Yavuz Kocaömer

Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Ömer Altunsoy ile Frankfurt’ taki Olimpiyat Hazırlama Merkezi’ nde (Buraya ülkemizde bazıları benim iznim olmadan kimse giremez demişti) yaptığımız incelemelerde enteresan bilgilere ulaştık.
Tesislerin içinde 48 yataklı yatılı sporcu okulu var. Buraya, ileride olimpiyatlarda, Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda başarılı olacakları sinyallerini veren gençler yatılı olarak alınıyor. Haftada 60 saat eğitim görüyorlar. Bu, spor ve okul eğitimini kapsıyor. Bir gelecek vadeden spor öğrencisinin aylık maliyeti 1.250 EURO. Bunun 650 EURO’ sunu o sporcunun ailesi ödüyor. Kalanı devlet tarafından karşılanıyor. Yani sistem temelde sağlam bir şekilde oturtulmuş, bir yandan da muhtelif sporculara geleceğin elit sporcularına mesleki eğitim de veriliyor. Spor yaşamları bittikten sonra, toplumla kaynaşabilip birer meslek sahibi olabilmeleri için.
Örneğin; Almanya’da bir polis memurunun komiserliğe terfi etmesi için 3.5 sene eğitim alması gerekiyor. Eğer bir elit sporcu polis olmak istiyorsa, bu komiserlik eğitiminin süresi 5 yıla çıkıyor, bir yandan sporunu yaparken, bir yandan da eğitimini tamamlıyor ve spor yaşamı bittiğinde

Geçtiğimiz hafta Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Ömer Altunsoy ile Almanya’da birlikteydik. Önce Uluslararası Paralimpik Komitesinin Bonn’daki merkezini ziyaret ederek CEO Xavier Gonzalez’e , biraz gecikmiş de olsak , 2020 ile ilgili Hazırlık Komitesi’ nin bir araya getirdiği kitapları sunduk. Olumlu bir görüşme oldu. Dikkatimizi çeken husus , IOC’nin İstanbul’da yaptığı incelemelerinin sonucunda Paralimpik ile ilgili bölümlerin 2 sayfa halinde IPC’ye gönderilmiş olduğu idi.
Oradan Leverkusen’e geçerek Alman Paralimpik Komitesi 2. Başkanı Dr. Karl Quade ile birlikte , Leverkusen’de iki ayrı yerde kurulmuş olan Paralimpik Hazırlama Merkezlerini gezdik. Yüzme, atletizm ve oturma voleybolu sporcularının antrenman tesislerini gezdik. Alman oturma voleybolu milli takım oyuncusu Barbaros kardeşimiz ile tanıştık.
Leverkusen‘deki tesislerin , Alman Bundesliga takımlarından Bayer Leverkusen 04 kulübüne ait olduğunu ve buradan yetişen sporcularla 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda Almanya’nın kazandığı 65 madalyanın 19 tanesinin bu kulübün sporcularına ait olduğunu hatırlatalım.
Daha sonra Frankfurt’a gelerek, ertesi gün Alman Olimpiyat Hazırlama

Ben bir spor yazarı değilim. Bundan yaklaşık 13 -14 sene evvel Milliyet ve Posta Gazeteleri’ nde, engelli sporları ve bazen de Türk sporu ile ilgili görüşlerimi okuyucularım ile paylaştım. Mesleğim de gazetecilik değil. Sadece engelliler sporu konusunda gördüklerimi, bildiklerimi yazarım. Çünkü bu ülkede engelliler sporuna en büyük emeği veren insanlardan biriyim.
Zaman zaman spor yazarı ağabey ve kardeşlerimi eleştirdiğim olmuştur. Bu yüzden de Onur Belge, TSYD Başkanı iken, her türlü formalite hazır olmasına rağmen, bana AIPS kartını vermeyi engellemiş, daha sonra Alman Spor Yazarları Derneği yazılarımı inceleyerek, beni hem Spor Yazarları Derneği Üyeliği hem de Alman Basın Kartı ile onore etmişlerdir. Şimdi engelliler ile ilgili gittiğim Avrupa ve Dünya şampiyonaları’ nda, akreditasyonda “Yavuz Kocaömer- Germany’’ yazmaktadır. Bunun ayıbı da Onur Belge ve o zaman yönetimdeki TSYD üyelerinindir.
12 Nisan tarihli Türkiye Gazetesi’nde çıkan Öcal Uluç’ un “TMOK ayrımcılık yapamaz!” başlıklı yazısını mümkünse internetten okumanızı isterim. Sayın Uluç’u hayatımda hiç görmedim. Ama, yazısı ile bir spor yazarının olayları nasıl takip etmesi gerektiğini ve sebep ile

Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bu hafta içinde Garanti Bankası ile sponsorluk anlaşması imzaladı. Buna göre Garanti Bankası, kadın, erkek, genç Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımları’nın ve Tekerlekli Sandalye Basketbol Ligleri’nin Ekim 2016‘ya kadar sponsorluğunu üstlendi.
Bundan böyle liglerimiz “Garanti Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol Ligi” olarak anılacak. Garanti Bankası’nın spora, özellikle basketbola, son 12 yıldır verdiği desteği tekrarlamaya gerek yok. Burada önemli olan, Garanti Bankası’nın bu davranışının diğer büyük kurum ve kuruluşlarımıza örnek olmasıdır. Şimdi artık sırada Türkiye Ampute Futbol Ligi olmalıdır diye düşünmekteyiz.
Garanti Bankası sadece engelliler sporuna destek olmuyor. Aynı zamanda Genel Müdür Sevgili Ergun Özen’in belirttiği gibi, banka şubelerinin tekerlekli sandalyeye uygun hizmet bankosu, görme engelliler için hissedilebilir kabartmalı yüzey, şube girişlerinde rampa gibi ayrıntılarla düzenlenmesine başlandı. 2013 yılı ve sonrasında, her ilde en az bir engelli dostu şube olması planlanıyor. Hatta daha da ileri giderek, büyük illerde hedeflerinin her ilçede en az bir engelli dostu şube olduğu belirtiliyor.
2016

1-Yavuz Kocaömer’in, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener ile kişisel bir sorunu yoktur. Çünkü kendisini tanımaz. Bugüne kadar toplam konuşma süreleri 10 dakikayı geçmemiştir. Ancak, TMOK Başkanı Uğur Erdener, Olimpiyat Oyunları ile Paralimpik Oyunları’nın eşit olmadığını söyleyerek, bu ülkedeki engelli sporcu ve insanlara hakaret etmiştir. İnsan haklarına ve uluslararası kurallara aykırı davranmıştır. Bunun için de Yavuz Kocaömer, kendisinden, temsil ettiği camia dolayısıyla özür dilemesini istemiştir. Ayrıca TMOK‘un hiçbir Yönetim Kurulu Üyesi kendi başkanlarına “Böyle bir şeyi nasıl söylediniz ?” deme cesaretini göstermemiştir.
Aynı şey Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nde olsaydı, üyelerimizden Şenes Erzik, Hüsnü Güreli, Ahmet Ağaoğlu, Abdullah Güven, Demirhan Şerefhan gibi isimler beni, başkan olarak çok eleştirir ve bu konunun düzeltilmesini isterlerdi.
2- Bugün olimpiyatlara talipsek, olmazsa olmazlardan engelli sporunda aldığımız mesafe sayesinde. “Peki, engelli sporlarının bir günde üvey evlatlıktan özbe öz hale gelinmesini kim sağladı ? Futbol federasyonu” diye yazan spor yazarı kardeşlerimiz şunu bilmemektedir. Ampute futbol paralimpik branş

2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’ndaki adaylığımız bu hafta içinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi İnceleme Komisyonu tarafından 3 gün denetlendi. Bu konuda basınımızda beklenenden daha fazla haber çıktı. Bizim üzerinde durmak istediğimiz, 2020 İstanbul PARALİMPİK OYUNLARI’ dır. Katıldığımız toplantılarda gördük ki, 2020 İstanbul Adaylık Komitesi, yabancı danışmanlarına rağmen, Paralimpik Oyunları’nın tanıtımında gerekli özeni göstermemiş.
Örneğin; bir yabancı danışman, IOC Heyetine bilgi verirken, İstanbul’da Paralimpik Oyunları’nın yapılmasına karar verilirse, farkındalık yaratmak için okullarda çalışmalar yapacağını söyledi. Demek ki, bu yabancı danışmana Hazırlık Komitesi, Türkiye’deki gerçek durum hakkında bilgi vermemiş. Gerçek olan, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi‘nin 2 yılı geçkin süredir “Paralimpik Okul Günleri” projesini başlattığı şu ana kadar yaklaşık 100 bin öğrenciye ulaştığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılacak protokolden sonra bunun milyonlarca öğrenciye ulaştırılacağıdır.
2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları, İstanbul’da yapılır veya yapılmaz, ama Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin hedefleri, bu adaylıktan çok daha önce başlamıştır.

Geçtiğimiz çarşamba Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç, beni telefonla aradı. Konu; yarın başlayacak, uluslararası komitenin İstanbul’un 2020 olimpiyat ve paralimpik oyunları ile ilgili denetlemesi idi.
Daha önce İstanbul 2020 olimpiyat ve paralimpik oyunları adaylık kurulu başkanı Hasan Arat’a mektup yazarak, Milli Paralimpik Komitesi olarak bu konudaki görüşlerimizi aktarmış, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener vasıtasıyla engelli sporları ve engelli sporcular konusunda yaptığı negatif ayrımcılık ve insanların eşitliğini kabul etmeyen sözleri dolayısıyla özür dilemediği taktirde, önümüzdeki hafta yapılacak olan sunuma, Milli Paralimpik Komitesi olarak “Yönetim Kurulu“ seviyesinde katılacağımızı belirtmiştik. Ve bu mektubun birer suretini de Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza ve Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız ile Sayın Spor Genel Müdürümüze ulaştırmıştık.
Sayın Bakan telefonda, bunun milli mesele olduğunu, dolayısıyla hep birlikte olmamız gerektiğini söyleyerek, orada bulunmamız gerekliliğini anlattı. Biz de kendisine “Niçin bize bunu söylüyorsunuz ? Tutumumuz belli. Biz, insanların eşitliği için bu ülkedeki engelli sporcu ve bireylerin,

Bahsettiğim kardeşimiz eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Antrenörü, eski milli takım antrenörümüz Harman Yazıcıoğlu. Harman, ülkemizde, kendini, tekerlekli sandalye basketboluna adamış antrenörlerimizden biri.
1996 yılında kurulan İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol şubesi, 2000-2004 yılları arasında 4 yıl hiç yenilmeyerek üst üste namağlup Süper Lig Şampiyonu olurken ve bu arada 103 resmi milli maçla dünya yenilmeme rekorunu elde ederken, antrenörleri Harman idi. Daha sonra altyapıya önem veren ve İzmir’den bugün süper tekerlekli sandalye spor ligimizde çeşitli kulüplerde spor hayatını devam ettiren basketçilerimizin yetişmesinde onun payı çok büyüktür.
Yine onun teknik direktörlüğünde 2003 yılında Eurolig 2 Kupasını ülkemize ilk defa getiren İzmir Büyükşehir Belediyespor Kulübü olmuştur. Onun bu konudaki başarılarını ve öz verisini anlatmaya bu sütunlar yetmez. Şimdilerde ise Harman Yazıcıoğlu ülkemizin gururu olarak bir süredir Irak Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı‘nın antrenörlüğünü yapıyor. Bir yandan Galatasaray, Beşiktaş gibi kulüplerimiz Avrupa kupalarında finaller oynayıp Avrupa