancıoğlu ‘İl Başkanı’ sıfatıyla başkanlık ediyor.
Konuşma sırası Ekrem İmamoğlu’na geliyor. Ağzından çıkan her sözcüğün hedefi sanki genel başkanı Kılıçdaroğlu. Tartışmalı Karadeniz gezisinden sonra kendisi için “Belediye başkanları görevlerine kilitlenmeli” diyen CHP liderine cevabı 1.5 ay sonra Büyükada’dan veriyor adeta.
Türkiye yeni bir döneme giriyor. 2023 seçimlerinden sonra muhtemelen bir seçime daha gideceğiz. Arkasından yerel seçimler var. Referandumlar, vs. Bu dönemin partimiz tarafından iyi okunması lazım. Alanında uzman akademisyenler, siyaset bilimciler ve kanaat önderlerinin de katılacağı kapsamlı toplantılarda yeni dönem her yönüyle tartışılmalı, ortaya bir strateji konulmalı.
2023’ten
CHP lideri Kılıçdaroğlu enteresan bir siyasetçi.
Bir taraftan hakkında siyaset yasağı kararı verilen ve parti üyeliği düşürülen İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için “Görevinin başında” diyor. Diğer taraftan harıl harıl İstanbul’a yeni bir il başkanı arıyor!
E siyasetçiler böyledir… Ne söylediklerine değil, neyi ima ettiklerine bakmak lazım. Kemal Bey aynı konuşmada “Biz Canan Hanım’ı İstanbul İl Başkanı olarak yüreğimize yazdık” da diyor. Daha ne desin? “Bana yeni bir il başkanı lazım. Sen de bir zahmet çekil artık Canan” mesajını böyle veriyor CHP lideri.
Şu sıralar Instagram’da Avrupa’dan resim paylaşarak kendisini unutturmamaya çalışan Kaftancıoğlu da devam edemeyeceğinin farkında. Yerine il yönetiminden bir arkadaşını getirmek istedi ama genel merkezi ikna edemedi. CHP’deki il başkanlığı yarışı da bu gelişmeden sonra hızlandı. Bazı milletvekilleri de dâhil çok sayıda isim İstanbul İl Başkanlığı için nabız yokluyor. Gürsel Tekin, Berhan Şimşek, Çetin Soysal, Cemal Canbolat
Muhalefet cephesinde an itibarıyla Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu.
En geç eylül ayında adaylığını açıklaması bekleniyor CHP liderinin. Altılı masayı dağıtmadan, kırmadan, hepsinin ortak adayı olarak ve ortak akılla hareket ediyor görüntüsüyle süreci eylüle kadar devam ettirme niyetinde Kılıçdaroğlu.
HDP’nin son bir haftada Meral Akşener ve Mansur Yavaş’ı gayri resmi olarak veto etmesi İyi Parti’nin de gardını düşürdü. Son düzlükte yaptığı hamlelere rağmen Akşener’in bu saatten sonra Kemal Bey’in adaylığına itiraz etme şansı kalmadı.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının neredeyse kesinleşmesi CHP’deki yeni genel başkan kim olacak tartışmasını da erkenden başlattı. Kemal Bey’in Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yerini vekâleten Faik Öztrak’a bırakmak gibi bir düşüncesi var. Ama işler istediği gibi gidecek mi orası belli değil.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı hayalleri suya düşen Ekrem İmamoğlu’nun gözü CHP Genel Başkanlığı’nda. Kendisine yeni danışmanlar ataması, parti