Bilgin Gökberk 1 Mart tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde, Okan Üniversitesi Mavi Boncuk Ödüllerini yazarken, şu cümlelere yer vermiş:
- Paralimpik’i 1 altın, 5 gümüş, 4 bronzu, da boş verin, yok sayın, engelli’nin medyası yok, arkasında kimse yok, biz de engelleyelim, onlara verilen boncuk çöp’e gider.
- Nazmiye’yi (Londra’da dünya rekoru kırdı), Çiğdem’i, Nazan’ı, Korhan’ı, Özlem’i, Doğan’ı, Duygu’yu, Neslihan’ı, Kübra’yı, Ümran’ı, Golboall Mill Takımı’nı da yok sayarım, futsal’ı, tekerlekli sandalye’yi yollayın gitsin, bunlara da boncuk moncuk yok, versek geri dönüşü yok.
- Yavuz Kocaömer hayatını verdi bu işlere, 1 boncuk’u anasının ak sütü kadar hak ediyor ama, tuhaf biri, sağı solu belli olmaz, ödül veririz, alırken birine laf sokar, ona su bile yok, o’nun yerine bu’na şu’na onur boncuğu verelim.
Hepimiz eşitiz
Sevgili Bilgin Gökberk’in, benimle ilgili ‘Laf sokma’ sözlerine aynen katılırım. Bu ülkede, engelli insanları engelsiz insanlardan ayıranlara, engelli insanlar konusunda negatif ayrımcılık yapanlara, “Engellinin de sporu mu olur? bunların sporu dandik “diyenlere, insanlar arasındaki eşitliğe karşı çıkanlara, böylece insan haklarına aykırı konuşan ve davrananlara, engellilerin sırtından rant elde etmeye çalışanlara, kişisel çıkarlarını düşünen engelli dernek yöneticilerine, görevleri, makamları ister devlette, ister basında, ister sivil toplum örgütlerinde, toplumun herhangi bir kesiminde, kim olursa olsun karşı çıkarım, lafı da sokarım.
Yalnız sokmakla kalmam, bu sütunlarda onları kamuoyuna da tanıtırım. Taa ki, hepimizin eşit olduğunu sadece farklılıklarımız olduğunu anlayana kadar devam ederim. Bugüne kadar böyle geldi, bundan sonrada böyle gidecek. İlgilenenlere duyurulur.