Fenerbahçe’nin çıkamadığı kısır döngüleri!

21 Aralık 2024

Biliriz ki Fenerbahçe’nin genetiği yapısı ve geleneksel alışkanlıklarına göre böylesi zamanlarda futbol konuşmak en son tercih edilen tutumdur.

Yaygın davranış hali de sinirini birilerinden çıkarma; en kısa yoldan bir sorumlu bulup, onu infaz etme üzerine kurulmuştur.

Pazar akşamüstü Galatasaray, Kayserispor deplasmanından 3 puanla dönerse; ki sezonun genel akışı içinde bu hiç sürpriz bir sonuç değil, Fenerbahçe’nin zirve ile arasındaki puan farkı 8 olacak.

Bir soru ile düşünmeyi sürdürelim.

16 maçlık fikstürde liderin 8 puan gerisinde kalan bir takım sonraki 20 maçta nasıl bir performans sergilemelidir ki sezon sonunda mutlu sona ulaşabilsin veya 16 maçta 8 puan fark atan bir takım kalan 20 maçta nasıl bir yol izlemelidir ki ikinci ile arasındaki puan farkı kapansın?

Fenerbahçe Camiası an itibarıyla bir taraftan kafasında bu soruya dair hesaplar yaparken; diğer yanda haftalardır maçlarını izlediği takımın bu sorunun içindeki hedefle ne kadar ilgili olduğunu düşünüyor.

Zaten çözümlenmesi en

Yazının Devamı

Fenerbahçe, yediği gibi gol atamıyor!

16 Aralık 2024

Fenerbahçe’nin her sezon belirli aralıklarla yaşadığı “daimî” krizleri olur. Mesela kasım ve şubat ayları iyi gelmez; oralarda mutlaka düşüşler, yenilgiler yaşanır.

1980 ve 90’larda böyle krizlerin arasında mutlaka Kongre’ye gidilirdi.

Takım dağılır, bazı oyuncular kadro dışı kalır, teknik direktörün esamesi okunmaz, hatta yenisi gelirdi.

2003-04’te bu geleneğin değiştiğini gördük. İlk yarısını 9 puan geride kapadığı sezonda Fenerbahçe şampiyonluğa ulaştı.

2010-11’de de ikincisini tekrarladı Fenerbahçe.

Şöyle söylenebilir; her iki sezonda da Fenerbahçe’nin kadrosu bugünkünden çok daha iyiydi.

Sezonlar arası kadro kıyaslamasına her zaman şüphe ile yaklaşmışımdır. Çünkü hepsinin hikayesi ve şartları kendine özeldir, hastır.

Fenerbahçe Camia olarak son 14 yılı iyi geçiremedi. Her sezonun başka başka travmaları taraftarın ve Yöneticilerin bilinçaltına yerleşti ve onu biraz hatırlatan her basit olayda olumsuzluklar, başarısızlıklar neredeyse şartlı refleks gibi hatırlanır hale geldi.

Yazının Devamı

Fenerbahçe bu derbiyi kaybetmeliydi

8 Aralık 2024

Fenerbahçe’nin son yıllarda sıklıkla yaşadığı, en kritik yerdeki derbileri kazanamama hali dün akşam bir kere daha Beşiktaş karşısında nüksetti.
Kuşkusuz işin büyük oranda teknik tarafı da var ancak maçtan önce Mourinho da altını çizdi; meselenin psikolojik veya moral boyutunun bu tür karşılaşmalarda nasıl belirleyici olduğunu defalarca kere tecrübe etmesine rağmen öğrenemeyen bir Fenerbahçe gerçeğini öncelikle konuşmamız gerekiyor.
Derbilerin hazırlığı eğer o hafta içinde başka bir karşılaşma yoksa takımların antrenman tesislerinde yapılır.
Takımın genel form durumundan bağımsız oyuncuların bu önemli karşılaşmanın havasına girmesi, hırslandırılması, sanki o maçı kazanırsa şampiyon olacakmış gibi oynaması için gerekli tüm motivasyon araçları devreye sokulur.
Böyle iddialı bir cümlenin ardından “Nereden biliyorsun yapılmadığını?” her zaman yerinde bir sorudur!
Elbette bilemeyiz. Bunun perde arkasını genellikle kazanılmış mücadelelerin ardından yayınlanan Maçın Öyküsü programlarında görebiliyoruz, ancak…
İdd

Yazının Devamı

İki farklı Fenerbahçe

3 Aralık 2024

AZ Alkmaar deplasmanında alınan yenilgiyi bir kenara koyarsak Fenerbahçe adına çok iyi geçen bir Kasım ayı olduğunu söyleyebiliriz sanırım. Dün de Aralık ayının ilk maçıydı; kuşkusuz geride kalan aydan çok daha zorlu karşılaşmaların olacağı bir sürece de giriyor, Mourinho’nun takımı.

3 gün önce Çekya’da belki de şu sıralar Avrupa Ligi’nin en zorlu deplasmanından dar bir rotasyon ile çok değerli 3 puan alarak döndüğünün notu ile Gaziantep FK maçı değerlendirmesine başlayabiliriz.

Karşılaşmaya sıkı bir ön alan baskısıyla başlayan Fenerbahçe golü çok erken sayılabilecek bir sürede buldu. Oğuz Aydın’ın golü hem En Nesyri’nin asisti hem de vuruşun şıklığı bakımından sanki çok farklı skorla geçecek karşılaşmanın habercisi gibiydi.

Ancak beklentinin tam tersine ilk yarıda golle birlikte sürekli irtifa kaybeden Fenerbahçe oyununa karşılık, onun yitirdiklerini kendisine savunma direnci olarak ekleyen bir Gaziantep FK izlemeye başladık.

Fenerbahçe’nin en temel eksiği saha içinde oyunu

Yazının Devamı

Bu sezon çok eğleneceğiz!

24 Kasım 2024

Milli araya giderken Fenerbahçe’nin yeni yeni yerleşmeye başlayan oyun düzeni hakkında konuşmuş; bunun futbolunun gelişimi üzerine olumsuz bir etki oluşturup oluşturmayacağı ile ilgili de bir yorum yaparak yazımı tamamlamıştım.

Milli maçlar oynanırken Fenerbahçe Zenit ile bir hazırlık karşılaşmasına çıktı.

Daha çok genç ve resmi mücadelende forma şansı bulamayan oyunculardan kurulu bir kadro tercihi vardı, mecburen.

Yazılarımı yakından takip edenler bilirler, Kupa vb. Maçlardaki geniş rotasyonların, kulübede forma giymeyi bekleyen oyunculara bir fırsat yarattığını, aynı zamanda da takımın oyun düzeninin farklı oyuncularla denenmesine yardımcı olduğunu her fırsatta dile getiririm.

Zenit maçı bu açıdan iki oyuncunun kendilerini göstermeleri veya fark edilmelerini sağladı.

Levent Mercan ve Oğuz Aydın.

Oğuz’u da Levent’i de zaten Süper Lig’deki önceki takımlarında gösterdikleri performanslarıyla tanıyoruz; potansiyeli olan futbolcular olmalarına karşın bir türlü oyuna giremiyorlardı.

Öncesinde çok eleştirdiğimiz Milli ara bir anlamda bu fırs

Yazının Devamı

Çok iyi oyun kurgusu ile farklı skor aldı!

11 Kasım 2024

Üç gün önce Hollanda deplasmanından hem etkisiz aynı zamanda da hayalkırıklığı yaratan bir karşılaşma sonrasında aldığı yenilgi ile Süper Lige dönen Fenerbahçe, yıllardır kendisine fazlasıyla ters gelen ve en kritik yerde aldığı puanlarla şampiyonluklara mâl olan Sivasspor karşısında oynadığı yerleşik futbol ile bol gollü bir galibiyet alarak Milli araya moralli girmiş oldu.

Bu galibiyetle aynı zamanda Galatasaray ile arasındaki 5 puanlık farkını korudu.

Fenerbahçe’nin özellikle Süper Lig’de belli bir oyun ortalaması ile birinci sıradaki takımla arasına koyacağı sabit takip mesafesini koruyarak yarışı sürdürmesi kendisi açısından fazlasıyla önemli bir olgudur.

Bu maçta da Çağlar sakatlanarak 12. Dakikada oyundan çıkmak zorunda kaldı.

Djiku ve Becao kenarda otururken; bu sezon ilk defa Samet’e forma şansı verilmesinin takım içinde muhtemel yüksek maç temposuna bağlı sakatlıklardan kaynaklı olduğunu düşünmek için çokça sebep bulunuyor.

AZ Alkmaar maçının bu kadar kötü bir oyunla tamamlanmasının

Yazının Devamı

Fenerbahçe 3 puanını kimselere bırakmadı!

4 Kasım 2024

Heyecan bakımından son yılların en iyi Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması oldu. Maç, her iki takıma da birer kere (0-1, 2-1) şans verdi ama son gülen Fenerbahçe’ydi.
İki takımın özellikle Trabzon’da oynanan karşılaşmalarında öncelik hiçbir zaman futbol olmuyor. Bu nedenle maçı futbol tarafından konuşmaya başlamak veya çalışmak genellikle boşa giden bir çabaya dönüşüyor.
Hele akıllara geçen sezon geldiğinde ve neler yaşandığı hatırlandığında söylemek istediğim çok daha iyi anlaşılacaktır.
Zaten hem oyun başlangıcı hem de maçın 1-1’e kadarki döneminde saha içinde ve dışında bu gerilimin dozunun yeterince yaşandığını izledik.
Lafı biraz da Mourinho’ya getirmeye çalışıyorum.
Karşılaşma sonrasında “Türkiye’ye gelmeden önce bana bir sürü şey söylendi, inanmamıştım. Ancak daha kötüymüş. İyi rakiplere karşı oynuyoruz ama sisteme karşı da oynuyoruz” şeklinde yaptığı yorum aynı zamanda onun maç oynandığı sırada yaşadığı duygusal anlamda iniş çıkışların da bir bakıma ifadesiydi.
Am

Yazının Devamı

Fenerbahçe potansiyeline dair sinyal verdi

28 Ekim 2024

Fenerbahçe adına sezonun en rahat karşılaşmalarından biriydi. Hatta hazırlık maçları dahil hiç bu kadar zorlanmadan bir maç tamamladığını hatırlamıyorum.
Mourinho ve kurmayları da bunu önceden tahmin etmiş olacaklar Göztepe’den sonra bu sezon ikinci defa çift forvetle sahaya çıktılar.
Ancak farklar vardı.
Göztepe maçında İsmail’in yanında Szymanski oynuyordu.
Sağ kanatta da Tadic yerine İrfan Can varken; sol bek olarak da Oosterwolde değil Kostic bulunuyordu.
Bodrum ile Göztepe arasında kadro bakımından da oyun olarak da çok büyük farklar olduğunu her iki maçta ölçebildik.
Zaten bir önceki gün Trabzonspor karşısında 10 kişi kalmasına karşın çok dirençli bir futbol oynayan Göztepe izledik.

Yazının Devamı